Cinayet | Texting

3.1

⚡️

Sınır: 700 Oy - 100 Yorum

Sınır geçmeden bölüm gelmeyecektir ❤️

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın, iyi okumalar 💐

Okuyan sevgili arkadaşlarım, okuduktan sonra oy verirseniz çok sevinirim <3

Bana çok sövmeyin, öptüm 🌝

⚡️

"Rüya ! Kalk artık be, camış gibi uyuyorsun. Heyy kime diyorum ben, saat üç oldu, üç. Ayılar bile kış uykusundan uyandı bizimki manda gibi uyuyor."

Huzursuzca yorganın altına daha da sığınıp uyumaya devam ettim. Tam yeniden dalmışken huzurlu uykumu bu sefer yere düşmem bölmüştü. Kalçamı tutmuş acıyla inlerken Asya'ya ters bakışlarımı gönderdim.

"Salak mısın Asya ? Beynim zonkluyordu zaten artık sayende götümde acıyor."

"Onu salak gibi benim içkimi içmeden önce düşünseydin. Saçma sapan şeyler yaptın zaten yine."

Duyduklarımla dünün görüntüleri aklıma gelmeye başladı. Asya'nın içkisini içmiştim, allah kahretsin ben içki içmiştim.

"Ben içki içtim dün."

Kendi kendime sayıklamaya başlamamıştım şimdide.

"Hadi ya, hiç anlamadık biz zaten."

Oturduğum yerden zar zor kalkıp kendimi geri yatağa attım.

"Eyvah, annemler falan aradı mı beni ?"

"Hayır aramadılar, zaten biliyorlar bizde kalacağını niye arasınlar ?"

"Ne bileyim ben, babamın bazen arayası geliyor biliyorsun. Hisseder o böyle şeyleri."

Evet babamın böylede saçma bir huyu vardı, ne zaman kötü bir şey olsa hissetmiş gibi pat diye arıyordu beni.

"Aramdı aramadı."

Anlık rahatlayıp derin bit nefes vermiştimki, aklıma daha sarhoşken yaptığım salaklar gelmişti ve korkurla Asya'ya döndüm.

"Dün ne yaptım ben, kötü bir şey yaptım değil mi ? Rezil oldum kesin."

"Hatırlamıyor musun ?"

Hatırlıyordum fakat her şey hayal gibiydi. Bardakları karıştırıp Asya'nın içkisini içmiştim ve midem bulanmaya başlamıştı. Sonra Karel'le tuvalete gitmiştim ve gitmekle kalmayıp üzerine bir ton saçmalaşmıştım. Lizz'i bile anlatmıştım ona, umarım beni çok ciddiye almamıştır.

"Hatırlıyorum ama hayal gibi, Karel'in beni tuvalete götürdüğünü hatırlıyorum, Doğaç'ın üstüne atlayıp saçmladığım kısımın aklımın bana bir oyunu olduğunu düşünmek istiyorum. Lütfen öyle söyle. Doğaç'ın üstüne atlamadığımı söyle."

Yüzünü buruşturarak bana elindeki suyu uzattı. Ben uzatttığı suyu almış içerken o bana yanıt veriyordu.

"Maalesef değil, atlamakla kalmayıp yapıştın kene gibi. Utku zor ayırdı seni."

Bu sefer ben yüzümü buruşturdum. Utancımdan kafamı yere gömüp öyle kalmak istiyordum. Sarhoş olmamak için alkolsüz içeçek almıştım ve sonra üstün başarılık bir haraketle gidip Asya'nın alkollü içeceğini içmiştim. Sonrasını oynat bakalım neler yaşandı ?