Gerçeğimle Tanışma

122 28 0
                                    

Okula gelmiş be sabah olanları düşünüyordum. Nasıl olur da görebilirdim bunu? kime anlatsam deli olduğumu düşünürdü. Peki annemin bana kahvaltı hazırlaması ve düzgün bir şekilde benimle konuşması? bunlar iyi değildi. Bir şey vardı ikisinde de gerçekten. Bir ruh bedenden çıkabilir miydi? ve her şey'i görebilir miydi yoksa sadece tesadüf mü bunlar? her şeyin bu kadar tesadüf olması mümkün değildi. Peki o çocuk Nasıl olur da benden önce inip karşıma çıkabiliyor? Bana bakışı o kadar korkutucu iken neden bana yardım ediyor? O gün mezarlıkta ve barda gördüğüm aynı kişiydi. İkisin dede farklı şeyler kafamı karıştırmıştı. Benim farklı olduğumu söylemişti ve parfüm sıkmadığım halde çok güzel korktuğumu. Bana uzakken nasıl kokumu alabiliyordu? Çok fazla şey düşünüyorum. Sanırım artık düşünmesem iyi olur. Hiçbirinin cevabını bulmayacağımı çok iyi biliyorum.

Şu servis hep erken gelmese olmazdı
Sanki. Yine sınıfta kimse yoktu. Kapıyı kapatıp sırama doğru yürürken pencereyi açıp yerime geçtim. Esen rüzgarın yüzüme dokunuşu gerçekten güzeldi ve beni güçlendiriyordu sanki.

Kapının ani açılıp hızla kapanmasıyla sesin olduğu yöne bakındığımda istenmeden yutkundum.

Birden korku vücudumu ele geçirmişti...
Olduğum yerde sadece bakabiliyordum.

"Seni bekliyorum" dedi kalın sesiyle. Sesinin gerçekten korkutucu bir - tonu vardı ve beni de korkutuyordu.
"Sen kimsin ne istiyorsun benden" dedim titreyen sesimle ne kadar korktuğumu belli etmemek- istesem de.

"Gel benimle" deyip kapıyı açıp dışarı çıktı. Korkuyordum. Yinede gitmek istiyor ve merak ediyordum
ne istediğini. Bana söyleyeceklerini ve gördüklerimi merak ediyordum. Oturduğum yerden kalktım ve onun gittiği yöne doğru yürümeye başladım. Onu takip ediyordum. Nereye gittiğini bilmeden daha önce okulun böyle yerlerini görmemiştim. Ya da böyle bir kapısını. Kapı ne kadarda güzeldi. Yeşilliklerle kaplanmış. Üstünde farklı renkte olan çiçekler gizemli bir kapı izlenimi yaratıyordu. Neredeydim böyle? Okulda olduğumu sanmıyorum. Böyle bir yeri ilk defa görüyordum. Okulun her yerini bildiğimi düşünüyordum. Bilmiyormuşum. Açılan kapı ve rahatsız edici cızırtılı ses kulağımı tırmalıyordu.Başım ağrımaya başlamıştı. Kapıyı açan kişiye baktığımda çok küçük bir varlık göründü gözlerime.

Bu elf'ti.

Filmlerde gördüğümüz bize kötü gösterilen bazende iyi olan elf' lerdendi.

Aman Tanrım! Neredeydim böyle?

"Burası neresi" dedim alçak bir sesle.

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutabilirdim.

Gizemli kapı ve bir elf. Gerçekten de bir elf'ti. Hala inanamıyordum. Ona baktığımda elindeki kare şeklindeki taşa benzeyen şeyi elf'e verdi

"Arian" dedi elf önünde eğilerek. Gri görünen yeri gösterdi. Karanlıktı ve ben karanlıktan korkuyordum. Bu durumdan da korkmaya başlamıştım. Nerede olduğumu bilmiyordum okulda olmadığımızdan emindim. Ve bana zarar verebilirdi sorduğum sorulara da cevap vermiyordu. Arkamı dönüp koşucaktım. Kararımı vermiştim. Arkaya doğru yavaş yavaş adım atıp koşmaya başladım. Geldiğim yolu iyi biliyordum. Oraya doğru koşmaya devam ettim. Yorulmaya başlıyordum Arkama baktığımda kimse yoktu. Sanırım kurtulmuştum. Az kalmıştı ve okulda olduğumu hissediyordum. Arkamı dönmemle çığlık atmam bir oldu. Bir iki adım geriledim. gözlerim şaşkınlıkla ona bakıyordu. Ellerini göğsünde birleştirmiş bana bakıyordu sinirliydi.

"Bana zarar verme" dedim titrek sesimle.

"Sana zarar veremiyorum"dedi. Bana uzun uzun baktı ve ardından

"kimsin sen!" dedi. Bu soruyu uzun zamandır bende kendime soruyordum.

Kimdim ben?
neden böyle tuhaf şeyler oluyordu?

Kolumu çekiştirmeye başladı. Koşarak geldiğim yoldan şimdi çekiştirilerek geri götürülüyordum.
Kapıyı gördüğüm gibi onu durdurmaya çalıştım.
O kadar güçlüydü ki durduramıyordum.
En sonunda durmuştu.
O istediği için kapı yeniden açıldı. Ardından kulak tırmalayıcı ses.
Yine kapıyı açan bir elf'ti .
Elindeki taşı alıp "Arian" dedi yine eğilerek.
ona gri olan yeri gösterdi.
Bileğimi elinden kurtarmaya çalışırken beni kucağına alıp gri olan yere doğru yürüdü

"Gözlerini aç " dedi biri. Onun sesiydi. Beni yere bıraktığında etrafa bakınıyordum.
Burası rüyalarımda gördüğüm yere ne kadar benziyordu.
Yer altı şehri gibi bir yerdi. Tatlı bir yanı yoktu veya renkli.
Tek renk kahverengiydi. Her şey çamurdan oluşmuş gibiydi.

"Burası neresi? neden burdayım? kimsin sen?" .

Bağırarak bu soruları soruyordum ona . O ise sessiz kalmış ve bana tuhaf bir şekilde bakıyordu.
Etrafına bakındı önce.
Bıçağı alarak bana doğru hızla vurmaya çalıştı.
Çığlık atıp gözlerimi hızla kapattım.



Merhaba arkadaşlar umarım beğenmiş sinizdir

yeni bölümler her hafta sonu yayınlanacaktır


GİZLİ GERÇEĞİM (duzenleniyor)Where stories live. Discover now