Dedin ki;
Işıkları kapa.
Kim olduğunu bilmeyeyim.
Ben siyah saçlarının arasında esen o hafif meltemim.
*
Aşkın geceye bulansın,
Yalnızca bu seferlik,
Matmazel Noir,
Saçlarını sal parmaklarımın uçlarına.
Rüzgar onu ilk gördüğünde ne olduğunu anlamad...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sana hislerimi haykırdım,
Sen en sağırdan bile daha sağırdın.
Bu sefer mekanın lüks restoran kısmından girmedik. Bu oldukça pahalı restoranın adı Bruelle'di. Bar kısmı ise Buldog. Mekan ikiye bölünmüş yapısıyla oldukça farklıydı. Ön tarafı zarif kilise mimarisine sahipken mekanın arka kısmı gotik eski bir mimariye sahipti.
Ön taraf bahçeyle genişletilmişken arka kısım ona kıyasla dar olarak kalmıştı.
Kapıdaki görevli Sezgin'i görünce kafa sallayarak geçmemize izin verdi.
"Lonca ayarlayamadım bu gece, çok kalabalık masa bulamayabilirsin." Omuz silktim, Cuma gecesiydi. Yer olmaması doğaldı.
"Locaya bizimkiler geldiğinde ayarlanabilir zaten, dert etme. Ben bir köşeye sığışırım." Kafasını sallayıp üzerine önlüğünü geçirmek için uzaklaştı. Yanımdan geçen garsonlardan birini durdurup buzla dolu kovasından bir şişe bira kaptım.
Annemin kırgın yüzü gözümün önünden gitmiyordu.
Çok içen biri değildim, süngerin insan hali olan Orkun'un aksine. Bu gece içsel olarak harap olmuş gibi hissediyordum.
Annem, zayıf noktam.
Babam, kör noktam.
Sanki tüm kötülüklerin başı, iblisi tuzağa düşüren insan.
Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken Nehir'in taktığı Sabah Yıldızı adı nabız gibi içimde atıyordu. Ceketimin cebinden telefonu çıkarıp mesajlara baktım.
N: Yapabileceğim bir şey var mı?
N: Çok saçma bir soru aslında.
N: İstersen telefonda konuşabiliriz.
Hepsini bir saat önce yazmıştı.
B: Bu gece değil.
Onu karanlığıma bulandırmayı istemeyecek kadar kafam çalışıyordu, onun da kendi dertleri vardı. Hem ne anlatabilirdim ki? Yakayı ele vermeden.
Onu ilk bakışta tanıyamadım. Üzerinde uzun kollu, ışık vurdukça ışıldayan pullu bir elbise vardı. Saçlarını alttan toplamıştı. Kakülleri düzgün biçimde alnına düşmüş küçük sivri çenesini vurguluyordu.
