Ranpo X Okuyucu 1.Bölüm

1.3K 84 60
                                    

Evet sevgili arkadaşlar. 3 bölümlük bir Ranpo x okucuyu hikayesi ile buradayım. Baya uzun zaman geçti kusura bakmayın ama bu hikaye telafi eder umarım. O kadar uzun olduki 3 bölümle anca kurtarıyor :)

İyi okumalar dilerim.

Ve s/c senin cinsiyetin demek. Onu belirtmek istemedim siz kendiniz ne olmak isterseniz ona göre olmanız daha iyi olur.

***
"Poe-kun hadi hazırım."

Edgar elindeki kitabı gururla taşıyarak Ranpo'nun önüne geldi. Ve kısık sesle konuştu. "Ranpo-san unutmayın bu kitap diğerlerinden farklı-" Ranpo sıkıntıyla gözlerini devirerek milyon kez aynı şeyi tekrar eden Edgar'a dönerek konuştu.

"Ah aynı şeyi söyleyip durma anladım dedimya."

Edgar yinede söylemek istiyordu ama bu sefer şansını daha fazla zorlamayacaktı. Elindeki sarıp sarmaladığı romanını Ranpo'nun önüne koydu. Kitap açılıp yavaş yavaş Ranpo'yu içine alırken Edgar gurur verici bir tonda konuştu."Bu sefer diğerleri gibi kolay olmayacak Ranpo-san! Bu gerçekten farkl-" sözünü tamamlayamadan Ranpo kaybolmuştu bile.
...

Etrafta insanlar gündelik hayatını yaşıyordu. Sokaklar aynı şekilde dolu, ellerinde telefonlarla kimseyi umursamadan öylece geçip gidiyorlardı.

Ranpo etrafını iyice gözden geçirdi. Romanın geçmiş zamanda geçeceğini düşünüyordu ama şimdi tekrar bakınca böyle bir deneyimin iyi olacağınıda fark etmişti.

Ama etraf nedense tanıdıklık kokusu taşıyordu. O caddeler, o sokaklar o evler.

"Gerçekten Yokohama'nın tıpkısı Poe-kun övülmeyi hak etti."

Etrafta dolaşmaya başladı. Olayların nasıl gelişeceğini, suçun nerede olduğunu, neyi çözmesi gerektiğini arıyordu. Kendince inandığı gözlüğünü takmadığı için hala arayış içindeydi ama en önemlisi ise ne yapacağıydı!? Metroya binmesini bile beceremiyordu ve ona bu sefer yardım edecek insanlar yoktu.

"Bu sefer kendim halletmem gerek öyleyse."

Ve çok iyi bildiği yollardan yürümeye başladı. Her şey romanda mükemmel bir şekilde anlatılmıştı ama tek farklı olan şey insanlardı. Gerçek hayatta olmayan insanlar. Ve ait olduğu yerde aslında olmaması gerektiği.

Ranpo romanın baş karakterinin kendi olmadığını düşünüyordu, eğer o olsaydı olay kısa zamanda başlar veya baş karakter yani kendisi diğer karakterlerle karşılaşmış olurdu. Bu yüzden etrafına iyice dikkat ediyordu. Ana karakteri kısa zamanda bulup olayı çözecekti. Ama Ranpo sıradan sıkıcı şeyler yapıp duruyordu. Gerçekten sıkılmaya başlamıştı bile.

...

Aradan neredeyse 1 hafta geçmişti Ranpo'nun kitapta kalma süresinden. Bazen gerçeklikte olduğunu bile düşündüğü oluyordu çünkü garip olan şuydu ki, gerçek hayattaki neredeyse herkes romanda vardı. Ama tek sorun, o ajansta Edogawa Ranpo'nun olmamasıydı. Her şey aynıyken Ranpo'nun varlığı farklıydı. Ama bir şekilde ajansa girmeyi başarmış ve yeterliliğini kanıtlamıştı. Ajans yine dedektiflik işi ile uğraşıyordu ama gücü yoktu. Sıradan bir Dedektiflik Ajansıydı. Ama Ranpo yinede çok iyi uyum sağlamış ve edindiği 'tecrübelerle' kendine öyle söylüyordu, olayları kısa sürede çözmeyi başarmıştı. Görünüşe bakılırsa Edgar bu sefer gücünü kullanmasını istemiyordu. Sanırım diğer romanlardan farklı dediği şeyde buydu.

Yine bir sabah yatağından kalktı Ranpo. Günlük rutin olarak işlerini yaptı ve Ajansa gitti. Ajanstaki bazı karakterler anlatılmamış bazılarıda daha farklı anlatılmıştı. Mesela Dazai romanda yoktu ama Kunikida vardı onu da daha az idealist bir insan olarak yazmıştı.

BSD Karakteri x OkuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin