Lux 62

14.2K 1.2K 966
                                    




Herkese merhaba, özleştik biraz ne dersiniz? Finale bu bölüm dahil son üç bölüm kaldığını söylemek istiyorum. Instagramdan duyurusunu yapmıştım. Ancak bu bölümler normal bölümlerin iki üç katı uzun olacak. Bu hikaye standartında altı yedi bölüm okumuş gibi olacaksınız. Yorumlar beni çok mutlu eder, diğer bölümün tarihini instagramda yayınlayacağım. İçinizden geçenler bölümüne yorum bırakmayı unutmayın hepsini okuyorum <3

insta: isilsugultekin


Çok değerlisiniz! <3


Seni gördüğüm andan beri 'o' kişi olduğunu biliyordum,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Seni gördüğüm andan beri 'o' kişi olduğunu biliyordum,

Sen ise yaprak gibi savrulup duruyordun.

Rüzgarın bendim, kalbin ise avuç içimdeydi.

Sarsılmaz duvarların şiddetle titredi.


I need you closer- Kayou, Gina Livia


Rüzgar Balkan

Kapı sonuna kadar açılırken ben geri çekilip pantolonumu düzelttim. Nehir de elbisesinin fermuarını çekmişti. Kapıda hiç tanımadığım bir çocuk duruyordu, Nehir de kaşlarını çatmıştı bu yüzden onun da tanımadığını anlamıştım.

"Selam," dedi uzun siyah saçlı çocuk. Belli belirsiz kafamı salladım. Boyu benden kısaydı, kollarında dövmeler vardı.

"Selam," dedim tok bir sesle.

"Ben Nihat'ın arkadaşıyım, birkaç eşyam burada kalmıştı. Alıp çıkacağım hemen," dedi. Göz ucuyla Nehir'e baktım. Küçük ince parmakları elbisesinin eteğini kavramıştı, göğsü hala hızla inip kalkıyordu.

"Tabii," dedi Nehir de. Çocuk salona girip ufak bir çanta aldı. Diğer elinde de uzun bir trençkot vardı. Başı ile bize selam verip dış kapıdan çıktı. Kapı kapandığında Nehir derin bir nefes alıp gözlerini kapattı.

"Ağabeyim sandım, ödüm patladı," dedi. Ona gülümsedim.

"Yakalansaydık ne olurdu?" Dedim ona takılarak. Kafasını iki yana doğru panikle salladı.

"Sus, sus," diye mırıldandı. Kolumu uzatıp beline sardım. Onu kendime çektiğimde ufak bedeni göğsüme yaslandı. Minyon olması hoşuma gidiyordu.

"Duş almam lazım," dedi.

"Tamam ben de seni izlerim," dedim. Kaşları çatıldı, iri gözleri şaşkınlıkla yusyuvarlak oldu.

"Saçmalama istersen," dedi hırçın bir şekilde.

"Sence görmediğim-" Parmak uçlarının üzerine yükselip kafama bir tane geçirdi.

Matmazel Noir • yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin