Red Room || Steve Rogers

~3~

⚜️

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
/13 Mayıs, 2010/
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

"Ona yine de güvenemeyiz!"

"O benimle Tony!"

"Şimdiye kadar değildi."

"Çok tehlikeli."

"O artık onların elindeki katil Alina değil! O benim tanıdığım Alina ve o bizi ateşe atmaz."

Tony duyduğu ile sinirle gözlerini devirdi ve yamuk olan oturuşunu biraz daha yamuklaştırdı.

"Onun beyni yıkanmış Natasha. Tamam.. Biliyorum sana zor geliyor ama-"

"Hayır! Ona güveniyorum! Bizi oraya kadar götürecek ve sonuna kadar bizimle olacak."

"Ya oraya gidince fikri değişirse?"

Natasha gergince yanında ayakta duran sarışın adama dönüp bakarken Tony yeniden konuştu.

"Tüm hayatı orada geçmiş. Oraya gidince elbette yeniden aklı karışacak!"

"Hayır. Aklı karışmayacak. Karışsa bile ben onun yanında olacağım."

"Peki, seni dinleyecek mi? Onu ilk bulduğumuzda aklı karışıktı ve seni dinlediği.. Pek söylenemezdi."

"Salonun neredeyse yarısını baştan yapmam gerekiyor!! Söylenemezdi değil, söylenemez."

Clint koltuğa oturup adama hak verdiğini belirtirken Steve, Natasha'nın omzuna dokundu.

"Ona gerçekten güveniyor musun?"

"Evet. O Alina.. Benim arkadaşım. Ona güveniyorum."

"Aa.. Güvenmekte oldukça yanlış yapıyorsun. Tek diyebileceğim bu."

Tony bıkkınlıkla ayağı kalkıp kapıya yöneldiğinde Alina o sırada kapıda belirdi. Tony kızı görmesiyle dururken herkesin bakışı kıza dönmüştü.

Alina gerginlikle odaya girip grubun toplandığı koltuğun başında durdu.

"Bana güvenmediğinizi biliyorum. Haklısınız. Ben de kendime güvenmiyorum çünkü oraya gidince ne yapabileceğimi ne düşüneceğimi bilmiyorum ama bana ihtiyacınız var. Eğer oraya gitmek ve tüm kızları alacaksanız bana düşündüğünüzden daha fazla ihtiyacınız var. Oranın her zerresini biliyorum."

"O bile ne düşüneceğini bilmiyor! Ya bizi orada öldürmeye çalışırsa?! Ya bu sadece bizi oraya çekmek için olan bir plansa?!"

"Tony, eğer bu bir plan ya da yalan değilse durum gerçekten ciddi. Orada 100'den fazla öğrenci kız olduğunu söylüyor."

"Ve her gün en az 10 tanesi ölüyor.."

Natasha ileriye sabitlediği renkli gözlerini Tony'e çevirip durumun ciddiyetini anlatırken Tony sıkıntılı bir nefes verdi.