Keyifli okumalar demeden önce size küs olduğumu belirtmek isterim. Önceki bölüm beklediğim kadar yorum gelmedi kalbim bi çıtır kırık💔.
Keyifli okumalar❤
"Arkadaşlar sessizlik!"
Tarih öğretmenimiz Erdal hocanın bir milyonuncu ikazıyla kalemi elimden bırakıp ofladım. Dersleri o kadar sıkıcı geçiyordu ki her dersi gözünü kırpmadan dinleyen ben bile çok sıkılmıştım.
"Barkın sen o diziden sıkılırsın bak, benim dediğimi izle."
Arkamda oturan Çağla'nın ders boyu Barkın'a anlattığı dizilerden yanımda oturan Buğra da sıkılmış olacak ki sinirle arkasını döndü.
"Kızım senin kapatma tuşun falan yok mu? Yarım saattir hiç susmadın ya."
"Aman be!" dedi Çağla çirkefçe. "Sustum, dinle sen dersini."
"Çağla."
Erdal hocanın bize doğru dönüp kollarını göğüsünde bağlamasıyla konuşan tüm öğrencilerin faturasını ona keseceğini anlamıştık.
"Buradan bakılınca her şeyi biliyormuşsun gibi gözüküyor. Söyle bakalım, 93 Harbi nedir?"
"Eee hocam şimdi şöyle," dedi düşünerek. Muhtemelen doğru cevapla tamamen alakasız bir şey söyleyecekti.
"Zamanında askerlerimiz zorlu bir savaşa girerken 93 kere dua ederlermiş, buna da 93 Harbi demişler."
Gülmeye başladığımızda hoca Çağla'ya onaylamayan bakışlar atıyordu.
"Deren sen söyle kızım."
"Rusya'nın Osmanlı devletine açtığı bir savaş. Rumi takvime göre 1293 yılına rastladığı için 93 Harbi olarak geçiyor."
"Teşekkürler. Boş zamanlarında Çağla'ya biraz Tarih çalıştırırsan çok sevinirim."
Gülerek başımı salladığımda Çağla'nın söylenmeleri kulağıma geliyordu.
Duyduğumuz zille birlikte sevinçle toparlanmaya başladık. Artık eve gidebilirdik çok şükür.
"Bence benim Tarih'im gayet iyi."
"Aynen kardeşim."
Çağla'yı telkin ettikten sonra çantamı omzuma sabitleyip bizimkilere döndüm.
"Babam anahtarını evde unutmuş, akşama şehir dışına çıkacak yarın geldiğinde kapıda kalmasın, şirkete gidiyorum ben haberiniz olsun."
"Biz de gelelim seninle, hem babamları görmüş oluruz."
Alina'nın dediğine başımı sallarken Asena, Barkın ve Buğra onca yolu gitmek zor geldiği için diğerleriyle birlikte bizden ayrılmıştı.
"Eee," Alina sırıtıp omzuyla omzumu dürttüğünde kaşlarımı kaldırıp ona döndüm.
"Dün abim size gelecekti, ne yaptınız?"
Yüzümde salak bir sırıtma meydana gelirken yanaklarımın içini dişleyip kendimi durdurdum ve normal bir şekilde omuz silktim.
"Temizlik."
"Hmm." dedi Çağla imayla. "Sadece temizlik yaptınız yani."
"Evet." dedim kaldırımdaki beyaz çizgilere basmamaya dikkat ederek. "Başka ne yapabilirdik ki?"
"Abim eve gelince sevgi böceği gibiydi, bana sataşmadı falan. Heralde çamaşır suyu kafa yaptı."
Sırıtmamı saklamaya çalışarak başımı salladım. Kesinlikle çamaşır suyundan olmalıydı. Başka neyden olacaktı ki zaten..
