22

15K 517 25
                                    

Dün geceden sonra Mert'in yanından ayrılmayacaktım. Yoksa neler olur tahmin etmek istemiyordum.

Mert'in yüzüme kondurduğu öpücükler ile uyandım, bana baktı, sırıttı ve yine öptü.

'Günaydın sevgilim.' Dedi hâlâ uykulu sesiyle.

'Günaydın, Mert ben özür dilerim. Yani dün gece sinirlendiğim için sana pataladım, özür dilerim. Amacım seni üzmek veya kırmak değildi.' Dedim mahçup ses ile.

'Saçmalama bir tanem, hem ben kırılmadım ki. Sonuna kadar haklısın, ve boş yere özür dileme kurban olduğum.' Dedi ve yine yüzümün her tarafını öpmeye devam etti.

'Saat kaç?'

'Saat yedi güzelim, dedemler onda kahvaltı yapar. İstersen o zamana kadar biraz şehir merkezine gidelim ha?' Dedi. Şehir merkezi ile köy arası yarım saatti.

Kafamı salladım ve valizden sporcu şortu ve Mert'den çaldığım tişörtü giydim. Saçlarımı tepeden topladım ve Mert'e döndüm.

Aynı odada giyiniyorduk, birbirimizden utanmadan. Mert ise benimkine benzer giymişti. Elimi tuttu ve odadan çıktık. Saat sekiz olmuştu bile.

'Günaydın oğlum nereye böyle?' Dedi Ali dede yanında Asiye hala ve Gül ile.

'Şehir merkezine bir inip geleceğiz, belki kahvaltıyı dışarda yaparız bilmiyorum. Hadi görüşürüz.' Dedi ve evden çıktık. Mert arabayı çıkarırken ben kenarda bekliyordum. Kafamı eve çevirince Gül bizi izliyordu.

Ona aldırış etmeden Önüme döndüm. Mert geldi ve arabaya bindim, yola çıktık.

'Saat daha erken açık mıdır ki oradaki yerler?' Diye sordum.

'Muğladakiler çok erken dükkan açarlar yani sekiz otuz dedin mi her yer açık olur genelde.' Dedi ve önüme döndüm. Çok geçmeden meydan gibi bir yere arabayı park etti ve indik.

Bir kaç mağazaya girdik ve Mert elimden tutarak bir kuyumcunun önüne getirdi.

'Hadi gel bakalım.' Dedi ve içeri geçtik.

'Abicim selamın aleyküm, biz yüzük bakıyordukda.' Dedi Mert.

'Aleyküm selam kardeşim, ne yüzüğü?'

'Evlilik yüzüğü işte tam ne denir bilmiyorum. Sevgilim ki çalınınca bizde yenisi almaya geldik.' Dedi, evet çalındı ama göl çaldı.

'Anladım, siz bekleyin ben model getireyim.' Dedi ve gitti.

'Mert, şuan almaya gerek yoktu. Acelesi yoktu.' Dedim.

'Saçmalama o yüzük senin hakkın, ve alınacak. Ben o yüzüğü senin parmağında göreceğim bugün.' Dedi ve alnımı öptü.

Adam yüzük çeşitlerini getirdi, ben bakarken Mert konuşmaya başladı.

'Abicim banada böyle alyans tarzı bir şey getirir misin? Parmağım boş kalmasın.' Dedi ve ona döndüm. Gülümseyerek elini kaldırdı.

'Herkes eşim olduğunu öğrensin.' Dedi ve güldüm. Mert kendine alyans bakarken ben yüzük bakıyordum. Ve en son bir yüzükte karar kıldım.

Bu yüzüğü seçmiştim

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Bu yüzüğü seçmiştim.

Mert ise ikimizede bu alyansları seçmişti

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Mert ise ikimizede bu alyansları seçmişti. Maşallah mükemmel seçimleri var.

'Abicim biz bunları alıyoruz. Sen hepsini koy kutuya.' Dedi ve aldık yüzükleri.

'Mert, teşekkür ederim.' Dedim. Bir anda almasına gerek yoktu çünkü boş yere para harcatmak istemiyordum.

'Saçmalama, sen en iyisini hak ediyorsun tamam mı?' Dedi ve gülümsedim. Ardından arabaya geçip eve doğru yol aldık.

Eve geldiğimizde daha yeni kahvaltı sofrası hazırlanıyordu. Mert elimden tutup salona götürdü, salonda aynı takım oturuyordu. Ali dede, Hüsnü baba, Asiye hala ve Gül. Mert ile oturduk geçen oturduğumuz yerlere.

'Ne yaptınız bakalım dışarıda.' Dedi Hüsnü baba.

Mert elini cebine attı ve yüzük kutularını çıkardı. Ardından alyansların olduğu kutuyu açtı ve bir alyansı parmağıma diğerini kendi parmağına taktı. Ardından tek taşı çıkardı ve onuda parmağıma taktı.

'Maşallah, maşallah.' Dedi Ali dede ve gülümsedim. Eğer yalnız olsaydık neler yapardım Mert'e ama neyse.

'Çocuğu masrafa sokmaktan başka bir şey değil bu kız.' Dedi Gül.

'Emin ol başkaları için harcama yapmak yerine, sevdiğim kadın için harcama yaparım.' Dedi Mert ve kahvaltı için bizi Leyla çağırdı.

Herkes sofrada otururken Leyla söze girdi.
'Yenge yüzüğün çok güzel, elinede çok yakışmış. Hep mutlu olursunuz inşallah.' Dedi.

'Teşekkür ederiim, amin canım.' Dedim ve gülümsedim.

ŞEBEĞİM / Yarı TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora