19

15.4K 1.2K 580
                                    

stay by Justin Bieber

*

"senden uzaktayken
dokunuşunu özlüyorum"

*

Bir hafta sonra

Jeon Jungkook

"Bugün o kalemi bırakacak mısın, merak ediyorum."

Dakikalardır karşımdaki bekleme koltuğunda oturan Jackson'a gülümsedim. Onu fazla beklettiğimin farkındaydım ama kahvelerimiz gelene kadar çizimime devam edecektim. En kısa sürede bu staj işini bitirmek istiyordum.

Taehyung'u yalnız bırakmak kurduma dayanılmaz bir acı çektirse de ilaçlarla kızgınlığımı bastırarak son üç gündür şirkette çalışmaya başlamıştım. Mola veya yemek gereği duymadan, sık sık Taehyung'u arayıp onunla görüşürken bile çizim yapıyordum. Çünkü sandığımdan daha ağır bir iş vermişlerdi bana burda. Yine de en kısa zamanda bitirecek ve rahat rahat omegamla ilgilenecektim.

Odamın kapısı açılıp içeri elinde iki bardakla bana yardımcı olması için görevlendirdikleri omega girdiğinde kafamı kaldırdım. "Afiyet olsun. İyi çalışmalar Jungkook." Elimi kaldırıp "Teşekkürler." dediğim sırada odadan çıktı.

Ne kadar rahat olmak istesem de burası resmi bir çalışma alanı olduğu için gömlek ve pantolon giymek zorundaydım. Bana kalsa eşofmanlarımla gelir yayılarak devam ederdim çizimlerime. Böyle kendimi diken üstünde hissediyordum.

"Şimdi o kalemi bırak yoksa birazdan başka yerlerinde olacak."

"Tamam, bıraktım."

Jackson gözlerini devirirken önündeki sehpada duran buzlarla dolu kahve bardağını eline aldı ve birkaç yudum içti. Oturduğum sandalyeden kalkıp masanın diğer tarafına geçtim.

"Omeganla nasıl gidiyor? Olanları duydum, geçmiş olsun."

"Sağol. Daha iyi. En azından öyle söylüyor..."

Kendi kahvemi elime alırken kaşlarını kaldırarak yüzüme imayla baktı. "Yanlışlıkla ve ani bir kararla onu işaretlediğini biliyorum ama şimdi seni böyle görünce... Hislerin de varmış gibi."

Birkaç saniye sessiz kalarak kahvemi yudumladım. Taehyung'a karşı duygularım olmaması saçma olurdu çünkü o her şeyiyle mükemmeldi. Çok güzeldi, çok becerikliydi ve yanında kim olursa olsun ortama ayak sağlayabiliyordu.

Bana defalarca kez kendini yetersiz hissettiğini dile getirmiş ya da hissettirmiş olmasına rağmen asıl fazlalık olan bendim. Tek başına olan kusursuzluğunu bozmuş sayılırdım. Bu yüzden de bir şekilde ondan özür dilemem gerekirdi.

Olabilecek en iyi şekilde onun yanına layık olmaya çalışıyordum. Gerçi o bunu duysa beni bir güzel azarlar, hiçbir şey olmamış gibi öperdi sonra.

"Onu tanısaydın beni anlardın."

Jackson yüzüme bakarak kafasını iki yana sallarken gülümsemeye devam etti. Belki ben anlamıyor zannediyordum ama o sandığımdan daha zeki bir insandı.

chocolate pudding ✓Where stories live. Discover now