Çok yakındık birbirimize,
Ve sen kaçmadın.Grace VanderWaal- Today and Tomorrow
N: Neden karşıma çıkmıyorsun?
B: Çıkamam.
N: Kendini gizlemek konusunda başarılısın...
B: Sen de Matmazel Noir.
N: Böyle devam edeceğiz o zaman.
B: Gittiği yere kadar.
N: Eninde sonunda çıkacaksın, onu biliyorum
B: Belki...
B: Belki de hiç çıkmam.
N: Gerçeğin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
B: Parti gecesi ne oldu öyle?
(Görüldü)
Yatakta sırt üstü döndüm. Pazar günü olmasına rağmen ev boştu. Orkun verdiğim mini konserden sonra beni evime bırakmıştı. Sürünerek odama ilerlemiş kendimi yatağa atmıştım. Gerisi derin bir karanlıktı.
Kafamı çevirip odama vuran güneş ışığına baktım. Yatakta uzanan, eklemleri tamamen erimiş bir canavar gibi hissediyordum kendimi.
Nehir cevap vermeyecekti.
Ayağa kalkıp aynada bembeyaz olan suratımı inceledim. Göz altlarım mosmordu.
Eski yaralarımın olduğu yerdeki sararmalar göze çarpıyordu.
Dayak =Rüzgar Balkan.
Yatağa uzanıp telefonumu aldım. Kendi numaramın olduğu sim kartını seçtim.
Rüzgar: Nehir konuşmak istiyorum seninle.
Nehir: Neyi?
Rüzgar: Konuşmak istiyorum sadece. Buluşabilir miyiz?
Nehir: Benden uzak durmanı söylemiştim.
Rüzgar: Biliyorum, yine de bir konuşmayı hak ediyorum. Her şeyin hatırına.
On beş dakika boyunca yatakta oturup telefonu izledim.
Nehir: Tamam. Sitenin önünden alırsın beni bir saate.
İnanamazmış gibi telefon ekranına baktım, beni engellemesini bekliyordum. Üzerimi hızla değiştirip koyu mavi bandanamı alnıma bağladım. Aynada tekrar kendime bakıp yumruğumu havaya kaldırdım.
Ne konuşacağım hakkında bir fikrim yoktu. Ancak onu görecektim. Bu yeterliydi.
Balkan için yeterli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matmazel Noir • yarı texting
Teen FictionDedin ki; Işıkları kapa. Kim olduğunu bilmeyeyim. Ben siyah saçlarının arasında esen o hafif meltemim. * Aşkın geceye bulansın, Yalnızca bu seferlik, Matmazel Noir, Saçlarını sal parmaklarımın uçlarına. Rüzgar onu ilk gördüğünde ne olduğunu anlamad...