12.ƁŐLŰM "GERÇEKLER"

2K 113 18
                                    


Willam bana her şeyi anlatmıştı. Öğrendiğim bu şeyler beni çok şaşırtmıştı. Ellerimi saçlarımın arasına geçirip sıkıntıyla sesli bir nefes aldım. Willam bir eliyle sağ yanağımı okşayarak : " Beslenmelisin Victoria güçlü olmalısın. Bundan sonrada benden besleneceksin. Benden beslendiğin süre boyunca en güçlü haline kavuşacaksın." Derken boynunu hafifçe sağa doğru yatırdı.

Muhteşem boynunu böylece bana sunmuş oldu. Önce dudaklarına bir öpücük kondurarak boynuna yöneldim. Dişlerimi geçirdiğimde Willam iki eliyle belimi tutup belimi ve kalçalarımı okşmaya başladı. Onun kanını emem nasıl bu kadar tutkulu bir hal alabilirdi ki? Daha önce bir kaç kez vampir öpücüğünü duymuştum. Adına öpücük diyorlardı fakat öpücük değildi. Bir vampirin başka bir vampirin kanını emmesiyle ikisininde bundan duyduğu tutkuydu ve her vampirde de yaşanmazdı çok nadirdi. Willam bir kurttu bu andan ikimizinde zevk alması şaşırtıcıydı.

Ne kadar çok daha fazlasını istesemde kendimi kontrol ederek geri çekildim. Willimında güce ihtiyacı vardı. Ben geri çekildiğimde willam dudaklarımdaki kendi kanını umarsmadan beni sertçe arkasında kalan duvara yaslayıp öpmeye başladı. Kalçamda duran elini gösüme doğru çıkarıp avuçladığında sanki tüm sorunlarımızı unutmuştum. Willamın tam avucuna oturan göğüslerimi bir kez sıkıp ger çekildi. Anın şevhetiyle gözleri kehribar olmuştu. Dudakları pembeleşmiş, kana bulanmış ve hafif şişmişti.

" Ne kadar istemesemde gitmem gerek. Sen burada kal lütfen. " Dedi ve son kez dudaklarıma  pamuk kadar yumuşak bir öpücük kondurup gitmişti.

Bende bu büyük kasvetli odada gerçeklerle , düşüncelerimle yapayalnız kalmıştım. Alex benim atamdı, ilk vampir. Yüzyıllar önce mikrofarsta bir insan olarak doğmuştu o ve iki kardeşi.  Onlar üçüzdüler, annelerinin onları doğururken ölmemesine şaşırmıştım açıkcası insanlar  çok narin yaratıklarıdı. Çok eski zamanlardan kalma bir bulaşıcı hastalık annelerini öldürmüştü ve aynı hastalığı kendileride kapmışlardı. Babaları onlarıda kaybetmemek için bir cadıyla anlaşma yapmıştı. Babası  alexe yarasanın kanını , diğer oğlan çocuğuna kurdun kanını , kızınaysa aralarından en güçsüzleri olduğu için her iksininde kanını vermişti fakat onları bir canavara dönüştüreceğini bilmiyordu. Kızları dayanamamış ölmüştü belkide iki kanıda vererek babaları hata etmişti.

Alex vampire dönüşmüş böylece türünün ilki olmuştu. İnsanlığını kaybetmiş acımasız bir katile dönüşmüştü . Kendini kontrol edemiyordu. Ona bir kez daha yaşama şansı veren hatta güç ve sonsuzluk veren babasını öldürmüş. Zaten ölmüş olan kız kardeşinin kanıyla beslenmişti.

Diğer oğlanda kurda dönüşmüş etrafa zararlar, büyük yıkımlar vermişti ancak kısa sürede kendini toparlayarak kendini kontrol etmeyi başarmıştı. Kardeşinin aksine o insani yanını biraz da olsa hayatta tutmaya başarmıştı. Ailesinin ölümüyle yıkılmıştı üstelik Alexle artık kardeş değillerdi. O kanları içtikleri andan itibaren aralarındaki kan bağı kırılmıştı. Biyolojik doğaları onları düşman olmaya zorlamıştı tabi birde Alexin ailesini yaptıkları ve çevreye verdiği zararlar bunların tuzu biberiydi.

Beni asıl şasırtansa o oğlanın Willam olmasıydı. Willamın güçlü uzun süredir yaşayan bir alfa olduğunu duymuştum fakat ilk kurtadam olduğunu ve gerçek gücünü bilmiyordum. Birçok şey gibi buda meclis üyeleri tarafından bizden saklanmıştı. Belkide kurtlara baş kaldırmamaları savaşlara kendilerinin katılmamasının sebebi Willamda onunla karşı karşıya geldiklerinde öleceklerini biliyorlardı.

Bense dünya üzerindeki en güçlü iki varlıktan birisi tarafından mühürlüydüm. Willam yüzyıllarca yaşamıştı onun yanında yeni doğmuş bir bebek gibiydim. Birde ona şelalenin orada kafa tutmuştum. Benden çok daha hızlı çok daha güçlüydü. Beni kolaylıkla öldüre bilirdi. Muhtemelen ormanda Alexi algılayamamın sebebide buydu. Alex çok sessiz hareket edebiliyordu ve bunu sadece duyuları bizden kat kat gelişmiş Willam algılayabiliyordu. İlk zamanlar Willamı algılayamamda bu yüzdendi , kalp atışlarını duyduğum zamanlarsa o izin verdiği içindi. Onu tüm o hissettiğim zamanlar o istediği için onu hissediyordum.

Peki ya Alex bunca zaman neden yoktu ? Willamın söylediğine göre neredeyse 200 yıldır ortalıklarda yoktu. Kurtadamlardan nefret ederken neden bunca zaman onlarla olan savaşlara katılmamıştı?

Alex ısırarak insanları dönüştüremiyordu ancak çok uzun zaman önce bir kadına aşık olmuş, kadın hamile kalmış ve çocuğu doğururken ölmüş. Çocukda tıpkı babası gibi bir vampirmiş. Alex böylece kendine bir ölümsüzler ordusu kurmanın yolunu bulmuş. Yalnızca 20 hamile kadından ikisi çocuğunu dünyaya getirbiliyormuş , bebek daha fetüsken annesini yemeye başladığı için çoğu kadın doğuma kadar dayanamayıp ölüyormuş.

Ve böylece aynı ilk insanda olduğu gibi kendi aralarında üreyerek yüzyıllarca kendi safkan soylarını devam ettirmişler. Zamanla kurtadamlarla yapılan savaşlar , Alexin ürememesi , safkan ilişkilerinde çok nadir hamile kalınması safkan soyunu tehlikeye sokmuş.

Yani Alex çok çok uzaktan dedem sayılıyordu bu durumda da ne kadar uzakta olsa Willam dedimin kardeşiydi. Bu iğrenç durumu bir daha aklıma getirmemeliydim sonuçta Willamla bi akrabalığımız tam olarak var sayılmazdı Alexden bana geçen soy yüzyıllar öncesine dayanıyordu.

Şimdiyse iki yüzyıldır ortalıkta olmayan Alex geri gelmişti. Willam oda da durmamı istemişti fakat ona yardımcı olmak istiyordum. Kendisi dünyadaki en güçlü yaratıklardan biri olabilirdi ama bende yanındaki çoğu kurttan daha güçlüydüm üstelik onun kanıyla beslenmeninde beni olduğumdan daha güçlü kıldığını biliyordum. 

Daha fazla odada durmayacağıma karar verip odamdan dışarı çıkıp hızla merdivenlerden indim. Kalenin kapısında duran asker kurtlardan biri " Efendim lütfen odanıza dönün alfamızın kesin emri var." Dedi. Ancak bugün hiç Willamın sözünü dinleyecek halim yoktu.

" Üzgünüm ama o benim alfam değil o yüzden yoluma çıkma." Dedim. Kapının önüne geçip bana engel olacağını bildiğim için vampir hızımı kullanarak kendimi dışarı attım. Arkamdan söyleniyordu ama umursamadan hızla surlara doğuru Willamın yanına ilerlemeye başladım. 

Ormanda bir kaç vampirin olduğunu hissetmiştim üstelik safkan vampirler. Buraya Willamın yanına gelmiştim ama onlarla dövüşmem gerekse hatta onları öldürmem gerekse bunu yapabilirmiydim? Bugüne kadar ailem dediğim yanlarında yaşadığım  kişilere kendi türüme. Bu düşünce beni olduğum yerde bir kaç saniye duraksatmıştı. Belkide Willam ondan odada kalmamı istemişti.

Düşüncelerimden beni ayıran Willamın sinir dolu bakışları olmuştu. Bu kadar kişinin yanında bana bir şey söylemek istemediğini biliyordum ama bakışları zaten söylemek istediği şeyi gayet iyi ifade ediyordu 'Ben sana odanda kal dememişmiydim?' 

Willamın sinirli bakışlarına aldananmadan yanına doğru gittim tam ağzımı açıp konuşacaktım ki willim eliyle ağzımı kapadı ve işaret parmağını dudaklarına değdirerek sus işareti yaptı. Kafasıyla suralara açılan kapıyı gösterip orayı dinlememi istedi.

Oraya doğru dikkat kesildiğimde sanki bir güç dalgası tüm bedenime çarptı. Alex ordaydı , tam o kapının arkasında duruyordu.

" Willam onun varlığını hissedebiliyorum. Zorluk çıkarmadan hemen onu bana ver kardeşim!"

LÜTFEN YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SAFKAN - Mührün Pençesinde Where stories live. Discover now