[22] EMRE BEY HAZRETLERİ VE ZÜĞÜRT AĞA

161 13 38
                                    

"Alo, Gülce. Hâlâ alışveriş merkezinde misin?"

"Yok. Yani sayılırım. Çıkmak üzereyim. Ne oldu ki?"

"Ben de buradayım. Bekle, yanına geliyorum. Birlikte çıkalım."

"Peki."

Allah Allah! Tesadüfe bak sen! Muscle da mı burdaymış?

Ama neden olmasın ki? Burası en yakın aveme değil mi sonuçta? Yani ben de! Her şeyden şüphelenir oldum ya!

Yaklaşık beş dakika sonra geldi yanıma ve birlikte spor salonuna geçtik, tabi ki taksiyle.

Emre Bey Hazretleri başka bir araçla gidemiyordu hiçbir yere zira. Sanki padişahın oğlu!

Ama şimdi çocuk kendi parasını kendi kazanıyor. Çok da şey etmemek lazım. İstediğini yapar sonuçta. Bizim gibi Züğürt Ağa mı? Değil. Susayım ben en iyisi.

Yolda düşündüm biraz. Şimdi Muscle'a söz vermiştim ama Sare bunu tesadüfen de olsa biraz öğrenmişti sonuçta. Ve Muscle'a karşı kendimi sorumlu hissediyordum. O yüzden en iyisi her şeyi olduğu gibi anlatmaktı ona.

"Muscle."

"Bir şey mi söyledin, Gülce? Anlayamadım."

Aboovvvv! Ovvvv! İşte Gülce Hanım, içinden her konuştuğunda çocuğa Muscle dersen ve içinden de bu kadar çok konuşursan olacağı bu!

Ay rezillik! Allah'tan anlamamış! Çok şükür! Trafik ve araba gürültüsüne eşlik eden taksi müziği sağ olsun!

"Evet. Emre diyordum. Sana bir şey anlatmam lazım."

"Dinliyorum."

"Şimdi biz AVM'deyken... ııı... benim..."

Ay, çocuğa tuvalet maceramı anlatmanın alemi yok şimdi!

"Ya işte Sare'yle lavaboya uğradık bir ara. Telefonumu ona vermiştim tutsun diye. O sırada da sen mesaj atınca görmüş yazdıklarını."

"Yani öğrendi her şeyi."

"Yok, tam olarak değil. Yani sadece birileriyle takıştığını, ben de sevgilin olduğum için... yani millet öyle sandığı için dikkat etmem gerektiğini söylediğini söyledim. Bir de bunun gizli kalması gerektiğini."

"Anladım. Yanlış yapmışsın. Daha dikkatli olmalıydın telefon konusunda. Ama olan olmuş artık. Bir dahakine daha dikkatli olursun."

"Başıma o kadar olay geldi ki son zamanlarda, bazı noktaların gözümden kaçması çok normal değil mi?"

Evet, Muscle! Çok normal değil mi?

"Yine de her an dikkatli olmalısın. Bu çok önemli, Gülce. Tehlike anında dikkati elden bırakmamak çok önemli."

He yav! He he! Sanki Çukur'da yaşıyorum da her gün tabanca belimde keleş elimde çatışmalara girip çıkıyorum. Adama bak!

Bu ufaktan azarlamaların ardından suratımı asıp tek bir söz söylemedim yolun sonuna kadar. Salona gittiğimizde üstümü değiştirip hemen her zamanki sırayla hareketlerimi yapmaya başladım.

Koşu bandında ısınmak için yürürken etrafa yayılan parfüm kokusundan salona Emre Hoca'nın da teşrif etmiş olduğunu anlamış bulunuyordum.

Hayır, bir de kadınların hazırlanmasının uzun sürdüğünü söylerler. Adam benden ne kadar sonra geldi ya! Ayıp be!

Off! Parfümü de çok güzel kokuyor ya! Ya ben anlamıyorum! Neden kadın parfümlerini değil de erkek parfümlerini daha çok beğeniyorum ben? Biri bana bunu açıklayabilir mi?

ŞAKA YAPIYORSUN! (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin