5.7

11.6K 1.1K 1.4K
                                    

Not: Öncelikle teşekkür ederim. Önceki bölümde yorumlarınız beni mutlu etti. Ama sürekli yorum atın dememi beklemeden hep bol bol yorum atın olur mu? Bu bölümde inanılmaz bir kaos var, böylesi hiç olmamıştı. O yüzden bu bölüme beklediğim yorumlar çok daha fazla. İnanılmaz güzel olduuu hdnsndmsndksjdksjsksj.

Not2: Umut askerden çoktan geldi bu bölümde, haberiniz olsun. Oraları ayrıntılı yazmak istemedim.

Keyifli okumalar❤

"Yeter artık, isyan başlatıyorum!"

Çağla'nın çığlık atarcasına konuşmasıyla kafamı masadan kaldırmadan göz ucuyla ona baktım.

"Bu ezberci sisteme lanet okumak için Ziya Selçuk'un evini basalım bence."

"Salak mısın kızım," dedi Barkın, diğer yandan önündeki kağıtlarla uğraşıyordu. "Artık on sekiz olduk, bizi hapse atmaları daha kolay olur. Bunu geçen sene söyleseydin keşke."

"Bir şey soracağım."

Alina'nın meraklı sesiyle kafamı ders kitaplarının üzerinden kaldırdım, sırtımı sandalyeye yasladım. Sınavımıza birkaç ay kalmıştı ve her zamanki gibi ders çalışmak için toplanmıştık. Bu sabah ciddi bir karın ağrısıyla uyanmış olmam tüm keyfimi kaçırmıştı. Yetmezmiş gibi midem de bulanıyordu. Havalar soğuktu, üşütmüş olabilirdim.

"Annemi ve babamı bana yeterince zeka geni geçirmedikleri için dava edebilir miyim? Ya da tüm zeka genlerini aldığı için abimi?"

Umut göz devirerek Alina'ya baktı. "Lütfen beni dava et."

"Bu konuyu Ebrar teyzemle konuşacağım." Bu fikir aklına yatmış gibi başını salladı.

"Geçen gün bir şey okudum," dedi Barkın bize dönerek.

"Senin en son okuduğun şey ilkokulda, Ayşegül Tatilde kitabıydı sallama kıçından."

Buğra'nın göz devirerek konuşması bizi güldürürken Barkın yüzünü buruşturarak ikizine bakmıştı.

"Bir şey anlatıyorum susar mısın?" Ardından elindeki A4 kağıdını bize gösterdi. "Öğrenilen bilginin yüzde seksen üçünü görme, yüzde on birini işitme, yüzde üç buçuğunu koklama, yüzde bir buçuğunu dokunma, yüzde birini tatma yolu ile ediniyormuşuz. Şimdi bu kağıtlarda tüm önemli bilgiler ve formüller kısa kısa yazıyor. Sınava girmeden önce bu kağıtları okuyup elledikten sonra yesem sizce kaç net yaparım?"

Dediği şeylerden aklımda kalan tek şey Barkın'ın beyin yapısının bilim insanları tarafından kesinlikle incelenmesi gerektiğiydi.

"Sen manyaksın."

Atlas'ın hepimizin içinden geçeni söylemesi Barkın'ı gram bozmamıştı.

"Bunları kendin yazsaydın en azından bir şeyler yapabilirdin ama hepsini çıktı almışsın Barkın." dedim.

"Bunları bilgisayardan çıkartmış olabilirim ama dün üç saat fonksiyon videosu izledim. O konuda çok iyiyim."

"On birinci sınıf izleyeceğim deyip yanlışlıkla onuncu sınıf fonksiyon izledin üç saat boyunca. Hangi konu hangi sınıfın onu bile bilmiyorsun."

"Ya sen dünyaya beni sinir etmek için mi geldin?" dedi sinirle Barkın, Buğra'ya dönerek. Onların tartışmaları devam ederken bıraktığım kalemi elime aldım ve çözemediğim sorulara baktım.

"Bebeğim sen iyi misin? Kötü görünüyorsun sanki."

Yanımda oturan Umut'un sesiyle ona baktım. "Karnım ağrıyor biraz, üşüttüm heralde."

Küçük Sevgilim/ TEXTİNGWhere stories live. Discover now