〄 Stupid Drunk

100 8 8
                                    

Lᴀʟ ᴏʟᴍᴜş ᴅɪʟɪᴍᴅᴇɴ ɪᴄ̧ɪᴍᴅᴇᴋɪ ʙᴏşʟᴜɢ̆ᴀ ᴅᴏ̈ᴋᴜ̈ʟᴇɴ ʜᴇᴄᴇʟᴇʀᴅᴇʏᴅɪɴ sᴇɴ. Pᴀʀᴀᴍᴘᴀʀᴄ̧ᴀʏᴅıɴ ᴀᴍᴀ ʏɪɴᴇ ᴅᴇ ᴛᴇᴋᴛɪɴ ʏᴜ̈ʀᴇɢ̆ɪᴍᴅᴇ.

Dakikalar saniyelere meydan okumak istercesine hızla akarken genç adam artık başını ağrıtan bütün düşüncelerden kurtulmayı diliyordu. Fakat sanki ona inat daha çok şiddetlenen zonklama yüzünden elini alnına bastırarak sinirle soludu. Cebindeki ağrı kesici haplardan birini ağzına atıp bir yudum şarapla midesine gönderirken bile doktordan aylar önce aldığı bu ilacın hiçbir halta yaramayacağını biliyordu. Önündeki sipariş listesine göz ucuyla bakarken ilk kez dükkanının bu kadar kalabalık olmasından rahatsızlık duydu. Eğer sadece haftada bir gün gelen bu kafilenin ona aylık gelirinin dörtte birini kazandırdığını bilmese bu gece için çoktan bütün mekanı kapatmıştı. Ama malesef müşterileri önemliydi ve bu nedenle de yaptıkları kuru gürültüyü 2-3 saat daha çekmek zorundaydı. Bu acı gerçek suratını buruşturup sesli bir küfür savurmasına sebep oldu. Aklına sadece saatler önce söylediği aptalca şeyler yüzünden kırılan Taehyung'un üzgün bakışları gelince, kafasını geriye attı ve öfkeyle soludu.

"Asıl zavallı ve aptal olan sensin Yoongi, sen!"

Büyük bir karmaşa içerisindeydi. Ne kendini ne de diğerlerini anlayabiliyor, hala Seokjin için canını bile feda edebilecek olan yanını bastırabilmek adına durmadan etrafa öfke saçıyordu. Bundan en çok değer verdiklerinin zarar gördüğünü bilse de kendine engel olabilmek çok zordu onun için. Çünkü başka türlü savaşamazdı. Başka türlü en yakınım, ilk dostum dediği adamın onları terketmesini kabullenemezdi. Yoongi Seokjin'le ilk tanıştığı zamanlar çok yalnızdı. Etrafındaki kimseyle görüşmüyor, kendi dünyasının içine hapsolmuş bir halde yok olup gitmek istiyordu. Sosyofobisi o kadar ağırdı ki, her gün kapısına gelip onunla bir duvarlık mesafeden sohbet eden o adam olmasa muhtemelen şuan çöplük içindeki sersefil hayatına devam ediyor olacaktı. Seokjin'in sırf Yoongi'nin yalnızlığına bir son vermek için onunla tanıştırdığı 4 arkadaşını belki de hiç tanımamış olacaktı. Şuan her şeyim dediği insanlar onun sayesinde yanındaydı. Yoongi bütün bunları biliyordu, dostunun kendisi için yaptığı her şeyi biliyordu fakat artık iyi anılar ona sadece acı veriyordu. Seokjin'in gidişinden çok kendisini yalnızlığa sürükleyişi kızdırıyordu onu. Bir zamanlar onca karşı çıkışa rağmen pes etmeyip elini zorla tutan adamın şimdi Yoongi'nin elini uzatamayacağı kadar uzakta olması haksızlıktı. Adil değildi. Yoongi bunu kabullenemiyordu. Seokjin'in koyduğu bu mesafeler kendisini yeniden yetersiz hissetmesine sebep oluyor ve yıllar önce hastalığını körükleyen güven problemlerini yeniden gün yüzüne çıkarıyordu. Bununla başa çıkmak için yapabildiği tek şey ise Taehyung ve diğerlerini öfkesiyle kontrol etmeye çalışmaktı. Güya arkadaşlarının yüzüne gerçekleri vuruyordu fakat tek yaptığı onları kırmak ve içerisinde oldukları bu zorlu dönemi daha da katlanılmaz hale getirmekti. Yoongi aptalın tekiydi ve bu nedenle de kendisine herkesten daha çok sinirliydi.

Biraz olsun sakinleşmek adına kafasını dağıtmaya karar verdi ve elindeki listeyi kasanın yanına fırlatıp bar kısmına ilerledi. Taehyung muhtemelen bugünkü işlerin yoğun olduğunu bildiğinden -ona kırılmasına rağmen- birazdan buraya gelecekti. Yoongi kardeşinin işte bu kadar çabuk affedeceğini bildiğinden onun yerine azarlıyordu saatlerdir kendini. En azından Taehyung geldiğinde işlerini hafifletmek adına ve biraz da konuşmak için yakınında durmak istediğinden bar tezgahının arkasına geçip onun çalışacağı bölüme vardı. Çoktan siparişleri almış olan elemanına dolaptaki bardakları çıkarırken hemen yanından şaşkın bir ses işitti.

"Hyung, sen neden buradasın? Çok yoruldun bugün biraz dinlenmelisin. Taehyung gelmeyecek mi zaten?" Yoongi tezgaha koyduğu bardaklar için içki şişelerini açarken basit bir omuz silkerek çalışanını cevapladı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 27, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Silent Cemetery of The Igniting HeartsWhere stories live. Discover now