bilekleri çivili ortak

76 10 94
                                    

her şey saçma bir hal almaya başlamıştı.

giwook'un ölü bulunduğu an okulun dışına açılan kapıların hepsi kilitlenmiş, kapıların ve duvarların tepelerine dikenli teller örülmüştü.

müdire ilk başta telefonları toplamayı düşünmüştü. ama zaten kimseye ulaşamıyorduk. ne birini arayabiliyorduk, ne de göndermeye çalıştığımız mesaj o kişiye iletilebiliyordu.

"bakın yanlış yapıyorsunuz," dedi sumi müdirenin peşinden koşarken. "böyle yaparak sadece daha fazla kişinin ölümüne neden oluyorsunuz o kadar!"

"ne yaptığımı biliyorum küçük!" dedi müdire sinirli bir şekilde.

sumi, müdirenin kolunu yakaladı. "ama sıradakinin siz olmadığını nereden bilebilirsiniz ki?"

müdire durdu ve sumi'ye doğru eğilerek konuştu. "bu okulu buraya kadar getiren ailemdi ve adının kirlenmesine izin vermeyeceğim. o katili bulacağım ve onu kendi ellerimle öldüreceğim."

"cesursunuz hanımefendi," dedi juyeon ve güldü. "ya da öyle olduğunuzu sanıyorsunuz. titreyen ellerinizi ceplerinize sokmanız önemli değil, gözleriniz her şeyi anlatıyor."

müdire, juyeon'a attığı sert bakışlarla birlikte yanımızdan uzaklaştı.

"ne yapacağız?" dedim yere oturup sırtımı duvara yaslayarak. "abimi bulamıyorum, telefonla zaten ulaşamıyorum."

"dongmyeong hiç iyi değil," dedi saphire, yanıma oturdu. "dongju'nun yanından ayrılamıyor bile."

bir anda aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım ve konuştum.

"giwook'un öldüğü zaman, onu ararken biriyle karşılaştım. böyle kafasında siyah bir kapüşon vardı, ayrıca etraf çok karanlıktı yani yüzünü göremedim. erkeklerin dersliklerinin olduğu kısımdaydı, 11. sınıf. C sınıfı."

juyeon kaşlarını çattı. "bizim sınıf mı?"

konuşmaya devam ettim. "o sınıftan çıkmıştı. beni bir süre izledi. saphire ile konuşurken giwook'un adını söylediğimde rahatsız oldu ve oradan kaçtı."

"katil kesinlikle o," dedi sunwoo. "ama neden C sınıfından çıktı ki? gerçi şöyle bir düşününce giwook'un asıl ölüm nedeni asılması değildi, vücudu kan içindeydi. bıçakla öldürüldüğü çok belli. bahsettiğin kişi giwook'u öldürdüğü bıçağı saklamak için C sınıfına girmiştir."

o sırada tüm okulda yüksek bir ses yankılandı.

"TÜM ÖĞRENCİLER HEMEN KONFREANS SALONUNA! HEMEN!"

,,,

"biliyorum ki hepiniz katilin kim olduğunu merak ediyor ve korkuyorsunuz," dedi müdire. "sizi buraya çağırma nedenimiz şuydu: sanırım katilin kim olduğunu bulduk."

tüm konferans salonundan bir uğultu yükseldiğinde , müdire kalın kitabını sertçe kürsüye vurdu ve herkesi susturdu. konuşmaya devam etti.

"hepiniz fark etmişsinizdir, giwook asılarak değil bıçaklanarak öldürüldü. ve katil, bıçağı kendi okul dolabına saklamış. lee juyeon?"

"ne!?" diye bağırdı juyeon, hışımla ayağa kalktı. "beni arkadaşımı öldürmekle mi suçluyorsunuz?"

arka sıralardan bir çocuk gülerek konuştu. "juyeon'a da katil demezsin be!"

müdire yüzüne pis bir gülümseme takındı. "öyle mi diyorsunuz hwang hyunjin? kanlı bıçak onun dolabından çıktı, ve-"

"birinin beni suçlamak için dolabıma koymadığı ne malum?"

GBC, the boyzDonde viven las historias. Descúbrelo ahora