21(final)

17.5K 1.3K 926
                                    

right here by chase atlantic

*

"seni bırakmayan
tek kişi benim"

*

Üç ay sonra

Kim Taehyung

"Jungkookie~"

Kollarımı iki yana açarak ona doğru koştuğumda yüzündeki mükemmel güzellikteki gülümsemeyle beni karşıladı. Boynuna sımsıkı sarıldım.

Yanağıma ve boynuma öpücükler kondururken "Çok özlemişim." diye mırıldandı. Ben de onu çok özlemiştim. Bu yüzden de artık bir çalışanı olduğu yere, amcasının şirketine gelmiştim.

Vurulmamın üzerinden üç ay geçmişti. Jungkook'un feromonları sayesinde bir alfa gibi çabucak iyileşebilmiştim. Tüm bu süre boyunca hep yanımda olduğundan ona gerçekten çok şey borçluydum. Bir ay içinde kendime gelebilmeyi başarmıştım. Toparlanmam çabuk sürmüştü. Bu yüzden kolaylıkla eski hayatıma dönmüştüm.

Artık hiçbir ilaç kullanmıyordum ve yara izimdeki dikişler kaybolmuştu. Staj yapacağım restorantta aşçı yardımcısı olarak çalışmış ve yeni döneme de iyice hazırlanmıştım.

Beni vuran, tutuklanan adam iki hafta geçmeden konuşmuş ve komutan olan babama yönelik kurulan tuzağı anlatmıştı. Onunla beraber bir düzine insan tutuklanmıştı. Babamın arkadaşları, askeriyeden daha üst seviyeden insanlar hep benimle ilgilenmişlerdi. Yani oldukça şımarmıştım. Ama beni ilgilendiren kişi buradaydı. Kollarımın arasında.

"Gelirken yemek aldım. Öğle yemeği yedin mi?"

Odaya girer girmez masaya bıraktığım poşeti ona gösterdikten sonra rahatlaması için kravatını çözdüm. Son bir aydır burda çalışıyordu. Herkes stajından o kadar çok memnun kalmıştı ki amcası resmen evine kadar gelip ona mükemmel bir sözleşme getirmişti. Bu yüzden bir yandan çalışırken bir yandan da son senesini okuyacaktı. Okula nadiren gelebileceği için mutsuzdum.

Jungkook oldukça olgun davranan bir insandı. Bu yüzden çoğu yetişkin tam olarak onun gibi bir çalışan arıyordu. Son üç ayda onun başına oldukça bela açıp onu meşgul ettiğim için istemeden de olsa benim hakkımda söylenen şeyleri de duyuyordum. Jungkook bana bir yükmüşüm gibi hissettirmiyordu. Kesinlikle onun sayesinde harika olduğumu düşünüyordum ama diğer insanlara göre onun başına belaydım.

Beni kucağına alan Jungkook masasının karşısındaki koltuğa oturduktan sonra yüzüme baktı sorgularcasına. "Senin biraz moralin mi bozuk? Bugün tatlı yedin mi bebeğim?" Kafamı onaylar anlamda sallarken yanağımı onun omzuna yasladım. Yüzünü görmezsem eğer daha rahat konuşabilirdim sanki.

"Bebeğin miyim gerçekten?" dediğimde sessizce güldü. Elleri sırtımda oyalanıyordu. "Bebeğimsin." dedi ciddiyetle. "Hep öyle olacaksın."

Evet, öyleydi. Her zaman bana tüm ilgisini ve sevgisini veriyordu. Jungkook benim gibi bir omega için en iyisiydi.

"Kızgınlığın yakın, bu yüzden mi huzursuzsun?"

Ona sarılırken kucağında olduğum için yere değmeyen ayaklarımı sallamaya başladım. Sebebi bu değildi. Her kızgınlığım onunla geçtiği için artık kendimi rahat hissediyordum.

chocolate pudding ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz