Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

twelve

"Naber, Prenses? Dışarıda olan olaydan sonra seni hiç görmedim. Soğukta gecen nasıl geçti?" Katherine sinirle iç çekti ve kafasını kaldırıp Sirius Black ile karşılaştı. Bu sefer sadece Black de değil Çapulcular da oradaydı.

"Regulus'un saçı peki? Çok parlak olmamamıştır umarım." James sırıttı. Katherine gözlerini devirdi ve odağını kitabına yöneltti. Katherine ellerine malzeme vermemeye kararlıydı.

"Ah, sessizlik. Galiba Katherine bizi burada istemiyor." Peter'ın lafları Sirius ve James'i güldürürken Remus umutsuzca kafasını sallıyordu.

"Haklısın, Peter. Belli ki rahatsız. O yüzden hadi gidelim." Hepsi Remus'un laflarına kayıtsız kaldı. Katherine önemsemeden kitabının bir sayfasını daha çevirdi.

"Gitmemizi bile söylemiyor musun? Sadece sessizlik mi? Vay canına, Prenses! Regulus ve sen her ne yapıyorsanız durduğunuz anlamına mı geliyor?" Katherine cevap vermemek için kendini zor tutuyordu ki dişlerini olabildiğince sıkmıştı. Sirius sırıttı. Katherin'in sessiz kalmasının zafere işaret olduğunu düşünüyordu ama daha fazla yanılamazdı. "Tamam o zaman. Sonra görüşürüz, Prenses."

"Bir kafasını kesersen onun yerine iki tane çıkar." Katherine sonunda konuştu ve Sirius kızın sözlerini anlamlandıramayarak tek kaşını kaldırdı. Açıkça sinirlenen Katherine Sirius'a baktı. "Muggle Jake Roberts bir keresinde yılanların her zaman karşılık vereceğini söylemişti. Haklı."

"Bu bir tehdit mi, Prenses?" Katherine kendini beğenmiş bir halde sandalyesine yaslandı ve omuzlarını silkti.

"Nasıl anlarsan o, Sirius. Bütün bu zaman tek düşündüğün kendin ve önemli olanı göremiyorsun. Bunun sizi küçük düşürmek isteğimizle alakası yok. Hayır. Bu Slytherinler hakkında her şeyi bildiğinizi sanmanızla alakalı." Katherine sinirle söyledi ve sandalyesinde kalktı. Kapıya doğru yürüyordu. "Hepimiz buraya nereye seçileceğimizi bilmeden girdik. Merlin biliyor ki Slytherin'den başka bir binada olsaydım biribirimizden nefret etmezdik."

"Belki buraya girdiğimizde aynıydık ama çıkarken olmayacağız, Katherine. Arkadaşın Snape daha iyi bilir." Peter dedi.

"Severus kendi kararlarından sorumlu. Kararları onu bizden daha az insan yapmaz, daha fazla Slytherin de olmaz." En kısalarına sinirlendi. Gözlerinden siniri okunuyordu. "Benim zamanımı harcamayı kesip seninle olmak isteyen kızlara takılsana." Bu sefer Sirius'un direkt gözlerinin içine bakmıştı.

"Kıskanıyor musun, Katherine?" James sırıtarak sordu ve Katherine oğlana inanmayarak döndü. Hafifçe güldü ve kafasını salladı.

"Sen öyle san. Aslında kıskanacak hiç bir şey yok." Kitabını sertçe kapattı ve adımlarını çıkışa yöneltti.

"Katherine, yerinde olsam Snape'e dikkat ederdim. Hepinizden daha yılan ve karşılığını verir ama beklediğin insanlara değil." Sirius'un lafları Katherine'i küçümseyerek güldürdü. Bilinmez bir nedenden dolayı son sözleri kızın kafasında yankılandı.