18

15.8K 1.3K 265
                                    

hurts like hell by fleurie

*

"seni sevme şeklimi
bilmelerini istemiyorum"

*
-iki gün sonra-

"Taehyung koşma!"

Arkamdan bağıran Jungkook'u umursamadan dün tanıştığım küçük çocuğu kovalamaya devam ettim. Kendimi hiç olmadığım kadar enerjik hissediyordum. Hem de bugün ilk defa tatlı yememe izin vermişlerdi. Kolumdaki serumu da çıkartmışlardı. Böyle rahat rahat yürümek çok güzeldi.

Önümde koşan minik bedenin omzuna dokunup "Ebe." dedikten sonra arkamı dönüp geldiğim yere koşmaya başladım bu sefer. Jungkook kaşlarını çatmış, korkunç bir şekilde bana bakıyordu ama şuan onu umursamayacaktım.

İki gün önce gece yarısı çıktığım ameliyat başarılı geçmişti. Hatta uyandığımda narkozun etkisiyle kendimi alkışlattığım bir video çekmişlerdi. Seokjin Hyung beni azarlamıştı korkudan az daha çocuğunu düşüreceğini söyleyerek.

Yine de bu iki gün içinde ara sıra yürümüş, kan değerlerim çok düştüğü için sağlıklı şeyler yemiş ve Jungkook'un sözünden çıkmamıştım. Bu sabah annem ve babamı zorla eve göndermiştim. Dinlenmeleri gerekiyordu ama ikisi de beni bırakmak istemiyordu. Jungkook sayesinde ikna etmeyi başarmıştım. Çünkü onun bana iyi baktığını düşünüyorlardı. Öyleydi de.

Kollarımı açarak ona doğru koştum ve beni tutacağının bilincinde bir şekilde kendimi bıraktım. Hızla kol altlarımdan yakaladı beni. Kıkırdayarak yanaklarını tutup alnını öptüm.

Arkamdan koşan çocuk bacağıma vurup "Ebe!" diye bağırdığında ikimizin de dikkati dağıldı. "Oynamıyorum ben." dedim çocuğa dönerek. "Şimdi bana balonlarından birini ver."

"Ben kazandım."

"Pardon? Nasıl sen kazandın ya? En çok ben ebeledim."

Jungkook beni tutarak odama adımlamaya başladığında çırpındım. "Balonumu ver!" Bana bakarak dil çıkarak çocuğa orta parmağımı gösterdiğimde gözlerini kocaman açtı. Hadi ama, anlamını biliyor olamazdı minicik velet. "Anne küfrediyor bu!" dediğinde omuzlarım düştü.

"Çocukla niye kavga ediyorsun sen?"

"O balon benim hakkımdı."

"Ben sana alırım."

Heyecanla ellerimi birbirine vurdum ve yanağını öptüm bu sefer. Yakınımda olduğu her saniye ona dokunmadan ya da öpmeden duramayan bir temas bağımlısı haline gelmiştim. Onun suçuydu çünkü çok tatlıydı, dayanamıyordum.

Ben yokken yatağıma yatmış olan Jimin eliyle koltuğu gösterdi. "Oraya otur, kalkamam." Jungkook ayaklarımın yeniden yere değmesini sağladı ve elime biraz dezenfektan sıktı. Çünkü mikrop kapabileceğimi düşünüyordu.

"Bari yanına yatayım." diye mırıldandım alt dudağımı sarkıtarak. Bana gözlerini deviren Jimin biraz yana kaydı ve elindeki telefonu bırakmadan bana baktı. Aynı anda birbirimize dil çıkarttık.

Jungkook elime sıktığı dezenfektanı güzelce yaydığıma emin olduktan sonra bana Jimin'in yanını gösterdi. "Öğle yemeğin gelene kadar dinlen."

chocolate pudding ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin