8.Bölüm ●ALEVLER●

796 57 20
                                    

Asu Lina'dan...

Ateş "Bu ibnenin burada ne işi var?" dediğinde Ateş'in baktığı yere baktım. Gördüğüm kişiyle sinir hücrelerim hareketlenmeye başlamıştı. Hala ne istiyordu? "Şaka mı bu? Artık çok olmaya başladı." dedim sinirle. Asena "Fazlasıyla hem de, artık birinin Berkan'a dersini vermesi gerekiyor." demişti sinirli bir şekilde. Ateş "O kişi de benim herhalde." diyerek Berkan'ın yanına gidince endişelenmiştim. Ateş Berkan'dan daha iyi dövüşüyordu ama Berkan takıntılı herifin tekiydi, Ateş'e zarar verme ihtimali yüksekti.

Ateş'in arkasından giderken Berkan ile göz göze geldim. Kaşlarımı çatarak ona baktım. O ise gülümseyerek bana bakıyordu. Ateş "Lan senin burada ne işin var? Hala akıllanmadın mı? Elimden bir kaza çıkmadan git buradan." demişti sinirle. Ateş'in boynundaki damarları belirginleşmiş ve ellerini yumruk yapmış sıkıyordu. Ceketinin katlandığı yere kadar belirginleşmiş damarları görebiliyordum. Berkan "Benim seninle işim yok. Asu'yla konuşmaya geldim." dediğinde gözlerimi Ateş'ten çekip Berkan'a baktım. "Asu bir çok hatam oldu, bunları kabul ediyorum ama size hiç bir zaman zarar vermek istemedim. Yaptıklarıma pişmanım, affet beni. Seni seviyorum, tekrar deneyelim. Bu sefer seni mutlu edeceğim. Yaptıklarımdan çok pişmanım Asu. Hatalarım çok ama hepsini sana unutturacağım. Buna emin olabilirsin. Hadi lütfen." dediğinde başımı olumsuz anlamda sallamıştım. Benim ve arkadaşlarımın hayatını karartmıştı ve hala utanmadan karşıma geçiyordu. Affetmek mi? Asla! Berkan'ın yanına gidip sertçe tokat attım. "Seni istemiyorum. Artık bunu anla. Ben seni sevmiyorum ve istemiyorum benim peşimi bırak." Elim titriyordu. Daha çok vurmak, hatta öldürmek istiyordum onu. Berkan "Deneyelim bak gör sen de isteyeceksin. Beni hala seviyorsun sadece düşüncelerin karışmış, kafan karışmış Asu." dediğinde Ateş "Hala kafan karışmış diyor ya." deyip Berkan'ın üstüne yürümeye başlamıştı. Endişeyle Ateş'e baktım. Kavga çıkmasını istemiyordum. Hele okulda hiç istemiyordum. Ateş Berkan'a yumruk atacakken Barlas durdurup "Burada olmaz." demişti. Berkan "Asu, ya benimle olursun ya da seni kaçırırım. Kimsenin bulamayacağı bir yere götürürüm. Seni öldürürüm." okulun kapısına doğru hızlı adımlarla ilerledi.

Arkasından korkuyla bakmaya başlamıştım. Beni tehdit etmişti. Gözümün içine baka baka beni tehdit etmişti. Kaçırmak? Öldürmek? Berkan aklına koyduğunda yapardı. Hiç acımadan beni öldürürdü. Sevdiğim demez öldürürdü. Tabii bu sevmek ise. Hayatımı karartmıştı ve Ateş yavaş yavaş o karanlıktan beni çekiyordu.

Ateş "Bırakın abi beni! Niye tutuyorsunuz? Bırakın da burası onun mezarı olsun." diye bağırdığında düşüncelerimden kurtulup Ateş'in yanına gittim. "Sakin ol." dedim ama ben bile sinirliydim ve korkuyordum. Ateş bana dönüp "Sakın korkma." dediğinde gülümseyip "Sen yanımdayken hiç bir şeyden korkmam." deyip sıkıca ona sarıldım, o da bana sarıldığında gözlerimi kapatıp ikimizin de sakinleşmesini bekledim. Birkaç saniye öncesinde korkuyla başa çıkmaya çalışırken Ateş'in kokusu beni kendime getirmişti. Ateş'in de sakinleştiğini hissettiğimde geri çekildim. Ellerini yanaklarıma koydu "Ben senin yanındayken hiç kimse sana bir şey yapamaz tamam mı? Sakın korkma." dedi güven verici ses tonuyla. Kafamı olumlu anlamda salladım. Dudağına ufak bir buse kondurup gülümsedim. "Beni bu küçücük öpücükle mi ödüllendiriyorsun? Alındım." deyip kafasını havaya kaldırdı. "Şu ortamda daha fazlasını mı bekliyordun şapşal?" deyip okul bahçesini gösterdim. Kafasını bir hızla bana çevirdi "Ne yani başka bir yerde olsak uzun mu öpecektin?" dedi heyecanla. Sırıttım. "Kim bilir?" deyip omuzlarımı silktim ve beni bekleyen kızların yanına gittim. Asena "Asu iyi misin?" dedi merakla. Kafamı olumlu anlamda salladım "Evet, iyiyim. Ateş'le beraber olacağım siz gidersiniz olur mu?" dedim Asena ve Alesya için. Alesya "Gideriz sen merak etme. Dikkat et kendine, eve geçtiğinde de haber bize olur mu?" dediğinde "Olur." diyerek yanlarından ayrıldım. Ateş'in yanına geldiğimde "Bir şeyler yapalım mı? Seninle vakit geçirmeye ihtiyacım var." dedim ellerini tutarak. Düşünüyormuş gibi hareketler yapıyordu. "Eğer söz verdiğin şeyi yapacaksan olur." Söz verdiğim şey neydi acaba? "Neye söz vermişim ben?" dedim kaşlarımı çatarak. "Uzun bir öpücüğe?" dedi tek kaşını kaldırarak. "Çok beklersin." deyip arkamı döndüm. "İyi be! Çok şey istiyoruz sanki. Hadi gidelim." deyip kolunu omzuma atarak kızların, Çağan ve Barlas'ın yanına ilerledi. "Biz de geliyoruz sizinle bana gideceğiz." dedim ve Ateş'in kolunun altından çıktım.

PSİKOZLAR 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin