Her zaman ki gibi normal bir gün. Yine kabusla uyanmıştım. Erken kalkmış olmalıyım. Annemden ses yok. Kalkıp pencereye doğru yürüdüm. Pencerenin önünde esnemeyi severim fakat pencereyi açmaya da korkarım niye derseniz kelebekler. Beni pek severler her gün kovmama rağmen odama dalarlar. Nedeni bende bilmiyorum. Esnedikten sonra mesaj sesiyle yatağa fırlattım kendimi bizimkilerden gelmiş. günaydın mesajı!
-ne yani rüyamda gördüğüm genç çocuktan gelecek değil ya-
Kapımı açtıktan sonra mutfağa indim dolabın üstündeki sarı kağıdı aldıktan sonra gözlerim şaşkınlıktan çıkacak gibi oldu "vay cidden mi annemin işi varmış ve çıkmış hemen kızları aramalıyım " odama gitmeden önce meyveli sütümü aldım odama girdiğimde bitmişti bile telefonu elime aldıktan sonra gamzeyi aradım.
" gamze annemler evde değilmiş bugün araba sen demi "
" evet bende okul ekelim mi kızlı erkekli bir yere gidelim ne dersin"
" haftanın ilk günü saçmalama"
" tamam kızlara söyle okula geç gidicez o zaman"
"Tamam" deyip telefonu kapattıktan sonra banyoya gidip yüzümü yıkadım. Kısa siyah eteğimi ve siyah gömleğimi giydikten sonra sarı çantamı alıp saçlarıma bile bakmadan aşağı indim. Telefonu unuttuğumu fark edince yukarı çıkıp telefonu alıp kendimi dışarı attım.
Tam on dakika dır bizimkileri bekliyordum en sonunda arabayı görünce rahatlamıştım.
gamze
" atla bebek" dedikten sonra arabanın kapısını açtım tam oturacakken
" arkaya geç oraya enişten oturacak arkayı beş leyin gençler " deyince arabaya tekme atıp
" bugün o gelmeyecek" diyerek öne oturdum. Biraz sonra ses çıkarmayıp arabayı sürdü. Biz toplam yedi arkadaşız. En çok anlaşan grubuz. Burda bizi tanımayan yoktur
Tarz, farklı kişilik ve tabi'ki tip bizde olduğu için bu bizi mükemmel yapıyor. En çok anlaşamadığım kişi gamze kişiliklerimiz çok benzediği için ufak tefek tartışmalar yapmasak olmaz. Ve tabi çok benziyoruz kahverengi rengi kalçasına kadar inen saçları ve gamzeleri ve uzun boyluluğu onu okulda çıkmak istenilen kız kategorisin de bir numara yapıyor ve tabi o sadece hayvan eniştemizi seviyor. Araba birden fren yapınca uygarların evinin önünde olduğumuzu fark ettim. Bana bakıyordu. Arkaya geç tarzında kaş göz işaretleri yapınca arkaya geçmek zorunda kaldım. Sinir olmuyor değilim ona hep gamzeyle takıldığı için konuşmak için pek zaman kalmıyordu bize.
Eniştemiz olur kendisi arkaya oturduğumuzda sıkıştığımız için eylül haykırmıştı anormal bir şekilde yine kendi karakteri ortaya çıktı
ozan " oha kızım yavaş "dedikten sonra "müzik" dedi Tansu ileri uzatarak radyoda çalan müzikle dans etmeye çalışıyorduk. Tabi bu o kadar kolay değildi ozan bizim okulun en yakışıklı çocuğu kızlar onunla çıkmak için yarışıyor fakat bu onun pek umurumda değil. O Tansu dan hoşlanıyor ve bunu Tansu'dan başka her kes biliyor Tansu sessiz karakteri dersleri mükemmel olan kısa sarı saçları ve mavi gözleri ile okulumuzun çıkacak kız kategorisinde ikinci sıradaydı ve müdüre hanımımızın biricik kızı. eylül iki de bir haykırınca gülme krizleri geçiriyor ve herkes birden eylülün kafasına yapıştırıyordu. Eğlenceliydi her zaman ki gibi eylül her zaman çok eğlenceliydi. Bizi çok dinler ve eğlencemiz'in başını çekerdi kıvırcık derdik çoğu kez. Dudağındaki piercing ve gözlüğü ela gözleri turuncu kafasıyla onu daha da farklı yapıyordu. Erkekleri pek umursamaz onlarla çıkar fakat kısa zaman sonra ayrılır karakteri sayesinde hiçbir erkek ona kin tutmaz.
yedi arkadaş bu arabayı aldığımız için arabaya zarar vermemek için çok çabalıyorduk tabi ben hariç. okulumuza geldiğimizi anlayınca sona kadar radyoda çalan müziğin sesini kıstık. Arabadan çıkınca umursamaz bir şekilde yürüyorduk bütün gözler bizdeydi her zaman ki gibi
" çocuklar arkanızdan konuşuyorum" diyen ecrine döndüğümüzde yine yüzlerimiz ekşimiş'ti iğrenç esprileriyle kısa boyluluğuyla kopyada bir numara olan bebek yüzlü arkadaşımız okulda daha çok ismi ile tanınırdı genellikle sosyal medyada takılır takipçileri beğenileri ile kotu esprileri ile beraber onu farklı biri yapıyordu. Erkekler tipten çok aptal oluşunu severlerdi. Gerçekten farklı bir karakterdi. Sınıfa çıktığımızda arabayla çok gezdiğimiz için yine derse geç kalmıştık kapının önüne geldiğimizde hepimiz rahatlamıştık. Sınıf yine coşuyordu dersin boş olduğunu anlayınca sınıfa rahat bir şekilde girdik. Yine doğruluk mu cesaretlilik oyunu oynanılıyor du. Resmen pazartesi gününde yapılması gerekenlerin başında yazılıyordu tabi bizim ki biraz farklıydı yılbaşında yapılan çekiliş gibi herkesin ismi yazılır ve kagit'ta ismi çıkan kisi'ye sınıfça ceza verilirdi. Cesaret denilince ortak karar tek ceza tabi doğruluk deyince sınıftaki bütün soruları cevaplamaları gerekiyordu. İki cezada kötü olduğunda seçmek biraz zor olmuyor değildi. Evet bu sefer kim çıkacaktı merak etmiyor değildik. sınıftaki esmer kız
" bu sefer okuldaki on ikinci sınıflardaki grup verecek cezayı" deyince titrediğimi fark ettim.
Bizim kızlara bakınca onların korktuğunu anlamıştım ne yani üç ayda bir yapılan oyun kuralı bu sefer bizim sınıfta mı yapılıcak'tı herkes korku ve merak içinde bakıyordu. çekilişi kerem yapıyordu kağıdı çekti ve Tansu ya baktı. Ben rahatlamış bir şekilde gülümsüyordum.
" çimen" diyen sesin geldiği yöne baktığımda kerem ismimin yazıldığı kağıdı göstermişti. o an ne diyeceğimi bilmiyor ve donmuştum kereme doğru bakıyordum fakat kereme değil kendime doğruluk demeyeceğime emindim bütün okulun önünde rezil olmak istemezdim cesaret desem ceza aşağı yukarı aynıydı
Sadece " ben bittim" diyebildim çünkü cesaretli liği seçmiştim...
