nox 12

26.7K 2.9K 1K
                                    

Oy ve yorumlarınız benim için değerli 💕

Oy ve yorumlarınız benim için değerli 💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerin.





B: Sana neden öyle davranmalarına izin veriyorsun? (13.30)

N: Okulda da mesaj atmaya başlamışsın.

B: Sorumun cevabı bu değil.

N: Yapabilecek bir şeyim yok. Bu sene ve önümüzdeki seneyi atlatayım yeter.

B: Omuz atıyorlar seni sıkıştırıyorlar Nehir.

N: Biliyorum ben de oradaydım.

B: Bir şey yapmayacak mısın?

N: Hayır.

B: Saçmalık. Saklanacak mısın? Onlara haddini bildirecek zekilikte olduğunu biliyorum.

N: Zekilik kısmını derste kullanmayı tercih ediyorum.

N: Bir kere cevap verince, daha çok üstüme gelecekler.

N: Onlara bu zevki tattırmayacağım.

N: Asla.

B: İşte böyle kızım.

N: :)

B: :)

Sıranın altından bir şey alıyormuş gibi yapıyordum, teneffüsteydik. Yere kadar eğilmiştim onu ters görüyordum. Kafasını kaldırdığında panikle yerden aldım boş şişesini Efe'nin kafasına attım. Bu arada telefonu sıranın altına fırlatmıştım.

"Ne yapıyorsun lan manyak mısın?" dedi Efe bana dönerek.

"Sınıfta ne izliyorsun sen?" dedim olduğum yerde kalkıp öne eğilerek. Telefonunu benden saklamak için yüz üstü çevirdi.

"Pis şey seni, bağırayım mı tüm sınıfa ne halt ettiğini?" Efe koyu kumral saçlarının önünü dikmişti. Sinirle onları düzeltirken açık kahverengi gözleri parladı.

"Uğur attı." Uğur mavi gözlerini üzerime dikti.

"Sen niye açıyorsun oğlum? Bütün sınıfa sapık olduğunu ilan edeceğim şimdi." Efe sırıttı.

"Seni bandanandan asarım Rüzgar." Ben de ona gülümsedim.

"Dene de görelim minik." Efe'ye minik derdik, aramızda en kısa olan oydu. 1.79 çıkan boyuyla alay ediyorduk ancak çok iyi oynardı. Oyun kurucumuzdu.

Efe elindeki şişeyi bana fırlattığında eğildim. Şişe kafamın üzerinden uçtu, nereye gittiğini o kadar iyi biliyordum ki.

En arkada diğer köşede oturan Nehir'in sırasına. Dişlerimi sıkarken anlık olarak gözlerimi kapattım.

"Hayaletin sırasına gitti." dedi Efe alçak sesle. Sesi alaycıydı.

Ayağa kalktığımda Efe pantolonumun ucuna yapıştı.

"Dikkat et seni lanetlemesin." Pantolonumu tutan eline elimin tersiyle vurdum.

"Kes sesini." diye mırıldandım. Arkamı döndüğümde Nehir soğuk gözlerle bizim sıraya bakıyordu. Elinde pet şişe vardı.

Sırasının yanında durup hafifçe yaslandım.

"Kusura bakma." dedim sıkıntıyla. Grubun bir şeyler deyip güldüğünü duyabiliyordum. Hepsini tek tek dövecektim.

Nehir elini uzatıp şişeyi karnımın üzerine dayadı.

"Bakmıyorum. Şişeni de al git." Sesi dümdüz sayılabilirdi, öfkenin esamesi okunmuyordu. Sadece can sıkıntısı.

Şişeyi kavrarken soğuk küçük eli avucumun içinde kalmıştı. Bir an nefes alamadım, şişeyi parmaklarının arasından haşince çekip arkamı döndüm.

Sıraya oturdum. Çocuklar bağıra çağıra öğretmenleri puanlarken onları dinleyemiyordum. Defterlerimi çantaya koyuyorum bahanesiyle kimseye sezdirmeden su şişesini de çantama attım.

Aptal kafam, kesinlikle aptal kafam.

İçinizden geçenler bölümü(Herhangi bir anı, duygu düşünce)
İGB:
İGB;
Kalp çokça.

Matmazel Noir • yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin