Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔱 "Dostum gerçekten buralarda kendini boşuna hırpalıyorsun.Seul'un en zenginlerindensin. Hala burada serserilerle katillerle ömrünü çürütüyorsun. Tanrı aşkına bırak şu işi hayatını yaşa Lee Know."
"Yapamam. Evde lanet dört duvar üzerime geliyor."
Omuzlarını silkti.
"Onca yaşanmış şeylerden sonra kafamı boşaltmanın başka yolu yok. Bağış yapacağım. İşime de devam edeceğim. Beni işimden başka hayata bağlayan ne var ki?"
"O çocuk."
"Ne?"
"Jisung." Ağzından onun ismi döküldüğünde merakla kaşlarını kaldırdı.
"Ne ilgisi var şimdi?"
"Yaşanmış şeyler dedin de aklıma geldi. Oldukça cesurmuş."
"Evet öyle."
"Nereden tanışıyorsunuz? Yoksa o bir polis memuru mu?"
"Liseden. Ama hayır, polis değil."
"Oldukça tuhaf Lee Know."
"Normal olan neyime rastladın Seungmin."
Evrak çantasını topladı ve fermuarı çektiğinde gülümsedi.
"Ah her neyse. Onu bir gün yemeğe davet edeceğim."
Minho'nun yüzünde bir kas hareket etti ve sorar gözlerle komisere baktı.
"Ne için?"
Omuzlarını silkti.
"Teşekkür edip tanışabilmek için."
"Zaten ona teşekkür ettik.Neden onunla tanışmak istiyorsun?"
"İyi ve akıllı birine benziyor. Neden sorun olsun Lee Know?"
Minho, kendini toparladı ve oturduğu yerde kıpırdandı.
"Ah,neden sorun olsun ki."
Ceketini omzuna alırken Minho'ya şüpheli bir bakış attı.
"Biliyorsun ki uzun yıllardır bir ilişkim yok."
Gözlerini kaçırdı.
Yumruğunu sıktığında beliren damarlarını gören Seungmin sırıttı.
"O,...eşcinsel."
Seungmin yüzüne takındığı ifadeyi bozmadı ve omuzlarını silkti.
"Ben de öyleyim dostum, unuttun mu?"
Seungmin'e donuk bir bakış attı ve elini ensesine götürdü.
"E-evet ama..bak o farkl-"
"Hey!"
Jisung, kapıda belirdi ve gülümsedi.
"Ah, merhaba Ji. Neler oldu?"
Minho, elindeki pilot kalemi parmaklarının arasında dolaştırdı ve gözlerini büyüterek Seungmin'e baktığında Jisung, bakışlarını yere sabitlemişti.
