-89-

1.2K 78 33
                                    

Nasılsınız bakalım? Beni özlediniz miii! Ben sizi çok özledim, aşklar benim için çok koşturmacalı bir aydı ama bitti çok şükür. Mezun oldum...🥹🥹🥹 artık uzun aralar vermeden sizdeyim.
___________________________________
Pars'tan

Han sonunda çocuğunu kendi velayetine almıştı. Artık ofisimde bir bebek mafya adayı vardı.

Han'ın şirkete geldiğinde kullandığı masada bebek bezi, pudrası ve yedek kıyafetler doluydu. Burak,

-"Abi her şeyi gördük de, bu ofiste bebek de gördük ya gerçekten artık görmediğimiz seviye kalmadı."

Han,

+"Henüz sizin bebeklerinizi görmediğimiz için seviyenin tamamlanacağını sanmıyorum Burak canim."

Han'ın kucağında yeğenimiz vardı. Burak bakıp,

-"Senin kucağında bebek olması bile ilginç...Ama çok tatlı ya."

Elindeki çıngırakla bebeğin yanına gitmişti. Han,

+"Çıngır mıngır şeye alıştırma oğlumu, vallahi çekemem evde çınçın oyuncakları ya."

Kahkaha atmıştım. Burak inadına çıngırağı sallıyordu. Oyuncak bebeğin baya dikkatini çekerken Han,

+"Hayır oğlum! Hayır biz yumuşak ayıları seviyoruz değil mi? İleride de kız bebeklerle oynayacağız biliyorum."

Bana bakıp,

+"Çocuğun kız olursa beşik kertmesi yapalım mı? Yabancıya gitmez kızın, dünür oluruz."

Derin bir nefes vermiştim,

-"Beşik kertmesini nereden biliyorsun? Ayrıca istemez istemez, benim kızımı evlendireceğime nereden eminsin ya!"

Han kahkaha atıp,

-"Ooo diyorsun ki biz bebek için çalışıyoruz tamam dostum ya. Ben güzel yengemize söylerim, ayrıca bence dediğimi düşün derim."

Burak da katılıp,

+" Valla abi benim de oğlum olacak gibi hissediyorum, benimkiyle de evlendirebiliriz ileride. Hem bizimkilerden başkasını neden alacağız ya?"

Piç gülüşü atmıştım.

-"Harem kurarız, hem senin oğlunla hem de Han'ın oğlanla artık eğlenir benim kız. Oh valla bana da espiri çıkar iç güveysi alayım mı sizi derim."

Kahkaha atarak söylediğimde ikisi de bozulmuştu. Han, oğlunun sırtını sıvazlayıp,

-"Duyma sen Pars amcanı, sana kız mı yok yavrum. Baban bulur sana güzellerini, hanimiş benim oğlum."

Burak,

+"Benim oğlum senin nezdinde iç güveysi olmak zorunda değil abicim, ben oğlumu iç güveysi olsun diye mi yetiştireceğim."

Keyifle sigara yakmıştım.

-"Ben bilemem, bana benzerse huyu sizin oğlanları benim kız siker benden söylemesi."

İkisi de boğazını temizleyip masalarına yönelmişti. Kahkaha atmaya devam ediyordum. Daha doğmamış çocuklar üzerinden restleşmeye çalışırlarsa böyle olur işte.
Han bebeği uyutmaya çalışıp, dosyalardaki eksikleri Burak'a söylüyordu.
Ben keyfime bakıp kendime viski doldurmuştum, akşam için de bebeğimle bana özel keyifli vakit geçireceğimiz otele bakıyordum.

_________________________________

Pars Burak inanılmaz şekilde ağlıyordu. Ağlamaktan morarmış bile diyeceğimiz kadar hemde.
Han omzuna dayayıp sakinleştirmeye çalışsa da hepimizin eli ayağına dolaşmıştı. Ya bir bebek bu kadar kesintisiz ağlıyor mu harbiden?
Elimdeki ayıcığı yüzüne doğrultup güldürmeye çalışsam da asla etkisi olmamıştı.
Burak en son iç çekip sigara içmek için camı açmıştı.

-"Annesini istiyorsa ne yapacağız şimdi lan! Sustur şu çocuğu çatlayacak ağlamaktan."

Han ayağa kalkıp omzunda bebekle gezmeye başlamıştı.
Gözlerimi kapatıp ellerimi masaya yaslamıştım. Omuzlarımı ileri geri hareket ettirip esnerken kapı açılmıştı.
Topuklu sesi duyduğumda gözlerimi bir anda açmıştım. Benim güzelliğim gelmişti işte!
Çantasını kolunun arasına alıp kapıyı kapatırken Destina gülümseyerek,

-"Nasılsınız bakalım? Aa misafirimiz mi var?"

Bebek bir anda sustuğunda Han,

-"Biraz sen ilgilenir misin Destina ne olur ya? Sigara içmem lazım artık başıma vurdu."

Destina çantasını Han'a uzatıp kucağına bebeği almıştı.
Piç nasıl süzüyordu karımı!
Kucağında bebekle yanıma gelip,

-"Seni özledim balım ondan bir uğrayayım dedim. Bilseydim birkaç parça bir şey alırdım size mahvolmuşsunuz."

Kıkırdamıştı. Onun gülüşüne bebek de gülücükler saçmaya başlamıştı. Piç kurusu tüm ağlaklığın bize miydi yani!

Destina ; Pars Burak'ın burnuna yüzüne dokunup güldürürken Han sigarayı ardı ardına içmişti. Burak,

-"Sen nerelerdeydin ya, saatlerdir can çekişiyoruz burada bir bilsen. Susmadı bu şey."

Destina gülüyordu, kucağında sallayıp,

-"Sadece ilgi beklemiş sizden, ve bir de sanırım aç. Han mamaları nereye koydunuz?"

Han eliyle işaret ederken Destina biberonu sallayıp bebeği besliyordu.
Hayır ya bu görüntü benim için çok erken, ama sanırım ufaktan baba olma isteğimi canlandırıyordu. Ya şu hatuna her şey nasıl bu kadar yakışabilirdi. Şu seksiliğe bak bebeği beslerken bile nasıl bu kadar alımlı olabilirdi.

Gözümü kırpmadan seksi bebeğimi izliyordum. Biberonu masaya koyup bebeğin sırtını sıvazlamaya başlamıştı. Han,

-"Çok teşekkür ederim Destina ya, sabahtan beri ağlıyordu neredeyse..."

Biraz daha sakinleştirip uyuyacakken bebeği babasına vermişti. Yanıma gelirken,

-"Lafı mı olur Han, sadece acıkmış ve sıkılmış."

Destina'yı kucağıma oturtup alnından öpmüştüm. Bana sarılırken Burak dışarı çıkmıştı. Han da pusete bebeğini yerleştirip çıkarken Destina boynumu öpüyordu.

Akşam için yaptığım planı bebeğime anlatırken saçlarımı sevmekle meşguldü.
Sanırım şu an onun bebeği olmuştum, sakallarımla oynarken burnuma öpücük konduruyordu.

-.-.-.-devamı gelecek ❤️

TANBEYDonde viven las historias. Descúbrelo ahora