twentyfour

356 59 214
                                    

Katherine dün gece hakkında çok mutluyken Büyük Salonda Slytherin masasına doğru yürüyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Katherine dün gece hakkında çok mutluyken Büyük Salonda Slytherin masasına doğru yürüyordu. Yorgundu tabiki ama mutluluğu yorgunluğu görmezden gelmesine yetecek kadar fazlaydı. Yürürken ona el sallayan Çapulcuları fark etti ve onlara gülümsedi. Lily Evans ve Marlene Mckinnon da onlarlaydı. Hatta Marlene bile ona selam vermişti.

Emma, Regulus ve Severus'u beraber otururken gördü ve onların yanına gitti. Katherine'i fark etmeleriyle anında sustular. Severus ve Emma kızı görüp hiçbir şey demeden  Büyük Salonu terk etti. Katherine ise Regulus'a sorarcasına baktı.

"Evden kaçmışsın." Katherine kaşlarını çattı ve Regulus'a baktı. Regulus'a bunu söylemediğinden emindi. "Dün Çapulcularla konuştuğunu duymuşlar. Onlarla arkadaş mışsın galiba."

"Olamaz mı?" Katherine sordu ve Regulus kafasını salladı.

"Hayır. Sadece Emma ve Severus ölüm yiyen, sen değilsin ve onlar da değil. Seninle hiçbir iletişime geçmek istemiyorlar." Regulus açıkladı ve Katherine kaşlarını çattı. Açıkçası Emma çok da umrunda değildi. Severus ise sadece arkadaşıydı ama Regulus... Regulus çocukluğundan beri yan yana olduğu, onu anlayan, onunla her şeyini paylaştığı biriydi. Katherine onu kaybetmek istemiyordu.

"Peki sen? İşareti aldın mı?" Regulus onları kimsenin izlemediğinden emin olduktan sonra kolunu açtı. Katherine Lord Voldemort'un işaretini gördüğü an sertçe yutkundu. En yakın arkadaşını işaretle görmek onu gerçekten üzmüştü. "Ya sen? Sen de  mi benimle konuşmayacaksın?"

"Sanırım... Galiba herkes için en iyisi bu." Regulus mırıldandı. Katherine bunlara inanamıyordu. En yakın arkadaşı, sırdaşı, kardeşi yerine koyduğu oğlan onu hayatından çıkarmak istiyordu.

"İhtiyacın olursa her zaman yanında olacağım. Sana zarar verirlerse ben de onlara veririm." Katherine sesli bir nefes verdi ve kafasını salladı. Katherine Slytherin masasından kalktı ve kapıya doğru yöneldi. Ama ona bağıran biri durması için yetti.

"Bize katılmazsan sonun annen gibi olur!" Arkasını döndü ve ona kızgınca bağıran Severus Snape'i gördü.

Büyük Salondaki öğrencilerin sesleri duyulurken Katherine bunu daha fazla kaldıramadı ve Büyük Salondan hızlıca çıktı. Katherine öğrencilerin arasından geçerken nefesinin kesildiğini hissetti. Sonra da boş bir koridara yürüyüp destek almak için sırtını duvara yasladı. Sirius ise hızlıca ayağa kalktı ve kızı koşar adımlarla takip etti. Sirius gülümseyerek kızın yanında geldi ve bir kolunu kızın beline sararken diğerini de Katherine'in başına koydu ve yavaşça başını kendi omzuna yönlendirdi. Kızın saçlarıyla oynarken kulağına rahatlatıcı şeyler mırıdanıyordu.

"Anlamıyorum. Yanlış bir şey mi yaptım?" Katherine mırıldanırken Sirius ellerini hala kızın saçlarından geçiriyordu.

"Saçının tek teline bile dokunmayacaklar. Ben yaşarken asla." Sirius kıza fısıldadı. Katherine Sirius'a daha da sıkı sarıldı. Çapulcular, Marlene ve Lily'nin yanlarına geldiğini gördü ama Sirius kafasını sallayıp onlara sessizce gitmelerini söyledi. Sirius'un sevgilisi Marlene Sirius'a 'ne oluyor' der gibi bir bakış attı ama Lily Marlene'i kendiyle beraber dışarı çıkardı.

"Hayır. Yanlış hiçbir şey yapmadım. Senin hatan değil." Sirius mırıldanırken Katherine alnını oğlanın kazağına daha da gömdü.

"Seni yalnız bırakmayacağıma söz verdim ve bırakmayacağım. Bırakmam."




Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now