Bu Yüzden, | Yizhan

9| Bu Yüzden Gidemedim Senden

|Bölüm içerisinde yetişkin içerik uyarısı! 🔞

-

"A- Yuan?"

Zhan yorganın altındaki Yuan'ın babasını saklamaya çalışarak yatakta ileriye doğru hareket etmeye çalışıp onu korkmuş gözlerle izleyen çocuğa baktı. Sadece hareket etmeye çalışmıştı lakin belinde ve kalçasında gezinen iki tane el onu yatağa mengene gibi sıkıştırıp hareket etmesini engellediği için arkasında duran Yibo'nun tamamen vücuduna yapışmıştı, hareket edemiyordu. Zhan gözlerini kapatıp sinirle soludu. Yorganın altındaki beden rahat durmuyor, özellikle Zhan'ı Yuan'ın karşısında delirtmek için ellerini kasıkları gibi oldukça tehlikeli yerlerde gezdiriyordu. Sinirle arkasında yorganın tümsek olduğu yere tısladı.

"Uslu durur musun artık?"

Yuan gece yarısı yorgana doğru konuşan Ge-ge'sının tüm sözlerini kendi üstüne alacak kadar büyümüştü. Hayaletler yoktu; babası ona böyle söylemişti. O zaman Ge-ge kendisiyle konuşmuyorsa kiminle konuşuyordu ki? 

"Zhan Ge özür dilerim. Yuan tek başına uyuyacak."

Yuan camdan vuran ay ışığında parlayan dolu gözleriyle Zhan'a bakarken dudaklarını büzmüş, kucağındaki Doraemon pelüşüne sarılmış bir halde konuştuktan sonra arkasını döndüğü sırada Zhan panikle Yuan'a bakıp sesini yükseltmek zorunda kaldı.

"Bebeğim, tabii ki beraber uyuyabiliriz!" Zhan, Yuan'ın hevesli bir şekilde kendisine dönüşüne gülümserken bir anda pijamasının iplerini açıp boxer'ının içine giren Yibo'nun eli yüzünden tükürüğü boğazında kaldı. Öksürmeye başladı. Bu adam oğlunun yanında ne kadar da utanmazdı böyle! kendisinin yüzünden dört yaşındaki minik bir çocuğa travmatik bir anı bırakacaklardı. Zhan bacaklarının arasında gezen eli görmezden gelmeye çalışarak Yuan'a gülümsedi. Buna rağmen sesinin titremesine engel olamamıştı.

"S-senin odanda uyuyalım mı A-Yuan?"

Yuan, konuştukça yüzü allanan Zhan Ge'sına çok fazla dikkat etmeden şirince başını salladı. Ardından kucağındaki pelüşü göstermişti.

"Peki, tamam. Doraemon da bizimle uyusun Ge-ge."

Zhan, Yuan'a bin bir zorlukla başını sallayıp onun odasına geri dönüşünü izledi. Kapı sesinin ardından koşar adımlarla odasına giden çocuk ile Zhan derin bir nefes alırken, hızlıca örttüğü yorganı kaldırıp arkasını dönmeye çalıştı. 

"Yibo, ne yapıyors-ahh."

Yibo'nun yaramaz dudakları Zhan'ın ensesinde gezinirken bir anda penisini okşayan el yüzünden Zhan cümlesinin devamını getiremeden sessiz bir iniltiyle başını arkaya attı. "Y-Yibo... Yuan'ın yanına gitmemiz lazım."

Ancak Yibo, Zhan'ın sızlanmasını duymamış gibi, Zhan'ın pijamasının üst kısmını biraz daha aşağı indirerek hareketlerine kolaylık sağlamak için diğer elini önündeki adamın beline atıp Zhan'ın kalçasını kendi kasıklarına bastırdı. "Yibo..."

"Sadece 5 dakika."

Zhan arkasında pijamasının üstünden kalçasına çarpıp duran Yibo'nun sert ereksiyonu yüzünden nişanlısına itiraz etmeye çalışırken bile istemsizce kendisini Yibo'nun eline doğru itti. Yibo, Zhan'ın istekli vücuduna çarpık bir şekilde gülümserken büyük eli Zhan'ın aletini sertçe okşamaya başladı. Zhan ise dudaklarından çıkacak yüksek sesli inlemeleri Yuan duymasın diye ağzını sıkı sıkı kapatmaya çalışarak başını Yibo'nun geniş omzuna yaslayıp sessizce inlemeye başlamıştı.

Ardından kısa bir süre sonra Zhan arkasında onu kendi vücudu arasına sıkıştıran Yibo'nun uyluklarına elini atıp nişanlısının kasıklarının arasındaki sertliğe sürtünerek sessiz bir ritim tutturdu, kendisini Yibo'nun eli ve onun kasıkları arasındaki şişmiş penisine doğru ileri geri itmeye çalışırken sesi kısıktı.