o kadar da gizli olmayan gizli geçit

90 9 66
                                    


"bu salak illegal bebe gecenin bu saatinde bahçede ne yapıyor ya?" dedi sumi yatağından kalkarak. pencerenin önünde duran benim yanıma geldi.

"asıl soru, kapılar kilitliyken dışarı çıkmayı nasıl başardı?" dedi saphire. "of şu an hiç çıkamam sıcacık yatağımdan, söylesenize ne yapıyor?"

"ne yapıyor olabilir?" dedi sumi gözlerini devirerek. "Allah'ın tiryakisi yine sigara içiyor."

"başka ne yapıyor?" dedi saphire gözlerini telefonundan ayırmadan.

sumi pencerenin pervazına oturdu ve konuştu. "bilmem, göremiyorum tam olarak. aaa baksana changmin de yanında."

"ha ha ha," dedi saphire. "bilmiyorum sanki oraya gelmem için yalan söylediğini."

"en azından denedim," dedi sumi omuzlarını silkerek.

"camdan çıkmıştır dışarı," dedim pencereye biraz daha yaklaşarak. juyeon başını kaldırıp da bizi gördüğünde el salladım.

"hamsiyle bunun arasında kesin bir şey var ben diyeyim sana," dedi saphire, sumi'ye bakarak.

"ya yok," dedim kaşlarımı çatarak. "el salladım sadece be."

sumi bileğimi tuttu ve juyeon'un verdiği bilekliği gösterdi.

bileğimi geri çekerken konuştum. "evet bileklik verdiğine göre artık evlenmemiz lazım, değil mi?"

"of boşverin şu çocuğu, uyuyalım," dedi saphire. "konunun changmin ile bir alakası olmayınca uykum geldi birden."

sumi gülerek yatağına doğru yürüdü. "bu okula gelene kadar changmin'siz nasıl yaşadın çok merak ediyorum gerçekten."

onlar birbirleriyle şakalaşırlen, ben de camın yanından ayrılmaya hazırlanıyordum.

juyeon sigarasını yere attı ve söndürmek için ayağıyla üzerine bastı. yatakhaneye doğru yürümeye başlamadan önce son bir kez başını kaldırıp bana baktı ve olduğu yerden ayrıldı.

,,,

"NOLDU YAR-"

saphire, sumi sözünü tamamlayamadan onun ağzını eliyle kapattı ve kızın sunwoo'ya yöneltmiş olduğu orta parmağını indirdi.

"kendine gel millet bize bakıyor," dedi saphire, havayı tekmelemeye çalışan sumi'nin kulağına. "sunwoo'dan fazla oy aldın falan ama disiplinlik olacaksın şimdi."

"kız on dakikada elli yıl gençleşti lan," dedi abim bana doğru eğilerek. güldüm.

sumi, saphire'den kurtuldu ve bağırdı. "GENÇLEŞTİM RESMEN, BU KADAR MI FARK EDER?"

"sumi gözünü seveyim bi' sakin ol," dedi saphire, sumi'yi peşinden sürüklemeye çalışarak.

sunwoo, juyeon'a döndü ve konuştu. "sumi'ye oy verdin değil mi lan hain köpek?"

"hamsi o," diye mırıldandı abim.

juyeon, sunwoo'ya bakıp sırıtınca sunwoo tekrar konuştu. "yazıklar olsun lan. sana trip atmayı planlıyorum, bir süre yanıma yaklaşma yoksa vazgeçerim."

"sana oy veren var mıydı ki be?" dedi juyeon.

"ulan peşimden gelirsin abi dersin beni dövdüler dersin yine de yüzüne bakmam bundan sonra."

juyeon onu takmayarak cebinden çakmağını çıkardı.

,,,

"çok umutluydum, ağlayacağım şimdi," dedi sumi elindeki mavi defterle kendini yelleyerek.

GBC, the boyzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin