Bölüm-7 Sapık Rakip

416 46 35
                                    

(Shin)-Ne demek kayıp!?

Herkesin bakışları bir anda Rose'ye dönmüştü.

(Rose)-Kayıp işte! Her yere baktım ama hiçbir yerde yoktu! Neredeyse bütün ormanı aradım.

(Sayk)-Şehre gitmiş olamaz mı?

Sayk aniden ortaya bir fikir atınca Rose bir anlığınada olsa duraksamıştı. Ancak hemen kendine gelmiş ve...

(Rose)-Ejder insanlardan nefret eder. Şehre gitmiş olmasına imkan yok.

Diyerek Sayk'ın fikrini etkisiz hale getirmişti.

Herkes şu anda Ejder gibi birisinin nereye gitmiş olabileceğini düşünüyordu ancak içten içe biliyorlardı ki, Rose bile Ejder'in nereye gitmiş olabileceğini bilmiyorsa kendilerinin hiç şansı yoktu.

***

[Yarım saat önce: Sabah 04.45.]

Ejder bütün gece hiç kıpırdamadan yıldızları seyretmişti.

Gözleri oldukça keskin olduğu için gece karanlığı onu engellemiyordu. Ayrıca bedeninden yayılan ağır aura etraftaki hayvanları korkuttuğu için rahatsız edilmek gibi bir derdide yoktu.

Sinekler bile bu auraya yaklaşmak istemiyorlardı. Üstüne üstlük Ejder belli etmiyor olsada şu anda sinirliydi. Bu yüzdende aurası normalde olduğundan dahada ağırdı.

Uçurumun ucunda öylece bekleyen Ejder bir anlığına kendisininkini ezen bir baskı hissetti ve aniden arkasına döndü.

Ancak tepki vermekte çok geç kalmıştı.

Arkasına döner dönmez inanılmaz bir acı hissederek uçurumdan aşağıya savrulmuştu.

Yediği darbe o kadar güçlüydü ki Ejder neredeyse kan kusacak raddeye gelmişti.

Kan kusmamış olsada yediği o darbe onu hayal bile edileyemecek kadar uzağa fırlatmıştı.

Ne kadar uzağa uçtuğu kestiremiyor olsada tahminen 3 kilometre kadar uzağa fırlamıştı.

Yüzlerce defa takla atmış ve önüne çıkan neredeyse her ağacı parçalayıp geçmişti.

(Ejder)-O neydi lan öyle!?

Nerede olduğunu bilmiyordu. Etraf ona hiç tanıdık gelmiyordu. Büyük ihtimalle hala uçurumun aşağısındaki ormandaydı ama o ormanda, ormanı ezbere bilecek kadar çok gezinmemişti.

Çakılmış olduğu ağaçtan destek alarak doğruldu ve keskin gözleriyle hemen etrafına bakındı ancak kimseyi göremedi.

(Ejder)-Kim vurdu lan bana ora...a...

Daha ne olduğunu bile anlayamadan bir darbe daha yedi ve acı dolu savruluşu bir kez daha bedenini uzaklara taşımaya başladı.

Yediği ikinci yumruk kesinlikle birkaç kemiğini kırmış ve organlarını ezmişti.

Ancak ezikleri ve kırıkları ölümcül değildi. Bunlar bir yana bu sefer fena şekilde kan kusmuştu ve kustuğu kanlar yüzüne ve saçlarına bulaşmıştı.

Hala taklalar atıyordu ve parçalanan ağaçlar vücuduna batıyordu. Çarptığı her ağaç vücudunda yeni yaralar açmaya çalışıyordu ancak Ejder'in sağlam vücudu bütün bu darbelerden çizik almadan kurtulmayı başarıyordu.

Tabii kıyafetleri için aynı şeyi söyleyemeyiz. Kazağı çoktan vücudundan ayrılmıştı ve yaralarla kaplı vücudu ortaya çıkmıştı.

Bu yaralar Ejder'in eski savaşlarından kalan yaralardı ve bütün bedenini kaplıyorlardı. Tahmini sayıları 100'ün üstündeydi. Hepsi çeşitli boyutlara ve şekillere sahipti ki bu da, Ejder'in ne kadar çok savaşa girdiğinin göstergesiydi.

Ejderha İmparator (+18)Onde histórias criam vida. Descubra agora