11.Bölüm: Bulmaca

40 10 16
                                    

"Her gün yeniden birbirimiz için doğacağız"

Yeni bir gün yeni bir macera.
Kafalarımızı karıştırabilecek yeni bir hikaye...
Üstesinden gelecebileceğimizi bildiğimiz bir hikaye bu.
Bu hikaye,bizim hikâyemiz...

Bir bulmaca olmalıydı bu, yeni bir maceraya daha atılmıştık. Bu kağıdı cebime kim ne ara koymuştu hiçbir fikrim yoktu. Öylece kağıda bakakaldım o sıra.

"Sasha bir şey mi oldu?"

Brian endişeyle yüzüme baktığında alt dudağımın kenarını ısırarak endişe dolu gözlerimle Brian'ın meraklı gözlerine baktım.

"Cebimden bir kağıt parçası çıktı."

Dediğimde Felix'in elini sıktığını gördüm hızlı adımlar ile yanıma gelerek kağıttaki yazıyı sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Karma karışıksın aslında
Her yerden bir ses duyuyorsun
Bazen çok düşünmemek gerekir.
Yakınında ara onu, çok yakında...
Sadece bir seçim."

Diyerek okuduğu sıra sinirli bir şekilde kafasını kaldırdı.

"Ya abi iki dakika ayrılıyorum yanınızdan hemen başınıza yeni bir iş açıyorsunuz. Ne yapacağım ben sizinle?"

Dediğinde Mark sinirle çıkıştı.

"Ya abi biz mi koyduk sanki kağıdı cebimize, ne sinirleniyorsun."

Dediğinde yutkundum. Bu kağıt benim cebime nasıl girebilirdi ki? Her şeyden önemlisi bunu cebime kim koymuştu?
Kafamda binlerce soru vardı ve ben bu soruların birine bile cevap veremiyordum.

"Bir seçim yapmalıyız" dedi Brian düşünceli sesiyle

"Ya abi daha neyi seçeceğimizi bile bilmiyoruz." Dedi Mark anlamsızca

Felix anlamışçasına net sesiyle Mark'ın ardından devam etti.

"Yakında bir seçim... Herkes kendi ceplerine baksın!"

Dediğinde hepsi ceplerini aramaya başladı. Mark yutkunarak kafasını kaldırdı.

"D-diğer kağıt benim cebimde."

Dediği sıra evin içerisinde adeta ölüm sessizliği vardı. Mark hızla kağıdı açarak sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Sizinle beraber birçok kişi daha
Aynı yerde, aynı ortamda
Her gün yolun düşer oraya
Gitmemezlik yapma
Olacaklardan geri kalma..."

"Oğlum ne boktan iş bu ya"

diyerek kendince sinirlendi Mark. Felix derin derin nefes vererek sakinliğini korumaya çalışıyordu. Tek bir ses bile çıkartmıyordum. Yalnızca kafamda oluşan sorulara cevap vermeye çalışıyordum.

"Bunu kim, neden yapar?" Bu soru beynimi ele geçirmiş gibiydi. Bir türlü bu soruya cevap veremiyordum.

"Markette..." diyerek konuşmaya başladı Felix.
"Markette tanıdığınız biri var mıydı?"

Yalnızca Mark ve benim yüzüme bakıyordu. Brian ve Felix gözlerini Mark ve benim üzerimde gezdirdikleri sıra Mark ile birkaç saniyeliğine gözgöze gelmiştik.

"İyi düşünün bu çok önemli" dedi Brian.

Yalnızca ağzımızdan çıkacak tek kelimeye bakıyorlardı. Düşünmeye başladım o sıra kafamın içinde. Beraber markete doğru ilerlediğimizde etrafta tanıdığımız kimse yoktu. Marketin içine girdiğimiz ana gittim kafamın içinde, hatırladığım kadarıyla orada da kimse yoktu. Market dönüşünü düşündüm son kez kendimce. Yolda tek tük kişi vardı ve hiçbirini tanımıyordum.

MUTASYON (Mutasyonun Doğuşu)Where stories live. Discover now