32

1.2K 154 27
                                    

Oikawa gittikten sonra annesiyle konuşmuş, sonra da uyuyacağınu söyleyerek odasına kapanmasına rağmen gece boyunca gözünü bile kırpmamıştı. İlk başta ağlamıştı biraz, sonra yüzündeki acı çeken ifadeyle boş boş duvarı izlemişti. Canı acıyordu. Nasıl bir şey olduğunu tarif edemezdi ama acıyordu işte..

Gerçekten hiçbir beklentisi olmamasına rağmen bu kadar üzüldüğü için kızmıştı kendine. Çocuğun onu sevmediğinin farkındaydı onca zamandır, şimdi bu kadar üzülmesinin de anlamı yoktu hâliyle.

Ama öyle düşünüldüğü gibi olmuyordu maalesef. Keşke olsaydı, o zaman her şey daha kolay olurdu nasılsa...

Uyumadığından dolayı, sabahki hâli pek de iç açıcı sayılmazdı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu, ağladığı da fazlasıyla belli oluyordu. Oikawa onu görünce anlayacaktı yani.

Oikawa'yı karşıdan gelirken görünce ayağını yere vurmayı bırakıp boğazını temizledi. Yüzünü olabildiğince saklamak istiyordu, ağladığını görüp de kötü hissetmemesi için...

"Günaydın." diye mırıldandı çocuk hâlsiz sesiyle. Onun da Iwaizumi'den farkı yoktu. Gece az uyumuştu, kendini kötü hissediyordu.

"Günaydın."

Iwaizumi gerçekten eskisi gibi olacaklarına inanamıyordu. Kendisini Oikawa'nın yerine koyup düşününce çok rahat davranılacak bir durum olmadığını anlıyordu. Karşısındaki insan onu seviyorken normalde olduğu gibi davranamazdı ya. Az da olsa bir soğukluk koymak isterdi aralarına yanlış anlamaları önlemek adına.

"Uyumadın mı?" diyen çocuğun sesi bölmüştü düşüncelerini. Başını iki yana salladı ona baktığını bildiği için.

"İyi misin peki?"

"Ne fark eder?" Çocuğu terslemek gibi bir amacı yoktu, o yüzden ses tonuna dikkat etmişti bunu söylerken.

"Doğru." diye mırıldanıp yere çevirdi bakışlarını Oikawa. Ne söylemesi gerektiğini bilemiyordu, belki hiçbir şey söylemesine gerek yoktu ama zorunda gibi hissediyordu.

"Iwaizumi...biliyorum bunun hakkında biraz daha konuşmamız senin için iyi değil ama..seni üzmediğimden emin olmak istiyorum." dediğinde şaşkın ama bir o kadar da cansız bakışlarını ona çevirdi çocuk. Nasıl üzmemekten bahsettiğini anlamamıştı.

"Duygularına karşılık veremiyorum ve bu yüzden arkadaşın olarak hâlâ yanındayım ama..sen gerçekten bunu istiyor musun?"

Buna vereceği cevaptan emin değildi. Arkadaş olmaya devam ederlerse hislerinin asla bitmeyeceğinden korkuyordu. Karşılık alamayacağı için de, bir şey hissetmemesi gerektiğini biliyordu üzülmemek için.

"Evet. Bu şekilde üzüleceğim biliyorum, ama senden uzakta kalırsam çok daha fazla üzüleceğim. Neredeyse tüm hayatım boyunca seninle oldum Oikawa. Sen olmazsan ne yapacağımı bilemiyorum açıkçası."

''Çok acınasıyım' diye geçirdi içinden söylediklerinden sonra. Ama Oikawa tabii ki de böyle düşünmüyordu. Onun için arkadaşının içindekileri düzgünce dile getirmesi önemliydi.

"Tamam. Ama benimle konuşmak istemezsen söylemekten çekinme, tamam mı? Senin herhangi bir şekilde üzülmeni istemiyorum." Düşünceli ses tonu Iwaizumi'nin yüzünde buruk bir gülümseme oluşmasına yol açmıştı. Başını hafifçe sallayıp "tamam" diye mırıldandı.

to be the best || IwaoiWhere stories live. Discover now