Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

ten

"Tamam, artık ileri gidiyorlar." Emma konuşarak Severus'un yanına oturdu. Dördü de beraberdi."Yani demek istediğim siz ikinize karşı o dördü. Snape size yardım etmiyor çünkü ölüm yiyen arkadaşlarına yaranmakla meşgul."

"Hey!" Severus haykırdı. Katherine ve Regulus onaylarcasına kafa salladı. "Bunu yalnız yapıyor olsalar bi-"

"Ki evet Emma ve Katherine yalnızlar." Regulus arkadaşının lafını böldü ve Severus açıkça sinirlenerek gözlerini devirdi.

"Şu ana kadar iyi iş çıkarıyorlar." Severus dedi. Katherine ve Regulus birbirlerine kısa bir bakış atıp masaya döndüler. "İksir dersi. Mckinnon'ın cüppesi. Her şey güzel gidiyor."

"Gerçekten mi? Sanırım bir Profesör gelene kadar dışarıda kaldıklarını duymadın. Onların eseri tabii." Emma kafasıyla Gryffindor masasının yönünü gösterdi.

"Benim bundan neden haberim yok?" Severus şaşırarak sordu. Bu Katherine'in tek kaşını kaldırmasına yetti.

"Çünkü Emma ölüm yiyenlere çok zaman harcaman konusunda haklıydı. Bizimle hiç vakit geçirmiyorsun." Regulus dürüstçe anlattı ve Severus ona bir bakış attı.

"Beni yargılayacak son insan sensin, Regulus. Sonuçta yakında sen de bize katılıyorsun." Katherine son cümleyle Regulus'a geniş gözler ve inanmayan bir ifadeyle döndü. Katherine en yakın arkadaşının bir Ölüm Yiyen olmasını bekliyordu ama bu kadar hızlı ve ona söylemeden olmasını tahmin edememişti. Regulus Severus'a bunları söylediği için sinirle baktı. Katherine'in haberi olmadığından emin olmasına rağmen bu kadar ciddi bir şeyi laf arasında ortaya çıkardığına inanamıyordu.

"Buraya şakalarınıza katılabilmek için izin almaya gelmiştim ama belli ki durum biraz daha karışık." Emma gözlerini Katherine ve Regulus arasında gezdirdi.

"Bana neden söylemedin?" Katherine geniş gözlerle sordu. Regulus utançtan aşağı bakarken omuz silkti.

"Ölüm yiyenler hakkında ne düşündüğünü biliyorum ve aslına bakarsan onlara katılacağım için bana kırılmanı istemedim." Regulus her şeyin bu kadar erken ortaya çıkmasına kızgındı ama ne var ne yok söylemeye karar vermişti. Katherine hafifçe gülümsedi ve kollarını arkadaşına sardı. Regulus da kızın sarılışına karşılık verdi.
"Sana asla kırılmam, benim en yakın arkadaşımsın. Onların düşüncelerini paylaşmadığım doğru ve asla onlara katılmam ama senin istediğin buysa senin kararın. Sadece bunun arkadaşlığımızı bozmasını istemiyorum." Regulus mutluca gülümserken Severus kaşlarını çattı. Katherine karşısındaki oğlanı bıraktı ve Emma'ya sırıtarak baktı. "İstersen bize katılmanı çok isterim."

"Evet fazla yardımı kullanabiliriz." Regulus'un dudaklarında bir sırıtış belirdi. Katherine Regulus'un yüzündeki gülümsemeyi anında tanıdı. Yine yakalanırlarsa onları belaya sokacak dahice bir fikri olduğunun işaretiydi. "Bir fikrim var."

"Grup kurmayacağız." Katherine son sözü söylercesine konuştu. Emma ona kafası karışarak baktı ve Regulus dargınca kafasını salladı.

"Biliyorum ve ayrıca fikrim o değil. Bizi biraz uğraştırabilir ve başımıza bela alabiliriz." Regulus haylazca gülümsedi. Karşısındaki iki kız da sırıttı. "Sirius'un kendini ne kadar çok sevdiğini hepimiz biliyoruz. Yani Ortak Salonlarını ve Siriusun odasını kendi fotoğraflarıyla kaplamaktan daha iyi ne olabilir?"

"Bunu nasıl yapabileceğimizi düşünüyorsun?" Emma geniş gözlerle sorarken Katherine arkadaşına inanmayarak baktı. "Birincisi fotoğrafları nereden bulacağız? İkincisi de yakalanmadan nasıl Gryffindor Ortak Salonuna gireceğiz?"

"Biliyorum. O yüzden bizi biraz uğraştıracak dedim. Sonraki hafta. Quidditch maçı sırasında Gryffindor Ortak Salonuna gireriz. Fotoğraflara gelince, ben onun kardeşiyim. Tek yapmam gereken canım annemden rica etmek." Regulus'un kulağa harika gelen planına Katherine gülümsedi.

"Eğer yakalanırsak cezaya kalırız. Sadece Gryffindor Ortak Salonuna girdiğimiz için de değil fotoğraflar da var." Katherine belirtti.

"O zaman hadi yapalım."