Cinayet | Texting

4.3

Cinayet ve Pirüpak hikayemden sınırı kaldırıyorum. Gerekli duyuruyu instagram hesabımdan yapmıştım buradan da sizi bilgilendireyim. Cinayet'e bölüm bir gün arayla düzenli şekilde gelecek.

Sınırı yeni hikayeme başlamak için bir düzene girmem gerektiğinden kaldırdığımı da belirtmek isterim.

Sınırı kaldırdığım için oy vermeyi ihmal etmeyin lütfen 🙏🏻 Oylarda ciddi düşüşler görürsem tekrar getireceğimi bildireyim.

Diğer hikayelerimin günleri ve yeni bölüm kesitleri için instagram hesabıma bakabilirsiniz.

İg:biryzarkus

🖇

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın, iyi okumalar 💐

———————— 4.3 ————————

Biliyorlardı, Barlas ve Karel'den haberleri vardı. Hemde başından beri!

"Uygun bir zamanda konuşuruz onlarla, önce kendi işimizi halledim. Bir an önce nikah tarihi alıp evlenelim Elizabeth. (Lizz, Elizabeth'in kısaltmasıdır.)"

Ne, ne, ne? Evlenecekler miydi birde? Yahu bu adam zaten Derya teyzeyle evliydi ne oluyordu allah aşkına?"

"Derya benim şahidim olacak Serkan ona göre. Kendine bir şahit bulsan iyi olur."

Yok artık, Derya teyze birde kocasının yeni karsına şahitlik mi yapacaktı? Ben iyi değildim, kesinlikle değildim.

"Barlas, ben kaldıramıyorum tut beni bayılacağım."

Barlas cidden belime sarılarak beni tutmuştu. Fırsatını bulmuşken gözlerimi yumup omzuna yaslanmıştım. Kulağım ise Serkan amca ve Lizz'deydi.

"Tamamdır, o halde önce nikahı yapıyoruz sonra Doğaç'la konuşuyoruz."

"Tamam, fazla uzatmayalım şimdilik birisi görmesin. Haberleşiriz."

Anında gözlerimi açıp onlara baktım. Vedalaşıp masadan kalkmışlardı. Önce Lizz ardından ise Serkan amca çıkmıştı restorandan. Duyduklarımı idrak etmeye çalışırken Barlas'ın sıcak avucu yanağıma konmuştu. Hafif hafif okşarken söze girdi.

"İyi misin?"

Başımı olumlu anlamda sallarken omzundan başımı kaldırdım. Barlas ne belimdeki elini, ne de yanağımda ki elini geri çekmeyince ondan fazla uzaklaşamamıştım.

"Seni ve Karel'i biliyorlar. Bu durumda Aras'ta biliyordur ama anlamadığım neden bile bile hem kuzenleriyle hemde kardeşiyle arasını bozdu?"

Barlas'ta benim kadar karmaşık görünüyordu.

"Bilmiyorum, mantık aramıyı bıraktım artık ben."

"Sizinle bir kan bağım çıksa şaşırmam artık."

"Mümkünse kardeşim falan çıkmada, gerisi umrumda değil."

Kulağıma bir sürü tabak sesi geldiğinde yüzümü buruşturarak unuttuğum kulaklığı çıkarıp Barlas'a uzattım.

"Bir daha başından verirsen sevinirim canım."

Kulaklığı alıp kendisininkiyle birlikte cebine attıktan sonra bana doğru eğilip dudağıma ufak bir öpücük kondurmuştu. Barlas bey ne yapıyorsunuz pat diye?