Still Still Still (Türkçe Çeviri)

4.Bölüm:Büyülenmiş

Chuuya'nın cuma gününün gelmesinden korkan bir kısmı vardı,onunla Dazai arasında bir miktar gariplik olacağını düşünüyordu.Chuuya tamamen her şeyi düşündüğünü biliyordu.Bu,hayatı boyunca sahip olduğu en iyi öpücüklerden biriydi.Karşılıklı ve mükemmel bir uyum içindeydi.Chuuya bunu gerçekten başka biriyle karşılaştıramadı bile.

Doğrusu,tüm bu sürecin en korkunç yanı,Dazai'ye güvenmek zorunda kalacak olmasıydı.

Chuuya,Dazai'nin akıllı olduğunu inkar edemezdi.O öyleydi. Korkunç derecede öyle.Dazai bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüyse, Chuuya bunu kabul etmek zorunda kalacaktı.

Neyse ki Chuuya'nın Dazai üzerinde durmak için pek zamanı yoktu.Hayatının sonraki iki günü, son turunun sonrasını tartışan bir röportaj fırtınasıydı.Chuuya, Dazai ile yaptığı flört duyurusundan röportajlara kadar kısa bir dönüş olduğu için mutluydu.Dazai hakkında konuşmak istemediği için cevapları hazırlamak için zamanı olmadığını söylemek kolay bir bahaneydi.

Cuma bile beklenenden daha iyi geçti.

Dazai, müziğin neye benzemesini istediğine dair bazı kaba fikirlerle Chuuya'nın dairesine sadece on dakika geç geldi.Chuuya'nın şarkıları hakkında düşünecek vakti olmadığını düşünürsek-bu harikaydı.

Bu günle ilgili her şey tamamen tersine döndü:Dazai piyanonun başına oturdu,Chuuya ise eleştirmek için kanepede oturuyordu.Neredeyse tartıştılar.

Sanki bir şey ilişki dinamiğini tamamen değiştirmiş gibiydi. Chuuya,son birkaç gün içinde ne olduğunu tam olarak anlamadı, ama en ufak bir şikayet de etmiyordu.

Dazai,piyano bölümünün neye benzemesini istediği belirsiz bir melodiyi çaldıktan sonra, Chuuya'ya döndü.

"Ne düşünüyorsun?"O sordu.

Chuuya omuz silkti."İyiydi. Dürüst olmak gerekirse,ne kadar mülayim olduğuna şaşırdım."

"Affedersin?"

"Sadece kulağa aynı geliyor. Üzerinde anlaştığımız net bir anahtar değişikliği veya hem soloları hem de düetleri öne çıkaracak dinamik tonları duymadım.Beni yanlış anlama, bence bu iyi bir başlangıç.Sadece daha iyisini yapabileceğimizi düşünüyorum. "

Dazai düşüncede mırıldandı. Döndü ve piyanoya bakıyordu. Tekrar çaldı.

Chuuya'nın sololarından birinin olduğu şarkının bir parçası.

Dazai,"Burada kendi rolünü söyler misin?Sesine uyana kadar ayarlamaya devam edeceğim," dedi.

Chuuya buna uyarak şarkı sözleri sayfasını çıkardı ve uygun alanı buldu.Şarkı sözlerini,her ikisi de şarkının temposu,perdesi ve hissinden memnun olana kadar en az on beş kez söyledi.

Böyle çalışmaya devam ettiler, karışıklıkları çözmek için kompozisyonun belirli bölümlerine odaklandılar.Birkaç saat sürdü,ancak tüm soloları kapattılar ve bitirmeye karar verdiler.Esas olarak Dazai'nin midesi büyümeye başladığı içindi ve Chuuya kendisinin de acıktığını hissedebiliyordu.

Sanki bu gece daha da tuhaflaşmayacakmış gibi,Chuuya ayrıca bir daha fast food yemek istemediğine de karar verdi.Artık çalışma moduna geri döndüğüne göre,ne yediğini gerçekten izlemesi gerekiyordu.

"Oi,Dazai," dedi Chuuya, oturma odasına girerlerken,"Balık sever misin?"

"Tabii,seviyorum,neden?"

"Akşam yemeğinde biraz tilapia pişirsem sorun olur mu?"

Dazai gözlerini kocaman açarak Chuuya'ya baktı."Yemek yapabiliyor musun?"

"Oh evet?" Dazai onu bu kadar hazırlıksız yakaladığından beri kulağa daha çok soru gibi gelse de,dedi."Ne,yapamaz mısın?"