CHUUYA x OKUYUCU

2.8K 126 135
                                    

"Hey uyan, HEY-" gözlerimi açmıştım zorlanarak, etrafa bakamıyordum,çok halsiz hissediyordum kendimi, ayağa kalkmaya çalıştım. Birden kolumdan çekilince gözlerimi tamamen açtım ve ne olduğunu anlamak için etrafa bakınmaya başladım. Yanımda; başından kan damlayan, perişan bir halde bir adam vardı. Kendime baktım, elbiselerim kan ve toz doluydu, bacaklarım çizilmiş kan akıyordu. Ellerime bakıyor, titriyordum. Neler oldu böyle?
Derken silah sesleri düşüncelerimi bozdu. Refleks olarak başımı eğdim. Sonradan farkettimki zaten bir taşın arkasındaydık. Taşa daha da sokuldum, ve cevap bekler halde turuncu saçlı adama doğru döndüm.

"Konuşmak için hiç uygun bir zaman değil." o da taşa sokulmuş bana dönmeden konuşuyordu. Benim ağzımdan ise tek kelime çıkmıyordu.
"...çok şansızmışsın."  Eğer normal bir yerde olsaydık buna gülerdim evet baya şansızdım çünkü, ama adam bunu nasıl anlayabildiki başımı adamdan hala çevirmiyordum. Bir şeylerin açığa kavuşmasını istiyordum...

"Sanırım başka çarem yok." bana açıklayacak sanmıştım olan biteni. Konuşmasamda bilincim gayet yerindeydi ve mantıklı düşünüyordum. Sanırım bir çatışmanın içindeydim ama nasıl girdiğimi bilmiyorum, şaşırmış değildim aslında çünkü burası Yokohama'nın Liman tarafıydı. Mafya, çatışma, ölü, yaralı çok olurdu ama hiç bir zaman içinde olacağımı düşünmezdim. Bu adam ise... Mafyadan gözükmüyordu. Benden daha kısa gibiydi, beli incecikti ve yüzü çok güzeldi yani yakışıklı.
Ahh ben ne diyorum böyle, onun belimden tutup hızlıca koştuğunu algılayamadım o an. Daha da garip olan ise uçuyordum. Uçuyorum resmen korkudan ne yapacağımı şaşmış beni tutan adama yapışmıştım. Daha da yükseğe çıktıkça bağırdım ve sarıldığım boynunu sıkmaya başladım. İstemsizce olsada biraz daha dursaydık, sanırım boğulup ölecekti...

Son ana kadar iyi dayanmıştı ama son anda dengesini kaybedip bir çatıya düşmüştük. Oturur vaziyette ne olduğunu algılamaya çalışırken, o ise boğazını ovalıyordu.
"Beni öldürecektin!"
"Aa-.......... Uçtummu ben?"  ağzımdan ilk defa bir kaç kelime çıkmıştı ve buda çok saçma sözlerdi.
"Ordan gitmenin başka yolu yoktu."
"Ben orda ne yapıyordum?" Çok şükür mantıklı şeyler söylemeye başlamıştım.
"Tamamen şansızlığından."  meraklı gözlerle baktım.
"Nasıl yani?"
"Çatışma olduğunda yerde yatıyordun." aklıma neden acaba yerde yatıyordum gelmedi çünkü ondan başka şu düşünce beynimi sarmıştı;
Eğer bu adam mafyadan biriyse, neden beni öldürmedi yada neden beni kurtardı?
"Neden ölmedim?" kendime ise şu soruyu soruyorum Salak mısın S/a?  Bu ne saçma bir sorudur-
"... Nerden bilebilirim?" ayapa kalktı ve üstünü temizlemeye başladı.
"Burdan inebilirsin değilmi?" çatıdan aşağı baktım.
.
.
Good bye, neden baktım ki benim yükseklik korkum var ve bu bina...sanırım 30 kattan daha yüksek,başım dönmeye başladı. Ve hemen gözlerimi kaçırıp çatının ortasına sürünerek gittim.
"... Hahaha ne kadar korkaksın! " seni öldürürdüm de dua et kafam yerinde değil, sinirli bakışlarla döndüm.
"Nasıl inmemi bekliyorsun!"
"Amma da yorucuymuşsun"
"..." bana yaklaştı
"Gel" NE-
"G-Gel mi? Nasıl ineceğim ben?"
"Uçacağız"... Öldüm ben-
"ASLAA, uçamam ben olmaz!!!"
"O zaman burda kal, gidiyorum ben"
"Dur dur gitme!"  gülümsedi ve kollarımdan tutup ayağa kaldırdı beni, çatının kenarına her adım attığımızda canımdan can gidiyordu, kendimi kaybederek kollarımı sıkıca boynuna sardım, hareket edemedim bir süre,o ise kenara gitmeye devam ediyordu onu durdurmak için bacaklarımı sıkı sıkı bacaklarına doladım. O ise ufak bir fısıltıyla devam etti.

Kenardan kendini bıraktığında, ödüm bokuma karışmıştı daha da sıkı tuttum. Onu sıktıkça sıkıyor, gözlerimi sonuna kadar kapatmış aşağı inmeyi bekliyordum.

Aradan biraz süre geçtiğinde hala sıkıca sarılıp gözlerimi yummuş bir halde ölmeyi bekliyordum ama öksürme sesiyle kendime geldim. Gülümseyerek bana bakıyor, aynı zamanda da saçlarını düzeltiyordu. Kucağından inip yere oturdum direk, bu kadar ekşın bana fazlaydı. Ama bu tatlılık kadar hiçbir şey beni heyecanlandırmamıştı. Dizinin üstüne çökerek G/r gözlerime baktı.
"İyi misin?" seni yemek istiyorum ya da senin beni yeme- ah aptal düşünceler...
"Yani, neden olduğunu bilmediğim bir yerde yatıyordum, silahlı bir çatışmadaydım ve uçtum."
Kafamı aşağı yukarı sallayarak ekledim;
"Evet, evet iyiyim hatta çok iyiyim."
"Peki" ayağa kalktı ve ilerlemeye başladı, gözlerimi sırtından ayırmıyordu- aslında gözüm kalçasında kalmıştı, gözlerimi bir türlü çekemiyordum. Yürüdükçe bir oraya bir- durdu, hafif kızarmış ve sinirli gözlerle arkasına döndü.
"NE BAKIYORSUN BE!" ehehe bakmıyordum ki...
*N-Ne bakması be"
"Bakışların deliyor resmen!"
"Aaaa öylemi~" daha ne kadar rezil olacaktım acaba? Yaşadığım onca şey varken bir de yaptığım şeye bak.

Bana yaklaştı... Elini uzattı... O çok iyi... Ama o mafyadan... Ailemi öldüren Liman Mafyasından biri o... Ama herkes aynı değildir... O beni korudu...
Kafam allak bullak olmuştu bile. Elini tuttum ve ayağa kalktım, mafyada değişik tipler vardır ve bu adam diğerleri gibi değil... İnanıyorum buna.
"Bir içkiye ne dersin"
"Neden olmasın... Şey adın neydi?"
"Ha ha. Chuuya, Nakahara Chuuya."
"Memnun oldum Chuuya, bende S/a"
"Bende... Bende memnun oldum."

Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım, bugünüm ilk defa farklı geçmişti ve güzeldi. Özellikle onunla beraber olmak... Bomboş sokaklarda yürümeye başlamıştık, biraz sarhoş olmuştum ama sarhoş olduğumu farkedecek kadarda ayınıktım, o ise sarhoş olduğu çok belli olsada hiç belli olmuyordu .d Saçma sapan konulardan bağıra bağıra konuşuyorduk her saçmalıktan bahsetmiştik, neredeyse konuşacak konumuz kalmayacaktı.
"Çok kısasın"
"SENİ-" bunu hangi cesaretle söyledim bilmiyorum ama kısaydı ve onunla alay etmek çok hoşuma gitmişti.
"Sen kendi boyunu ne sanıyorsun acaba!?" lanet olsun haklıydı ama ondan daha uzundum. Piç smile yerleştirdim yüzüme.
"Bu senden uzun olduğumu değiştirmez~" sinirlendiği her haliyle belliydi ama yaptığı hareket düşüncelerimin silinmesine yeterliydi.
Beni duvara yasladı ve kulağıma yaklaştı, nefesi sıcaktı...
"Kısa olmayan bir şey var.
Görmek istermisin S/a ?"... Tam olarak hareket edemedim, anında anlamış olmam beni sapık biri yapmıyordu demi? Anlamamazlıktan gelsem aptal durumuna mı düşecektim,ne diyeceğimi cidden şaşırmıştım elleri vücudumda belli belirsiz hareket ediyordu.

Ellerimi benden daha küçük boyu olan adamın yüzünde gezdirdim ve dudaklarına yaklaştım yavaşça.
"Neden olmasın" gülümsedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Çok kolay kanmıştım ama hayır demek neredeyse imkansızdı orda, onun o sarhoş yüzü, sıcak nefesi, düşündüğümden daha sert olan vücudu...
Sanırım bu gece çok sıcak olacak...

***********************

Part 2 olmayacak olursa zaten smut olacak...
Ne diyeceğimi bilemedim bölüm hakkında çünkü Chuuya'nın ses aktörünün R+18 dinlediğimden beeri Chuuya ya bakış açım 180 derece döndü...
Artık Chuuyayı uke hayal edemiyorum lanet olsun-

Ve bu yazıyı okuyan herkes;
Benim aklıma gelmiyor kimi yazacağım bu yüzden yazmamı istediğiniz karakteri söylermisinizz🌼

Neyse oy ve yorum benim için değerli bekliyorum❤️

BSD Karakteri x OkuyucuOù les histoires vivent. Découvrez maintenant