Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

seven

Katherine Ortak Salonda dikkatini ödevlerine verememişti. Şimdi de daha sakin bir ortam olduğu için kütüphaneye doğru yol alıyordu. Ama daha hedefine varamadan biri kolundan tutup onu tenha bir koridora çekti. O kişinin kendini duvarla arasına aldığını hissetti ve sinirle kafasını kaldırdı. Eğer bakışlar öldürebilseydi Sirius Black ölmüş ve çoktan gömülmüş olurdu.

"Senin sorunun ne Black?! Merlin'in sakalı! Bırak beni!" Katherine sinirle söyledi ve gitmeye çalıştı ama Sirius'un kolunun kızın belindeki tutuşu sıkılaştı ve daha da yakınlaştılar. Sirius Katherine'in hala kolundan kurtulmaya çalışmasıyla ona inanmayan bir bakış attı. Bir insan nasıl bu kadar inatçı olabilirdi ki? Sirius bunu hala anlayamamıştı." İğrenç ellerini üstümden çek."

"Sakin ol, Prenses. Konuşmamız gereken konular var." Sirius açıkladı ve Katherine'i bıraktı.

"Eminim demek istediğin çok şey var ama sana ayıracak tek bir saniyem bile yok." Katherine gitmeye çalıştı ama Sirius kızın bileğinden tutup eski konumlarına geri getirdi.

"Bir saniye sakin ol. Çünkü geçen gün kız arkadaşıma yaptığın şaka için bir açıklama hak ediyorum. Sirius'un lafına Katherine masumca omuz silkti ve bu işin ilgi çekici olacağını düşünerek orada kaldı.

"Neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok, Sirius. Kafanda kurmuşsun. Tatlı küçük sevgiline hiçbir şey yapmadım." Katherine yalan söyledi ve Sirius irite olmuş bir şekilde ona baktı.

"Bak umursamıyorum sorunlarını-" Katherine oğlanın lafını böldü. Yüzünde inanmazlık ifadesiyle kafasını salladı.

"Benim sorunlarım var yani? Vay canına, Sirius! Sırf Slytherin olduğumuz için her saniyenizi bize işkenceyle harcayan sen ve senin salak arkadaşların değil sanki." Katherine sert bir tavırla Sirius'a bakarken içinden düşündü. Bu cüret de fazlaydı ama. Kim olduklarını zannediyorlardı? Sirius kızın laflarına şaşkınlıkla tek kaşını kaldırdı.

"Ne yani? Kanıbozuklara haddini bildirmekten Prenses mi sorumlu? Bu muydu?" Katherine dudağını ısırdı ve kafasını salladı.

"Dünyanın senin etrafında döndüğünü mü zannediyorsun?" Katherine sinirle sordu ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Öyle değil mi zaten?" Sirius alayla sordu. Katherine gözlerini devirdi. Sirius'un sırıtışı yüzünde dondu ve ciddileşti. " Sen, kardeşim ve o küçük takipçin her ne yapıyorsanız durmanızı tavsiye ederim."

"Bana ne yapıp yapmayacağımı söyleyemezsin, Sirius. Ve zaten sevgilinin yeni moda anlayışı her ne kadar zevksiz olsa da onu umursayacak kadar da düşmedim." Katherine gülerek söyledi ve Sirius dişlerini daha da sıktı. Ona doğru bir adım daha atınca Katherine kendini arkasındaki duvara olabildiğince itti.

"Ne başlattığın hakkında hiç bir fikrin yok, Avery. Umarım hazırsındır çünkü ben ve arkadaşlarımla uğraşıp o kadar kolay kaçamazsın." Sirius sinirle söyledi ve Katherine alayla ona doğru bir adım attı. Dudaklarının arasında milimetreler vardı. Aralarındaki gerilim ise fazlasıyla ordaydı.

"Bir şey yaptığım hakkında kanıtın bile yok ,Black. Yani bir kez daha neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok. Katherine sırıttı ve oradan ayrılıp kütüphaneye doğru gitmeye devam etti. Odağını Sirius'un laflarından yazması gereken kompozisyona kaydırmaya çalıştı.