16.Bölüm:Yaralıyım

2 1 0
                                    

"Mecbursun"

Elbette herkes masumdu, gerçeklerle yüzleşenler hariç...

"Ya abi Richard'ı verin gözümü kırpmadan gebertirim onu ama bir kıza bunu yapmamı benden nasıl istersiniz?"

Brian için oldukça zorlu bir sınavdı bu hayat. Yalnızca o değil, hepimiz için öyleydi. Özellikle ben... tek başıma bu koca bela'nın altından kalkmaya çalışıyordum ve sanırım bu beladan kurtulmak isterken yavaş yavaş kendi benliğimi kaybediyordum...

"Neden bir insan'dan emin olmadığınız halde onu suçluyorsunuz? Onun bir suçu yok! Yeter artık."

Dediğimde Felix dik dik gözlerimin içerisine bakıyordu. Ne yapsaydım? Durduk yere çocuğu suçlamalarına göz göre göre izin mi verseydim?

"Şu şerefsizi savunup durma bana Sasha!"

"Felix, düzgün konuş!" Dediğimde gözlerini devirerek derin bir nefes verdi. Kendi kendine sakinlemeye çalışırken ben de konumuza dönmeye karar vererek söze girdim.

"Konumuza odaklanalım. Brian yarın Lara'yı okul çıkışı götürs-"

"Olmaz." Felix bir anda sözümü kestiğinde anlamsızca ona bakıyordum.

"Neden?" Dediğimde Mark ve Brian sessizce bizi dinliyordu.

"Bir anda ikisi ortadan kaybolursa okulda bu durum anlaşılabilir. Hiç kimse bir anda ortadan kaybolmayacak. Madem bu işte beraberiz görev dağılımı yapmalıyız."

Artık bir plan oluşturmalıydık. Felix sanırım haklıydı çünkü bir anda ikisi de ortadan kaybolursa bu durum göze batabilirdi. Brian geri döndüğünde Lara'nın dönmemesi de oldukça dikkat çekerdi bu yüzden bir plan oluşturmamız gerekiyordu.

"Eğer Lara'nın yokluğu anlaşılırsa okuldaki öğrencileri sorguya çekerler. Kimsenin Lara'nın yokluğundan şüphelenmemesi gerekiyor. Şöyle yapalım; Lara belki benimle değil ama, Felix ile beraber gidebilir. Lara'yı çağıracak kişi o olmalı Mark sen ise Lara'nın yarın telefonunu ele geçirmelisin bizimle olan konuşmalarını silip telefonu kaybetmen gerekiyor. Yoksa konumundan onu bulabilme ihtimali oluşabilir. Felix, Lara'yı okula girmeden önce götürdükten sonra dağlık bir alana götürsün ikinci ders çıkışı ben yanlarına gideceğim Felix geri dönecek. Bende işimi halledip geri döneceğim."

"Ya ben, ben ne yapacağım?" Dediğimde Brian dönerek bana baktı.

"Richard ile aramızda en iyi anlaşan sensin. Lara'nın yokluğundan şüphelenmemesini sağla."

"Ben bu fikri beğenmedim bence Mark ile görev değişimi yapsınlar" Felix'in söylemi ardından derin nefes verdiğimde Brian, Felix'e dönerek

"Felix, kıskançlık krizlerine girmenin sırası değil! Bu iş oyuna gelmez. En ufak hata bizi çok daha büyük belalara sokar. Herkes dediğimi iyice anladı mı?"

"Tamam, anladım."

Felix sinirle ayağa kalkarak hızlı adımlar ile bahçeye doğru ilerlediğinde Brian'da, Felix'in peşinden giderek beraber bahçeye çıktılar. Mark ise rahatlamak istercesine kanepede uzandığında bende ayaklanarak üst kata doğru ilerledim. Koşar adımlar ile odama gitmek için merdivenlere yönelerek hızla adımlayarak çıkmaya başladım.

"Kızım, yavaş! Deprem oluyor sandım bir an."

Mark kendi kendine söylendiğinde ona karşı istemsizce kıkırdadığım sıra odama doğru ilerledim. Nihayet odama vardığımda kapıyı açarak içeriye geçtim. Ağır adımlar ım ile yatağıma doğru ilerlediğimde adımlarım yatağın dibinde son bulmuştu. Yatağımın üzerine oturduğumda derin derin nefes alıp verdim. Bunca şeye nasıl katlanıyordum? Bedenim bu kadar ağır bir yükü nasıl da kaldırıyordu? Kendime hayret ettiğim sıra elimi istemsizce cebimde ki kağıda attım. Kağıt parçasını elime geçirdiğimde bulmacayı içimden okuyarak çözmeye çalıştım.

MUTASYON (Mutasyonun Doğuşu)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum