3

1.6K 199 34
                                    

"Yine uyumadın mı?"

"Uyudum."

"Kaç saat?"

"Ne bileyim? Uyuyakalmıştım."

"Bir kere de insan gibi yatağına girip uyusan olmuyor mu?"

"Sana ne? Her boka karışmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Sen beynini kullanmaya başlayınca bırakacağım."

"Ha ha, komik." Sütünden bir yudum daha aldı çocuk Iwaizumi'ye göz devirirken. Neden onunla oturduğunu bilmiyordu, bir şekilde bir araya geliyorlardı.

Bunda çocukluk arkadaşı olmalarının da etkisi vardı tabii. Iwaizumi onun oturduğu sokağın hemen alt sokağında oturuyordu, küçüklükten beri beraber oyun oynarlardı. Ayrıca hep aynı okullarda okumuşlardı şimdi olduğu gibi.

Son bir senedir araları garipti. Bu bir senede Oikawa kendine çok yüklenmeye başlamıştı çünkü. Ortaokulda da böyleydi ama bu sene bunu abartmıştı, Iwa da bir el atması gerektiğini düşünmüştü o yüzden.

"Bugün salonun anahtarını bana geri ver." dediğinde Iwaizumi tek kaşını kaldırıp çocuğa baktı.

"Cidden vereceğimi düşünerek söylemedin bunu, değil mi?"

"Götlük yapmayı kes. Haftasonu salona gelmem lazım."

"Hayır."

"İşime karışmayı kes!"

"Sen de aptallığı kes. Dinlenmen lazım, anla şunu."

"Ulan sana ne sana ne!" Sesi yükseldiğinden dolayı birkaç bakış ona dönmüştü.

"Bir saat. Birlikte bir saat antrenman yapacağız o kadar."

"Bir saat ne anasını satayım? Çocuk mu eğlendiriyorsun?"

"Ya kabul edersin ya da hiç gitmeyiz." Oikawa yumruğunu sıkıp "iyi." dedi sinirle. Bir saat onun için hiçbir şeydi. Bir şekilde ikna ederdi çocuğu daha fazlasına. Edemese bile gidip yine bahçede oynardı, yapacak bir şey yoktu.

to be the best || IwaoiWhere stories live. Discover now