called me | taekook

23

14k olmuş hikaye evde deli gibi seviniyorum, teşekkür ederim herkese 💘💖😍✊🌼💜🥰🌺😽

Yorum yaparsanız çok mutlu olurmuşum 👉🏻👈🏻

-

"Çok iyi oldun, yakışıklı oğlum benim!" Bayan Jeon'un söyledikleri hepimizi güldürürken Jungkook ise dudaklarını büzmüş ve sızlanmaya devam ediyordu.

Giydiği siyah dar pantolon kaslı bacaklarını gözler önüne sermişti ve ben ellerimi o bacaklarda gezdirmek istiyordum. Üstelik üzerine giydiği lacivert gömleğini pantolonun içine sokarak ince belini de ortaya çıkarmıştı ve ben ona bakarken nefes almakta zorlanıyordum. Sürekli alt dudağıma işkence ediyor, bakışlarımı üzerinden çekiyordum. Ama o kadar yakışıklıydı ki sadece birkaç saniye sonra tekrar onu izlerken buluyordum kendimi.

"Anne, yapma şöyle!"

Bayan Jeon onu umursamadan üzerindeki mezuniyet cübbesini düzeltmeye devam etmiş ve söylenmişti. "Ne var canım, doğrular!"

Ardından hemen yanında ki Yoongi hyunga yönelerek bu sefer onun cübbesiyle uğraşmaya başlamıştı. "Yakışıklı oğlumun yakışıklı arkadaşı!"

Bir kıkırtı dudaklarımın arasından kaçtığında alt dudağımı ısırarak kendimi tutmaya çalışmıştım. İkisi de komik görünüyorlardı. Jungkook ile gözlerimiz keşistiğinde sırıtarak göz kırpması ile kızardığımı hissetmiştim. Ailesi buradaydı, her an yakalanabilirdik!

"Sevgililerinizle tanışacağımız günde gelir inşallah!" Boğazıma takılan tükürük ile tüm bakışlar bana dönerken Jungkook sırıtarak yanıma gelmiş ve sırtıma hafif hafif vurmuştu.

"Taehyungie, bir sorun mu var?" Kızarmış yüzümü elimle yellerken konuşmaya çalışmıştım.

"Hayır, sadece... tükürüğüm boğazıma kaçtı." Jungkook elini omuzuma atarak beni kendine çektiğinde ona ters bir bakış atmıştım ancak elimi de beline sarmıştım.

Bay Jeon yanımıza elinde poşetle geldiğinde Bayan Jeon onunla ilgilenirken hızla kafamı Jungkook'a çevirerek kötü kötü bakmıştım. Tüm gün boyunca ailesi ile olduğumuz için hiç yakınlaşamamıştık ve o, o kadar iyi görünüyordu ki uzak kalmaya dayanamıyordum. Üstelik birde üniversite arkadaşlarının olduğu bir ortamdaydık ve burada cidden güzel kızlar vardı. Alnına 'sevgilim var' yazmak istesem de ne yazık ki ailesi buradaydı.

"Kaşınma Jungkook." Kulağına doğru fısıldadığımda gülmüş ve bu sefer o kulağıma yaklaşmış "Kaşıman için sabırsızlanıyorum." diyerek kulağıma üfledikten sonra geri çekilmişti. Tüylerim diken diken olurken kocaman gözlerimle alık alık ona bakmıştım. Resmen oyun oynuyordu benimle.

"Sen çok fenasın Jeon Jungkook."

"Aslında... biraz daha senden uzak kalırsam delirecekmişim gibi hissediyorum."

Alt dudağımı ısırarak gülümsememi engellemeye çalışmıştım. Aniden böyle şeyler söylemesi gerekiyor muydu? Jungkook aniden geri çekilip bileğimi tuttuğunda ne olduğunu anlamayarak bakmıştım ona.

"Ben Taehyung'u lavaboya kadar götürüp geliyorum." Kimsenin bir şey demesini beklemeden beni peşinden sürüklemeye başladığında kendimi tutamayıp gülmüştüm.

"Aslında lavaboya gitmeme gerek yoktu." diye mırıldandığımda kafasını çevirerek bana bakmış ve tavşan dişlerini göstererek gülmüştü. "Bunun bahane olduğunu çok iyi biliyordun. Aynı tiyatro oyununda ki oda gibi." Göz kırptığında kızarmaya başlayan yanağıma boştaki elimle dokunmuştum.