GÖZLERİM

200 51 4
                                    

gözlerime çarpan keskin ışık beni uyandırmıştı gözlerimi açamıyordum elimle keskin ışığın geldiği yönü engellemeye çalıştım gözlerim tamamen açıldığında dün geceki olaylar birer birer canlanıyordu etrafıma baktığımda okulumun bahçesindeydim.

Vücudum soğuk sert zeminde kalmasına rağmen hiç acımıyordu kalkıp etrafıma daha dikkatli baktım ama hiç kimse yoktu yere baktığımda telefonumun yerde olmasıyla sevindim telefonumu elime alıp hızlı adımlarla merdivenlerden inip koşmaya başladım.

Kafamdaki sorular çoğalıyordu en son etrafıma baktığımda cadde üstündeydim gördüğüm ilk taksiyi durdurduğum gibi rahatlamış asına nefes alıp verdim arabaya binip öndeki amca nereye gitmesi gerektiğini söyleyip rahat bir şekilde oturdum elimdeki telefonu açtığım gibi mesaj ve çağrılar yüzünden telefonu sessize almak zorunda kaldım mesajların kimden olduğuna baktığımda hepsi arkadaşlarımdan gelmişti saate baktığımda saat 5'i geçiyordu ve annemin beni uyandırmasına altı saat vardı arkadaşlarıma mesaj attıktan sonra telefonu kapattım.

Eve geldiğim gibi dün gece indiğim ip merdiven hala yerinde durduğu için sevinmiştim ailem yine anlamamıştı. Merdivenleri çıkıp odaya girdiğim gibi her şeyin olması gerektiği gibi yerine bıraktım. pencereyi kapatıp pijamalarımı giydim kendimi yatağa attığımda annemin beni uyandırmasına hala vardı kafamdaki sorular fazlalaşıyordu merak ve korku karışmış ve ben sadece kafamdaki sorular yerine hızlı atan kalbimi duyabiliyordum yorganı kafamın üstüne atarak kendimi uykuya teslim ettim.

**********

Uzun uzun çalan zil sesleriyle uyandım yatağımdan kalkıp yastığımın altındaki telefonu alarak aşağı indim bizim kızların sesini duyduğumda rahatlamış bir şekilde yanlarına gittim annemin bana attığı bakışları anlama çalışırken parfümü sıkmadığını anlayıp kızlara "giyinip geliyorum" deyip yukarı çıktım odama geldiğimde okul üniformalarımı giyip parfümü sıktım sarı converslerimi giyip saçımı at kuyruğu yaptım aynaya baktığımda yüzüm iğrenç görünüyordu biraz krem ve kapatıcılarla yüzüm kendine gelmişti siyah çapraz çantamı aldıktan sonra aşağı indim salondan gelen seslerin ve gülüşlerin kızlara ait olduğunu bildiğim için mutfağa girip meyveli sütümü alıp kapıya yöneldim "hazırım"dedim bağırarak yaklaşan ayak sesleriyle geldiklerini anlamıştım "bugün arkadaşlarımla gidebilir miyim"dediğimde arkadaşlarım evden çıkmıştılar annemin tamam demesiyle gülümsemiştim yanağına öpücük kondurduktan sonra koşarak arkadaşlarıma yetişmeye çalıştım. Arabaya bindiğimde sorularına yetişemiyordum "sakin her-zaman ki parka gidelim anlatacağım" dediğimde sessizlik oluşmuştu kafamı eylüle yaslayıp dün gece olanları düşünmeye başladım.

Dün gece gördüğüm kişiler kimdi? neden mezarlıktaydılar ?

neden öyle şeyler söylemişti ?

gerçekten bir vampir olabilir miydi? ama vampir olsaydı şimdi ölü olurdum

fakat benim boynumda bir kesik bile yoktu

kollarımı dün gece ağaçların kestiğine emindim kollarımda da bir şey yoktu telefonumu kaybettiğimi sanıyordum uyandığımda telefon yanımdaydı

ve ben okula nasıl gelmiştim

yine sorularımı cevaplandıramıyorum ne zaman farklı bir şey olsa -ben ve sorularım- baş başa kalıyorduk.

Ben bile anlamazken arkadaşlarım nasıl anlayacaktı onlara anlatmamam zor gibiydi araba durduğunda birlikte dışarı çıktık çok farklı bir parktı ve biz her zaman buraya gelirdik.

genellikle kimse olmazdı zaten kim mezarlığa yakın olan bir parka gelirdi ki parka yaklaştığımızda eylülle hep yaptığımız yarışı yapıyorduk

GİZLİ GERÇEĞİM (duzenleniyor)Where stories live. Discover now