chocolate pudding ✓

4

say so by doja cat

*

"bütün o orospular
yanımda olmandan
nefret ediyorlar"

*

"Canıma okuyor resmen, şerefsiz."

Kaşlarını çatarak koçu izleyen Yoongi Hyung gözlerini devirdi. Jungkook'un evime gelmesinin üstünden üç gün geçmişti. İki gün okula gelmek yerine gücümü toplamıştım çünkü bu seçmeler çok önemliydi. Kızgınlık sonrası sahaya çıkacak olmak tamamen benim şanssızlığımdan dolayıydı.

"Koç!" diye bağırdı Hoseok Hyung tüm sesiyle. Çoğu kişi bize doğru dönerken elimin tersiyle alnımdaki terleri sildim. "Herkes ısınma hareketlerine geçti. Taehyung neden iki tur daha koşuyor?"

Koç'un yüzünü görmemek için tellerin ardında duran arkadaşlarıma bakmayı sürdürdüm. "Bir omega olarak takımdaki alfalarla denk olduğunu kanıtlasın bize."

Öfkeyle nefesimi üfledim. Hava çok sıcaktı, diğer oyuncular gibi üzerimdeki formayı çıkartamazdım ve iki tur daha koşarsam maçtaki enerjim düşecekti. Resmen kötü oynamam için çabalıyordu bu adam. Ağzımı açıp bir şey de diyemiyorum çünkü bana çık dediği an seçmelere katılamazdım bile. Gıcığın tekiydi.

"Sınıf ayrımı yapıyorsunuz."

Jungkook'un sesiyle omzumun üstünden ona baktım. Sesi yüksek çıkmamıştı ama zaten herkes koçu dinlediği için onu da duymuş olmuşlardı. "Sınıf ayrımı denilmez buna, Jeon. Alfalardan oluşan bir takıma omega alacaksam harika olması gerekir."

"Geçen sene onu takıma almamak için uydurduğunuz bahaneyi hatırlıyorum ben."

Yoongi Hyung, Jungkook'a destek çıkarcasına sırtını tellere yasladı ve doğrudan koça baktı. Pekâlâ, ya atılacaktım şuan ya da koça haddini bildireceklerdi. Ama kesinlikle izlemek istiyordum bu kaosu.

"Bahane mi? Neymiş o, Min?"

"Taehyung'a açık bir şekilde kızgınlıkta gelip alfaları ayartırsın, takımı birbirine katarsın dediniz. Bu ayrım değil mi?"

"Üzgünüm ama takımı düşünmem gerek. Geçen sene şampiyon olmak için çok çabaladık."

Jimin'in uzattığı suyu alırken teşekkür ettim. Bana göz kırparak karşılık verdi. O ve Jungkook'un arkadaşları diğer öğrencilerle beraber sahanın dışındalardı. Seçmelere katılacak olanlar ve takım ise bizimle beraberdi.

"Taehyung'un artık eşi var, Koç. Merak etme kimse ona yan gözle bakamaz."

Hoseok Hyung'un dediği şey gözlerimi kocaman açarak Jungkook'a dönmeme sebep oldu. Bunu burda söylemek ne kadar doğruydu bilmiyordum ama o hiç takılmamış, hatta sırıtmıştı. Bu çocuğu anlamak cidden zordu.

"Isınma hareketlerine geç, Kim."

Koç'un talimatı üzerine kısa bir anlığına gülümsedim ve olduğum yere oturdum. Kesinlikle birçok alfadan daha esnek bir yapım vardı. Aralarından kolayca sıyrılır ve zayıf olduğum için de bir güzel zıplardım. Beni babam yetiştirmişti. Küçüklüğümden beri basketbol oynuyordum ben. Takıma alınmamam için hiçbir sebep yoktu ortada.