"Günaydın." Çocuğu selamlarken sesini canlı çıkarmaya çalışmasına rağmen pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Dün annesiyle konuştuğundan beri aklında dönen şey Oikawa'yı görmesiyle daha da şiddetlenmişti sanki.
"Günaydın."
Sessizce yürürlerken Iwaizumi'nin dalgın olduğunu fark etmişti çocuk.
"Neyin var?"
"Ha? Bir şeyim yok. Neden sordun?"
"Dalgın görünüyorsun da. Bir şey mi oldu diye merak ettim."
"Yok, olmadı bir şey." Oikawa 'peki' dercesine başını salladı. Daha çok ısrar etmesini istemişti çocuk içten içe, ısrar etse dayanamayıp söyleyecekti çünkü. Ama yapmamıştı.
.
Karşısındaki çocuğun süt içişini izlemek bile iyi geliyordu ona. Duyguları çok daha yoğun bir hâle gelmişti, içinde tutmaya devam etmeli miydi bilemiyordu.
'Sağ ol anne.' diye öfkeyle geçirdi içinden. O dün bunu konu etmiş olmasaydı şu an bu kadar dikkat etmeyeceğini biliyordu. Gerçi, şu an ne kadar sinirlense de konuşmalarını bir anda unutmayacaktı nasıl olsa. O yüzden boşvermeyi denemeliydi.
"Oikawa." dediğinde çocuk gözlerini ona çevirdi.
"Ne?"
"Son zamanlarda pek konuşamıyorduk ya..bana anlatmadığın şeyler var mı?"
"Ne gibi?"
"Bilmem. Voleybol dışında düşündüğün bir şey varsa falan."
"Yok." Öğrenmek istediği şey, birinden hoşlanıp hoşlanmadığıydı. Hoşlansa hemen ona söyleyeceğini biliyordu, yani eskiden öyleydi ama şimdi tam emin olamadığı için sorma ihtiyacı duymuştu.
"Senin?"
"Ha? Benim de yok."
"Iwa-chan, tanıştığımız günden beri hep aynısın. Hayatına hiç farklı birini sokmadın bile!"
"İlgilenmiyorum o tür şeylerle."
"Hadi ama! Dikkatini çeken birisi bile yok mu?"
'Kasten mi yapıyor bunu?' diye düşünmeden edemedi. Annesinin söylediği kadar belliyse onun da anlamış olması lazımdı ama hiç öyle görünmüyordu. Keşke anlasaydı..
"Yok."
"İmkansız."
"Yoo. Yok işte, yalan mı söyleyeceğim?"
"İnanmadım diyeceğim de, olsaydı önceden de olurdu. Cidden ilişki insanı değilsin."
'İstersen deneyelim.' demek istemesine rağmen tuttu kendini.
"Gerçekten, ilgilenmiyorum zaten." diyerek konuyu kapattı. Hayatında kendisi gibi biri varken başkasından hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl sorabilirdi ki? Kim Oikawa'yla böyle yakın olsa hoşlanırdı ondan.
