~19~

651 55 17
                                    

⚜️

Alina uykusuzlukla bozulmuş saçlarını karıştırıp saatler önce soğumuş olan fincandaki kahvesini mutfağa bırakırken mavi gözleri loş odanın içine vuran yeni doğmaya başlamış güneşe ilişti. Steve saatler önce Alina'nın "hayır" cevabıyla gitmişti ve Alina o gittikten sonra hiç uyumamıştı.

Gerçekten Bucky doğru söylüyor olabilir miydi? Belki de Tony ile konuşmalıydı..? Ya Tony onun taraf değiştirdiğinden şüphelenirse, o zaman ne olurdu?

Kız beyninin içinde dönen binlerce soru işaretinin içinde saatlerdir kaybolduğu gibi bir kez daha kaybolup nefessiz kalmışcasına içine derin bir nefes çektiğinde başını hafifçe iki yana salladı. Sadece bir süre.. Hiçbir şey düşünmemeliydi. Biraz rahatlasa kesinlikle daha mantıklı düşünebilirdi.

Yavaş adımlarla mutfaktan çıkıp yukarıya doğru uzanan merdivenlere ilerledi ve birkaç kat çıkıp sonunda gelmek istediği yer olan çatıya ulaştı. Buraya eskiden Steve ile gelirdi ve araları açıldıktan sonra pek fazla ziyaret edememeye başlamıştı. Bu da demekti ki burayı fazla özlemişti..

Mavi gözlerini uzaktaki dağların ve birkaç binanın ardından kırmızı renkte doğmaya başlamış güneşe sabitleyip çatının en ucuna oturdu ve dakikalarca hiçbir şey düşünmeden güneşi izledi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Geçmişim.. ne olduğunu bilmemek, hatırlayamamak.. neler yaşandığını, hissettiğim duyguları hatırlayamamak.. aklımı karıştırıyor. Geçmişte kimdim? Ailem.. Onlar kimdi? Hiçbir şey bilmiyorum ve aklım karışıyor. Doğru yolu bulamıyorum. Doğruyu karıştırıyorum.."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Peki, ben? Ben insanlara yardım etmedim. Ben onları öldürdüm. Hepsini öldürdüm Steve. Hiçbir duygu hissetmeden, hiçbir şey düşünmeden. Bir makina gibi.."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Hey, Alina! Kalk! Hey..!"

Kız bir anda omzundan kendini sarsan adamla gözlerini açıp korkuyla doğrulduğunda onun Tony olduğunu görüp rahatladığını belli edercesine gözlerini yeniden kapadı. Güneşin doğuşunu izlerken yanlışlıkla uyuyakalmış olmalıydı.

"Natasha senin için endişelendi. Dün gece gelmen gerekiyormuş ama sen binada yokmuşsun.."

Tony alay edercesine göz devirip daha yeni yeni ayılmaya başlamış Alina'yı güldürürken, gülen kız hızla konuştu.

"En ufak bir şeyde seni aramayı bırakmalı. Biliyorum. Onunla bir kez daha konuşurum."

"Konuşsan iyi edersin. Sabah erkenden kalkmak artık benim için zor oluyor.."

Tony koyu renkli gözlerini cümlesini bitirirken Alina'dan kaçırıp uzaklara diktiğinde Alina olayın Pepper ile ilgili olduğunu anlamıştı. Onlar uzun süredir ayrılardı ve Tony duruma hala alışamamış gibiydi.

"İstersen senin için belki Pepper ile-"

"Seni geberteceğim! Aşağıda hala seni arıyorum!"

Natasha çatının ucunda gördüğü ikiliye doğru hızla yürürken Alina yarım kalan cümlesini tamamlamadan yerden kalkıp üstünü temizledi. Natasha ile başı cidden beladaydı..

Red Room || Steve Rogers Where stories live. Discover now