twenty

391 57 95
                                    

"Hey, Prenses

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hey, Prenses. Nasılsın?" Sirius Katherine'e doğru yürürken sordu. Katherine kafasını kaldırıp Sirius ile göz göze gelince gülümsedi.

"İyiyim. Dün gece... teşekkürler." Sirius gülümseyerek kafasını salladı.

"Bin kere falan teşekkür ettin ben de sana bininci kere önemli değil diyorum." Hafif bir kızarıklık Katherine'in yanaklarında oluşmaya başladı. Sirius Katherine'in yanındaki duvara elleri cebinde yaslandı. "Bu akşam Quidditch maçına geliyor musun?"

"Sirius, bana yardım ettiğin için çok teşekkürler ama olanlardan sonra arkadaş olmak iyi bir fikir mi?" Sirius hafifçe güldü. Ağzını cevap vermek için açmışken Katherine omzunda bir el hissetti. Katherine ona dokunana baktı. Katherine'in onu fark etmesiyle elini düşüren Remus Lupin ile karşılaştı.

"Saçmalama, Katherine. Çok da iyi bir fikir. Hem de James'in Slytherin takımını yenmesini kaçıramazsın." Katherine gülerek Remus'a bakarken James ve Peter da yanlarına gelmişti.

"Sanırım Slytherin olduğumu unuttun, Remus." Katherine Lupin'e hatırlattı. Remus gülerken James de sırıttı.

"Gelmen için başka bir neden daha. Gryffindorların daha iyi olduğunu kanıtlarız." James kibirle söyledi ve Sirius desteklercesine sırıttı. Katherine gülümsedi ve kafasını salladı.

"Sizden nefret ediyorum. Ama bir Quidditch maçı öldürmez sanırım." Katherine yenilerek söyledi. Sirius bir kolunu Katherine'in beline doladı.

"Bu harika olacak. Seni kız arkadaşımla tanıştırırım." James heyecanla söyledi. Çapulcular arkadaşlarına baktı. Remus göz devirdi, Peter tek kaşını kaldırdı ve Sirius da inanmayarak güldü. "Tamam kız arkadaşım değil, ama şimdilik!"

"Bir gün o da olur, çatalak." Sirius arkadaşını  Büyük Salona yürürlerken umutlandırdı.

"Kimden bahsediyorsunuz?" Katherine kafası karışarak sordu. James kıza yüzünde geniş bir gülümsemeyle döndü.

"Dünyadaki en güzel ve zeki cadı." James hülyayla söyledi. Katherine hala kimden bahsettiğini anlayamamıştı. O yüzden bakışlarını cevap vermesi için Sirius'a çevirdi. Sirius tam konuşacakken James yanıtladı. "Lily Evans."

"Evans mı? James, Evans senin yerine Regulus ile bile çıkar." James'in gülümsemesi düşerken diğer çapulcular kahkaha atmaya başladı. James eğlenen bir ifadeyle ona dönerken Katherine kıkırdadı.

"Sert, Avery. Hem de çok." James gülerek söylerken Katherine'in gülümsemesi dondu. Katherine'in modunun düştüğünü fark eden Çapulcular birbirlerine baktılar. "İyi misin, Kat?" James sordu.

"Ah... Evet. Sadece... Bana Avery demeseniz olur mu?" Hepsi anlayarak kafalarını salladılar.

"Soyadını her zaman Black ile değiştirebilirsin. Bizi evlendirecek birini her zaman bulabiliriz." Sirius dalgayla karışık söyledi. Katherine eğlenerek oğlana baktı.

"İğrenç, hayır. Sevgilin yok mu senin zaten?" Sirius rengi atarak gözlerini açtı.

"Evet ve onunla-" Sirius kolundaki saate baktı. "-beş dakika önce buluşmalıydım." Sirius yavaşca geriye birkaç adım attı.

"Marlene saçını yolmadan gitsen iyi olur." James dalgayla söyledi ve Sirius sırıttı.

"Merlin korusun." Koşmadan önce dediği tek şeydi. Sirius dört öğrenciyi yalnız bıraktı.

"Hadi, Katherine. Lily bizi bekler." James heyecanla söyledi ve Katherine tek kaşını kaldırdı.

"Neden... Neden bana iyi davranıyorsunuz?" Katherine sordu ve hepsi ona gülümsedi.

"Çünkü biz kaybolmak ve korkmanın ne olduğunu biliyoruz." Remus hafifçe gülümsedi. Remus kafasını Sirius'un gittiği yöne sonra da Katherine'e çevirdi. "O da nasıl hissettiğini çok iyi biliyor."

"Aniden senden sorumlu hissediyor ve ben de ondan sorumluyum bu da beni senden sorumlu yapıyor." James sırıtarak söyledi. Remus kafasını salladı ve yere baktı.

"Ben de hepsinden sorumluyum." Remus dedi.  Yeniden yürürken Katherine hafifçe güldü.

Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now