~10~

1.4K 91 329
                                    

Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın. İyi okumalar ♡♡.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
/ 7 Temmuz , 2010 /
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Alina batmak üzere olan güneşin hala ısıtan sıcağına yüzünü dönüp gözlerini kapatırken içine çektiği derin nefesi yavaşça verdi. Hayatını olabildiğince yavaşlatıp durdurmak için kendini arkaya doğru atıp uzanırken güneşin dizlerine vurmasıyla biraz kıkırdadı. Kulağındaki kulaklığı düzeltip kısık olan sesi neredeyse sonuna kadar açtı ve gözlerini kapadı.

" For nobody else gave me a thrill ,
With all your faults, I love you still ,
It had to be you, wonderful you ,
It had to be you. "

Alina şarkıyı içinden söyleyip gülümserken bazen küçük bir kız çocuğu gibi olduğunu o da biliyordu. Yaramaz , hareketli , sürekli gülen.. çünkü o küçükken büyük olmak zorundaydı. O küçükken küçük olamamıştı. Hiç yaramaz olamamıştı , hiç istediği gibi hareket edememiş hiç istediği kadar gülememişti.

İstediği kadar gülememişti ama en acısı.. ağlayamamıştı da. Duygusuz olmalıydı. Tıpkı bir makina gibi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nancy : Ağlama !! Sen bir karadulsun !! Bebek gibi ağlamak mı istiyorsun ?! Bebek mi olmak istiyorsun ?!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nancy : Kimse bebekleri sevmez. Neden biliyor musun ? Çünkü hep ağlarlar ve birilerine muhtaçtır. Sen bir karadulsun Alina. Sen kimseye muhtaç olmayacaksın.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nancy : Duygu hissetmeyeceksin !

Alina : Duygu.. hissetmeyeceğim.

Nancy : Duygu hissetmeyeceksin !! Benim gibi söyle !! Ne yapman gerekiyor ?!

Alina : Duygu hissetmeyeceğim. Duygu hissetmemem gerekiyor.

Nancy : Neden ?

Alina : Çünkü ben bir karadulum. Ben en iyi karadul olmalıyım.

Nancy : Ama en iyi karadul olamayacak kadar beceriksizsin. Keşke... keşke olabilsen.. keşke Natalia kadar becerikli olsaydın.. ama sen daha duygularını kontrol etmeyi bile bilmiyorsun.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Alina yanağından akan bir yaşı hızla silip mavi gözlerini açtı ve titremeye başlamış dudağını ısırdı. Bazen geçmişi durup dururken aklına geliyordu ve onu böyle üzüyordu.

Red Room || Steve Rogers Where stories live. Discover now