called me | taekook

4

Başımda hissettiğim inanılmaz ağrı ile inleyerek gözlerimi açtığımda tanıdık bir tavanla karşılaşmıştım. Zihnim gözlerimi açmamı bekliyormuş gibi dün gece yaşananları zihnimden tekrar geçirdiğinde gözlerim şok içinde kocaman olmuştu.

Kafamın altındaki yastığı alarak yanımda uyuyan Jimin'e vurmaya başladığımda bir yandan da söyleniyordum.

"Uyan Jimin, rezil olduk!"

Beni umursamadan arkasını dönerek uyamaya devam ettiğinde sinirle inlemiş ve elimde ki yastığı yere fırlatmıştım. Bu sefer ben Jimin'in üstündeki yerimi alırken saçlarını çekerek onu uyandırmaya çalışmıştım.

"Rezil olduk diyorum, uyan artık be adam!"

Sanki üzerinde ben yokmuşum gibi sakin bir tavırla gözlerini açtığında ilk birkaç saniye bakışmıştık. Zihni yavaş yavaş toparlanmış olacak ki yavaş yavaş gözleri büyümeye başladığında umutsuzca kafamı sallamıştım.

"Islak makarna." dediğinde anlamadığımı belirten bir ifade ile yüzüne bakmıştım.

Kahkaha atmaya başladığında başımda ki ağrı mümkünmüş gibi daha da fazla artmıştı. Çünkü ne demek istediğini anlamıştım. Kafasının altındaki yastığı çekerek kendimi boğmaya çalışırken bir yandan da bacaklarımı rastgele savuruyordum. Rezil bir insandım.

Ama ben rezilsem Jimin'de rezildi.

Yastığı yüzümden çekip kıstığım gözlerim ile ona baktım.

"Dün gece Yoongi'nin kucağına çıkmaya çalıştın."

Şok içinde gülerken bana baktı. "Ne, ciddi misin?"

Kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım onu. "Dün gece Jungwoo'ya yavşadın ayrıca. Jungkook ve Yoongi seni ondan zor ayırdı. Yavşaksın biliyorsun, değil mi?"

Elini çenesine götürürken gözlerini yatağa odaklamıştı. Hatırlamaya çalıştığını anlamıştım. Sonrasında başaramamış olacak ki derin bir nefesle omuz silkerek bana baktı. "Zevkli bir insanmışım. Yoongi'de Jungwoo'da çok iyi parça"

Ona göz devirirken kucağımda ki yastığı fırlatıp doğruldum yatakta. "Başım çok ağrıyor." Komodinin üzerinde ışığı yanıp sönen telefonumu gördüğümde uzanıp elime almıştım.

"Benimde ağrıyor ya. Ne içmişiz be!"

Seokjin'in dün konuştuğumuz tiyatro oyunu hakkında attığı mesajı okuyup ona cevap verdikten sonra hızla doğrulmuştum.

"Jin hyung mesaj atmış. Okula çağırıyor beni rol için konuşmak istiyormuş. Eve gidip duş alıp hazırlanmam lazım."

Jimin'de benim gibi yataktan kalkarken konuşmuştu. "Eve gitmene gerek yok, burada duş alıp hazırlanabilirsin."

Durup ona bakmaya başladığımda tekrar konuşmuştu. "Off Taehyung unut artık şu olayı. Jungkook'da unutmuştur bence."

"Jimin dün adamın kaslarına dokunmaya çalıştım!" dediğimde kahkahası tüm odayı inletmişti. Gülerek yanıma gelirken ben ise rezilliğime ağlamak istiyordum. Çünkü bir insan ancak bu kadar rezil olabilirdi. Hele makarna olayına girmek bile istemiyordum.

"Taehyung, düz olmadığını biliyordum kardeşim." Tekrar üstüne atlayacağım sırada beni engelleyerek konuşmuştu.

"Tamam ya şakaydı. Banyoya girip bir duş alalım sonra seni hyunguma göstermeden evden kaçırırım."

Kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra koridoru kontrol ederek kendimi banyoya atmıştım. Birkaç dakika sonra Jimin elinde kıyafetlerle içeri girdiğinde "Beraber mi yapacağız banyo?" diye sormuştum.