5.6

11.5K 1.1K 1K
                                    

Not: İki bin kelimelik heyecanlı bir bölüm yazdım bol bol yorum gelmezse vallahi on gün bölüm atmayacağım. Bakıyorum bölümü üç bin kişi okumuş, sonra oy ve yoruma bakıyorum en fazla dört yüz. Arkadaşlar ben burada gerçekten çok emek veriyorum. Hem kendimi hem de sizi eğlendirmek için çabalıyorum ama emeğimin karşılığını alamayınca cidden üzülüyorum. Siz bölümü okuyup mutlu oluyorsanız, bende sizin yorumlarınızı okurken mutlu oluyorum. Rica ediyorum beni üzmeyin. Teşekkürler.

Keyifli okumalar❤

"Beni çok geriyorsun Umut!"

Ellerim başımda sakinleşmeyi beklerken Umut baygın gözleriyle bana bakıyordu.

"Bebeğim, alt tarafı araba sürmeyi öğreniyorsun. Abartmasan mı artık?"

"Söylemesi kolay," dedim sinirle. Sabahtan beri sanki bu konuda ant içmiş gibi araba sürmeyi öğretmeyi istiyordu. Yarın tekrar askere gideceği için birlikte zaman geçirmek adına kabul etmiştim ama o kadar stres yapıyordum ki arabayı çalıştıramamıştım bile.

"Yapamıyorum işte." dedim omuzlarımı düşürerek.

"Bugün itibariyle on sekiz oldun, araba kullanmayı öğrenmen lazım."

Göz devirmeden edemedim. Herkes on sekizinci yaş doğum gününde ehliyet kurslarına koşuyordu çünkü..

"Ayrıca on sekiz oldun demişken," dedi ve keyifle sırıttı. "Artık evlenmemiz için hiçbir engel yok."

Sahte bir şekilde güldüm ve başımı salladım. "Çok beklersin."

"Ama niye ya?"

"Kariyer yapacağım Umut, meşgul etme beni."

"Evliyken de yapabilirsin." dedi omuzlarını indirip kaldırırken. "Annem de Tıp okudu ama benim yaşımdayken beni doğurdu."

"Bunları konuşmak için erken sevgilim, araba sürmeyi öğretmeye devam edebilirsin."

"Ama illa bir gün evleneceğiz değil mi?" Tereddütle konuştuğunda gayri ihtiyari başımı salladım. "Aynen aynen, hadi öğret artık ama arabayı sürtersem falan kızma olur mu?"

Masumca dediğim şeyle koltukta yan dönüp vücudunu tamamen bana döndürdü.

"Bak Deren, seni çok seviyorum, her ne yaparsan yap seni sevmeye devam edeceğim ama arabama bir şey olursa net olarak ayrılırız."

Bu kadar açık konuşması beni o kadar şaşırtmıştı ki ağzımı kapatamıyordum.

"Yuh be. İnsan canın sağolsun falan der."

"Yani canın sağolsun tabii de. Şimdi arabam da benim için çok kıymetli."

Ona göz devirip arabanın kapısını açtım ve inmeye yeltendim.

"Bebeğim nereye gidiyorsun gel buraya."

"Bebeğimmiş! İnsan bebeğini üzer mi?"

Sinirle konuştuğumda dudak büküp kolumdan çekti ve uzanıp açtığım kapıyı kapattı.

"Tamam tamam, bir şey demedim. Hadi öpüşüp barışalım."

Dudaklarıma uzandığında onu hafifçe ittim.

"Hayır, araba kullanmayı öğreteceksin. Hadi."

Oflayıp arkasına yasladı ve kemerini bağladı.

"Bedavadan öğretiyoruz, hiç hoşuma gitmedi."

"Öğretmek için ısrar eden sendin, hadi."

Küçük Sevgilim/ TEXTİNGWhere stories live. Discover now