TANBEY

-18-

(3 gün sonra)

Sohbet çukurunda uzanmış bir şekilde dergi okuyordum, Pars dün eve gelmemişti. Ay kafamı o kadar dinlemiştim ki! Evde tek yaşamayı epey özlemiştim. Kapı kapanma sesi duyunca göz devirmiştim, iyi ki keyif aldığımı söyledim yani!

-"Yenge!"

Bu Deniz'in sesiydi, yerimde doğrulmuştum. Deniz koşarak salona girip,

-"Yenge, çıkmamız lazım."

Kaşlarımı havaya kaldırmıştım,

-"Neden?"

Deniz soluklanıp,

-"Yenge hadi oyalanmadan çıkalım Pars abi kızacak yoksa."

İç çekip dergiyi koltuğa fırlatmıştım, ip askılı beyaz elbisemi düzeltip, ayağa kalkmıştım. Beyaz terlik stilettolarımın bağcıklarını düzeltip, yukarı çıkmıştım.

-"Ne var yine ya? Evde keyif yapmama bu kadar mı alerjiniz var!"

Deniz ensesini kaşımıştı,

-"Çantanı getirdiler yenge, arabada."

Sabır çekip, saçlarımı omzuma atmıştım. Deniz bir adım gerimden yürüyordu, ev kapısının önüne geldiğimde, Deniz önüme geçip, kapıyı açmıştı. Güneşten dolayı gözlerimi kısmıştım.  Deniz arkamdan koşarak arabanın kapısını açmıştı, zarif bir şekilde koltuğa yerleşmiştim.

Deniz koltuğa binip, hızlı hareketlerle arabayı çalıştırmıştı. Aynadan bana bakıp,

-"Yenge bak soru sorma, konuşmam yasak şu an. Biliyorsun çenem düşük ağzımdan bir şey kaçırırsam, Pars abi beni yakar."

Gülmüştüm, bir süre dışarıyı izleyip Deniz'e sakin bir sesle,

-"Nereye gidiyoruz Deniz?"

Deniz kaşlarını havaya kaldırıp,

-"Valla yenge ben de bilmiyorum, konum attılar oraya gidiyoruz ama sürprizmiş galiba!"

Kaşlarım havaya kalkmıştı,

-"Ne sürprizi?"

Deniz tek eliyle ağzına fermuar hareketi yapıp,

-"Yenge topuklarımı seviyorum, sana asla evlenme teklifi alacağını söyleyemem!"

Gözlerini sonuna kadar açıp,

-"Hay Allah! Bak ağzımdan kaçırttın!"

Gülmeye başlamıştım, Deniz yakasını açıp,

-"Ah ah bu sefer kesin öldüm! Allahım sen Pars abinin gazabından beni koru yarabbim!"

Deniz iki eliyle yüzüne yel yapıp,

-"Yenge bak unuttun tamam mı!"

Kahkaha atmıştım. Başımı sallayıp,

-"Evlenme teklifi demek? Bu kadar çabuk evleneceğimi düşünmezdim."

Deniz aynadan bana kısa süre bakış atıp,

-"Neden öyle dedin yenge?"

Kaşlarımı çatıp,

-"Hiç, biraz spontane gelişti."

Deniz viraja keskin bir şekilde girip gaza basmıştı,

-"Çok yakıştınız aslında, abim diye söylemiyorum çok yakışıklı be yenge kaçırma onu. Senden başkası olmaz ona artık."

Aynen aynen! Ne kadar basit bir şey değil mi? Deniz aynadan beni süzüyordu,

-"Bakalım, hem sen korkmuyor musun ağzından kaçırdın yine!"