(Ejder)-Kendimi kanıtlamak mı? Ben zaten buraya seni yenip benim takımıma katmaya geldim. Yani, en başından beri amacım zaten seninle dövüşmekti.
Wukong'un böyle bir istekte bulunmasına zaten gerek yoktu. Ejder, dövüş sanatlarında nirvanada olan birisine meydan okuyup daha da güçlenmek istiyordu. Az sonra yapacakları dövüş, Ejder için yıllarca sürecek ağır çalışmalardan daha fazlasını sağlayacaktı.
(Wukong)-Madem öyle...işte geliyorum!!!
Wukong aniden ileri atıldı ve Ejder'e bir tekme attı. Ejder ise eğildi ve tekme kafasını sıyırdı. Hemen ardından ise Wukong sırtındaki sopayı çekti ve savurdu. Sopanın ağırlığıyla birlikte hızla arkasına dönmüş bulundu ve sopa, direkt olarak Ejder'in kafasında patladı.
En azından öyle olması gerekiyordu. Ancak Ejder bir anda olduğu yerden kayboldu ve Wukong'un arkasında belirdi. Başka birisi olsa sopayı o şekilde savurduktan sonra dengesini kaybederdi ancak Wukong, sopasıyla tek vücut sayılırdı ve dengesinde en ufak bir bozulma bile olmamıştı. O yüzden de ayağını yere sertçe bastı ve kendisini sağa doğru çevirerek sopasını bir kez daha savurdu.
Ancak Ejder sanki bu saldırının geleceğini biliyormuşçasına zıpladı ve mükemmel bir zamanlamayla birlikte, Wukong'un sopası tam olarak vücudunun altına geldiğinde sopanın üstüne bastı ve hızla ileri fırlayarak Wukong'un suratına bomba niteliğinde bir tekme patlattı.
Yediği tekmeyle birlikte dengesini kaybeden Wukong bir anlık gafletle sopasını bıraktı ve sopası bacağına düştü. Ancak hemen ayağını kaldırarak sopayı havaya fırlattı ve kollarıyla kendisini fırlatarak ayağa kalktı. Ardından da sopasını yakaladı.
Kafasını salladı ve darbenin etkisinden kurtuldu. Ancak Wukong bunu yaptığı sırada Ejder onu bekleme zahmetine bile girmeden bir kez daha saldırdı ve son gücüyle karnına bir yumruk attı. Wukong ise bu saldırıdan kaçınmadı ve karnına doğru gelen yumruğu karnıyla karşıladı. Tabii yumruğu yedikten sonra yerinden kımıldamadı ve hızla gerilerek Ejder'e ölümcül bir yumruk patlattı.
Ne var ki bu saldırı Ejder'i 1-2 adım geri ittirebilecek kadar güçlüydü. Dengesini kaybederek arkaya doğru yalpalayan Ejder hemen kendini düzeltti ancak bu sefer suratında patlayan sopa saldırısından kaçınamadı ve bu saldırı sonucunda ise kafasında büyük bir çatlak oluştu. Ancak iyileşmedi.
Ejder kafasından akıp yere damlayan kanı yaladı ve yüz ifadesi şehvetle doldu. Ve gözden kayboldu. Bir an sonra Wukong'un arkasında belirdi ve Wukong hayvani hisleriyle, gelen saldırıyı karşılamak için arkasına döndü ancak tam o anda az önce baktığı yerden yani, şu anki arkasından bir saldırı yedi.
Hemen ardından bir anlığına, sadece küçük bir anlığına yukarıdan gelen bir kana susamışlık hissetti ve başını yukarı kaldırdı ancak yukarıya bakar bakmaz çenesine yediği bir darbeyle birlikte havaya savruldu. Havada taklalar atarak yükselirken buraya gelirken kullandığı bulutu hızla altına girdi ve onun daha fazla takla atmasını engelledi.
(Wukong)-Yani seni hafife aldığımı böyle söylüyorsan ha? Pekala. Bu maymun sana gerçek güç neymiş gösterecek.
O andan sonra Wukong bağdaş kurarak oturdu. Gözlerini kapattı ve hissetmeye başladı.
Havayı.
Toprağı.
Suyu.
Sesleri.
Varlığı.
Neredeyse bütün doğayla bağı vardı ve doğada bulunan her şeyle iletişim kurabiliyordu. Ve o andan sonra zaman kendisi için yavaşladı. Hisleri genişlemeye başladı. En ufak sesi bile işitmeye başladı. Rüzgar, bölgede olup biten tüm hareketleri ve sesleri onun kulaklarına ve tenine iletiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha İmparator (+18)
ActionGeçmişte yaşadığı şeyleri tekrar tekrar yaşamamak adına sürekli güçlenmek için çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Sonunda güçlenmek için doğru yeri bularak olabileceği en güçlü hale gelecek ve bu yolda yoluna çıkacak olan her şeyi ve herkesi yok ed...