bölüm 13

5.7K 180 7
                                    


iyi okumalar...
Meryem'den;

Arabaya bindiğimizden beri Asya da birşey vardı. Konuşmuyordu hiç, ben de üstelemedim. Arabadan inip eve girdiğimizde belki konuşur diye bekledim ama konuşmadan merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. O önde ben arkada merdivenlerden çıkıyorduk. Çok sessiz ve düşünceliydi. 'Acaba sorsam ne tepki verir' diye düşündüm ama cesaret edemedim. Odalarımızın bulunduğu kata gelerek ayrılacağımız zaman

-"Konuşmak ister misin?" Dedim. Çünkü konuşmaya ihtiyacı vardı, halinden belliydi. Neye takmıştı bu kadar anlayamamıştım. Görkem olsa söylerdi. Acaba patronu mu düşünüyordu??

-"Ne konuda?" Dedi sesi çok yorgun çıkıyordu.

-"Bilmem düşünceli gibisin! Belki herhangi bir konuda konuşursan biraz rahatlarsın" dedim tebessüm ederek.

-"yok ya boş ver! Bugün erken yatmak istiyorum. Yarın konuşuruz"

-"Peki!" Dedim ısrar edince asya sinirleniyordu. Bu yüzden yalnız bırakmanın daha doğru olduğunu düşündüm ve odaya girdim. Üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım. Aslında ben de yorgundum ama aklımda asya olduğu için yatamıyordum. Daha fazla dayanamayıp odadan çıktım ve asya'nın odasının önüne geldim. Odadan hıçkırık sesleri geliyordu, bu yüzden biraz daha yanaşıp bekledim.

Asya ağlıyordu, hem de çok ağlıyordu. Yine ne olmuştu bu kıza da bu kadar ağlıyordu. Elimi yumruk yapıp kapının üzerine koydum. Kapıyı çalacağım sırada tekrar durdum. Girseydim ne yapardı? Belki de yalnız kalmak istiyordur diye düşündüm. Elim kapının üzerindeyken alnımı yasladım ve dinlemeye devam ettim. Ağlayışı çok içtendi. Hıçkırıklarını durdurmaya çalışıyordu ama başaramıyordu. İç çekişleri yüreğime dokundu. Sanki küçük bir çocukmuş gibi ağlıyordu. Ne geldi yine aklına, ailesimi? Benim de ailem olsaydı belki ben de onun gibi ağlardım. Ama ailenin ne demek olduğunu bile bilmiyordum.

Sürekli kendimle çeliştim 'girsem mi, girmesem mi?' Diye. Girsem hiç bir şey söylemeden sadece sarılsam bana karşılık verirmiydi? Böyle düşüncelere dalmışken ağlamasının kesildiğini fark ettim. Sadece iç çekişleri vardı. Biraz daha sakinleşmişti sanırım. Başımı kaldırdım ve arkamı döndüm. En iyisi yalnız bırakmaktı. Nasılsa isterse anlatırdı bana içindekileri. Tabi bana güveniyorsa anlatırdı o ayrı!!! Odama girip yatağa yattım. Sabah erken kalkıp ona güzel bir kahvaltı hazırlardım böylelikle keyfi yerine gelirdi...

Asya'dan;

O ağlamamın üzerinden bir hafta geçmişti ve kendimi daha iyi hissediyordum. Görkem iki günde bir gelmeye başlamıştı. Onun için üzülüyordum aslında. Bu kadar içicek ne vardı. Anlamıştım seviyordu Şeyma'yı. Şeyma görkem'in kız arkadaşının ismiymiş. Bir şekilde ikna edebilirdi ailesini, niye böyle yapıyordu. Baya şey yaşamış ailesiyle, kaç kere itiraz etmişler şeyma için. Annesi hatta hastaneye kaldırılmış bir tartışmada. Sanırım bu yüzden artık ısrar edemiyordu. Zavallı kız görkem'e üzülüyormuş bu yüzden fazla dayanamamış terk etmiş. Görkem de ilk ayrıldıkları gün gelmiş buraya. O yüzden mutsuzmuş yani. Ama sanki bir kaç gündür daha iyi gibi. Beni daha fazla güldürmeye çalışıyor. Tamam bazen esprileri benimkisi gibi iğrenç ama gerçekten komik bir çocuk. Tabi ben ona komik olduğunu söylemiyordum.

Geldiğinde onunla konuşuyor sonra eve gidip detayları meryeme anlatıyordum. Ben ne kadar konuşmayı sevmesem de meryem o kadar ısrar ediyordu ki bazen sırf o sussun diye başlıyordum.

Bi de her gece kötü bakışlara maruz kalıyordum. Korkunç öldürücü bakışlar. Sebep; Bilinmiyor...

Ben deliydim evet ama bu adam benden daha deliydi. Deli deliyi görünce sopasını saklarmış, o misal ben de bir şey demiyordum. Ne hali varsa görsün!!

Büyük Patron (y-a)Where stories live. Discover now