8 : le petit prince

987 119 16
                                    


medyayı Jungkook'un evi olarak düşünebiliriz

medyayı Jungkook'un evi olarak düşünebiliriz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

ep.8

le petit prince

Yerimde kıpırdanırken birkaç saniye kendime gelmeyi bekleyip gözlerimi açtığımda gördüğüm tavan çok yabancıydı. Neredeydim? Tavan o kadar uzundu ki kaşlarımı çatarak etrafıma bakınmayı hızla kesip yattığım yerden kalktım. Dudaklarımı ıslatırken birkaç metre ilerdeki dış kapıyı görmezden geldim ve arkamı döndüğümde mutfakla karşılaştım. Başımı hafifçe yukarı kaldırdığımda üst kattaki yatağı görebiliyordum. Depoya benzeyen bu evin kimin olduğunu henüz çözememiştim, neredeydim ben?

O an bir şeyler hatırlamaya başlamıştım.

Dün sarhoş olduğumdan, polis durdursa sadece alkollü olduğum için arabamı alırlardı, araba sürebilecek kafada olduğumu hatırlıyordum, Jungkook bırakacaktı beni ve Soojin'i. En azından bırakmış olması gerekiyordu. Burası onun evi miydi?

"Günaydın."

Gözlerim demir merdivenlerden inen Jungkook'a döndüğünde yanağımın içini ısırıyordum.

"Günaydın." diye mırıldandım ama sesim soru sorar gibi çıkmıştı, fark etmişti.

"Yatağa yatıracaktım ama tepkini kestiremediğimden buraya yatırdım." dedi saçlarını kuruttuğu gri renkli havluyu boş gördüğü sandalyenin sırt kısmına bırakırken.

Kafamı salladığımda bir şey diyemedim. Ne diyecektim. Beni eve aldığın için teşekkürler ama şimdi eve nasıl gideceğim, arabam nerede, mi?

"Soojin'i bırakırken uyumuyordun, sonra uyuyakalmışsın. Jennie'yi aradım, açmadı. Bende seni buraya getirdim."

Açmazdı tabii, senin götürdüğünü bildiğinden tabii açmazdı. Soojin'i nereden tanıdığını sormalı mıydım? 

"Evin güzelmiş." diye konuştum kısık sesle. Ne diyeceğimi bilemiyordum.

Teşekkür eder anlamda başını sallayıp ellerini cebine soktu, yüzüne bakarken kısa bir an dilini yanağına bastırdığını görmüştüm. "Banyo yukarıda, gitmek istersen."

"Soojin'i nereden tanıyorsun?" diye sordum dayanamazken.

"Tanımıyorum," dediğinde sırtını merdivenin demirlerine yaslayıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Taehyung, Jongin ve Jennie dışında diğerlerinin sadece adını biliyorum. Araba süremeyecek haldeydi evine bıraktım."

Bu kadar uzun bir açıklama beklemiyordum. Onu tanımıyordu.

Bir şey demeden ellerimin arasına aldığım ince pikeyi katlayıp koltuğun üstüne bıraktıktan sonra yanından geçip merdivenleri çıkmaya başladım. Yerlerin ısıtmalı olduğunu ayaklarım çıplak olduğundan anlamıştım, buranın nasıl böyle güzel ve sıcak bir hale geldiğini merak ediyordum. Loft dairelerdendi evi. Seoul'ün neresinde bu tip evler vardı bilmiyordum, şehrin dışındaysak eve nasıl geri dönecektim? Beni bırakabilirdi belki.

old woundsWhere stories live. Discover now