8

20.1K 1.7K 1.1K
                                    

save your tears by the weeknd ft. ariana grande

*

"kendime hakim olamadım,
seni cehenneme attım"

*

Babam her zaman örnek aldığım bir insan olmuştu.

Benim ilk arkadaşım, ilk sırdaşım ve ilk öğretmenimdi. Birkaç sene öncesine kadar neredesye tüm günümü onunla geçiriyordum. Okul hemen bitse de babamın beni beklediği evime dönsem diye düşünüyordum.

Diğer babaların aksine benim yakışıklı babam bir omega oğlunun olmasını asla sorun olarak görmemişti. Aksine insanların beni zayıf ve aciz görmelerini engellemişti. İlkokulda diğerlerinden daha minik duruyorum diye alay ettiklerinde beni omuzlarına oturtup tüm gün gezdirmişti. O yanımda olduğu sürece minikliğimin bir önemi olmadığını söylerdi.

İleriki yaşlarımda omega olduğumu anladığım zaman bana hep destek olmuştu. Annem işi gereği fazla eve gelemezdi. Yemeği, temizliği ve çoğu başka işi babam yapardı. Ona yardım etmeye çalışıyordum ama daha çok kendi işlerimle ilgilenmemi istiyordu. Ders çalışmamı, resim çizmek ya da basketbol oynamamı istiyordu benden.

Ona tüm sorunlarımı anlatabiliyordum. Aynı şekilde o da beni oğlundan çok arkadaşı gibi görüyordu. Her zaman mükemmel bir ilişkimiz olmuştu ve ona düşkünlüğümün sebebi de buydu.

Üniversitenin başında uzun zamandır rahatlıkla çalışan babam bir anda yüksek bir rütbeyle cepheye gitmek zorunda kalmıştı. Bu onun için ilk defa korktuğum bir zamandı. Sürekli endişeleniyordum ve kabuslar görerek uyanıyordum. Tüm o yoğun işlere rağmen benimle görüntülü konuşacak zaman çıkarıyordu. Bu yüzden dünyadaki herkesten çok seviyordum onu ve kendimden bile çok önemsiyordum.

"Bunu bize anlattığın için çok mutluyum Taehyung."

Annemin yanağımı sıkan eli beni gülümsetti. Yanımda oturan babamın kolu omzumda duruyordu ve ikisinin gülümseyen yüzleri onlara söylediğim için pişman hissetmemi engelliyordu. "Bir gün Jungkook ve ailesiyle de tanışırız umarım." dedi babam imalı bir sesle. Bunu henüz yapacak cesaretim yoktu. Onlara söylemiştim ruh eşimi çünkü hiçbir zaman onlardan bir şey saklayan ya da yalan söyleyen birisi olmamıştım. Zaten eninde sonunda öğreneceklerdi.

"Bilmiyorum. Hâlâ alışmış değilim bu duruma. Biraz uzak kalmak istiyorum."

"Nasıl istersen... Ama canınızı yakacak herhangi bir yanlış yapmayın. Kurdunuzu hafife almayın."

Kafamı onaylar biçimde sallarken bakışlarım duvardaki saate kaydı. Gece yarısına geliyordu. Çocuklar bizimle beraber akşam yemeği yedikten sonra gitmişlerdi. Muhtemelen konuşmamız için bizi yalnız bırakmak istemişlerdi.

Fırsat bu fırsat diyerek annem ve babamı salona çekip tek cümlede söylemiştim. Zaten onlardan kötü ya da isyankâr bir tepki beklemiyordum. İkisi de oldukça sevinmiş ve bizi desteklemişlerdi. Babam Bay Jeon'u tanıdığı için rahat olduğunu söylemişti hatta.

"Saat geç oldu. Uyuyalım artık."

"Sizi çok özlemişim."

chocolate pudding ✓Where stories live. Discover now